Yurt içinde yaşanan siyasi gelişmeler ve belirsizliklerin etkisiyle kurlarda yaşanan yükselişin faturası kredi derecelendirme kuruluşları tarafından kesilebilir. 4 Aralık itibariyle Moody’s'in not indirebileceğine dair görüşler ise şimdiden kapıya dayandı. Özellikle 1 Kasım seçimleriyle beraber ortaya çıkacak sonuç, yeni bir belirsizlik yaratırsa durum daha da vahim bir tablo ortaya çıkarabilir ve Moody’s not indirimi olasılığı da biraz daha netleşebilir.
Makroekonomik görünümüne baktığımızda
Özellikle gıda fiyatlarında son dönemdeki normalleşme ile birlikte manşet enflasyon rakamlarında bir gerilemenin olduğunu görüyoruz. Ancak kurdaki yükselişin etkisi, özellikle maliyetler bakımından enflasyondaki görece pozitif görünümü oldukça bozuyor. Bu duruma bir de FED faiz artırımı etkisi eklenince, kurdaki ateşin sönebilme ihtimali biraz daha azalıyor. Cari açıkta petroldeki düşüşün etkisini tam olarak göremiyoruz. İhracatta yaşanan gerileme ise, ticaret açığının iyice yükselmesine neden oluyor. Gerekli desteği Avrupa’dan da alamıyoruz malesef. Diğer yandan jeopolitik riskler de ekonomideki görünümü olumsuz etkilemeye devam ederken, risk primi ve yabancı sermaye çıkışı artmaya devam edecek gibi görünüyor.
Fitch’ten uyarı gelmişti
Moody's ve Fitch 2015 yılı ilk değerlendirmelerinde not ve görünümü korumuşlardı. Temmuz ayı açıklamasında ise Fitch, FED’in olası faiz artışının gelişmekte olan ülkelerin kredi temelleri üzerindeki baskıyı artırabileceğini belirtmişti. Diğer yandan Türkiye dahil gelişmekte olan ülke ekonomilerindeki döviz borcunun yüksek olmasından dolayı dolardaki yükselişin negatif etki yapması beklediğini de ifade etmişlerdi. Geçtiğimiz ay ise, daha keskin açıklamalarda bulunan Fitch, risklerin daha da artabileceğinin altını çizmişti. Açıklamalarda, siyasi belirsizliğin Türkiye’nin yurt içi ve yurt dışı politika zorluklarının artmasının tehlikeli olduğunu belirtmiş ve ekonominin daha da yavaşlamasının gevşek politika duruşu için baskı yaratacağını ifade etmişti. Açıklamaların ana teması, net olarak seçimlerde aynı sonucun çıkıp karmaşanın daha da artabileceği, kurlarda yükselişin etkisiyle beraber TCMB’nin faiz artırımı ile sıkılaştırmaya gidebileceği yönünde.
Moody’s Baa3 olan notu korur mu?
Dikkat edersek Moody’s’in not artırımından bahsetmiyoruz bile. Çünkü düzeltme gibi bir ortamın olmadığı aşikar. Son revizyon 11 Nisan 2014 yılında yapılmış ve yatırım yapılabilir not teyit edilmiş ancak görünüm negatife çevrilmişti. Bu görüntü değişikliğinde yapılan açıklama ise seçim öncesinde belirsizliğin giderek artmasıydı. Seçim sonrası süreçte ise, belirsizlikte herhangi bir değişiklik olmadı. Erken seçim kararı alındı ve yeni kararda 1 Kasım seçimlerinde de görüntü bozulmayabilir ve bu doğrultuda Moody’s de cezayı 4 Aralık’da kesebilir. Yabancı ve yerli yatırımcının güvenindeki durum ise değişmedi diye düşünüyoruz. Ekonomik Güven Endeksi Ağustos ayında yüzde 1.9 oranında azalarak 85.87’den 84.28’e gerilemiş ve Tüketici Güven Endeksi ise Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 3.6 oranında azalarak 62.35 değerine düşmüştü. Yerli yatırımcının duruma bakışı ortada. Ancak Moody’s Türkiye analisti Banerji biraz daha iyimser duruyor. Morgan Stanley ise daha karamsar. Görüş ayrılıkları ve spekülasyonlar 1 Kasım sonrası daha da artabilir ve 4 aralık karar günü kurlardaki volatilite zirveyi bulabilir.
Analiz ve Yorumların devamı için: www.isikfx.com