Veri akışı açısından sakin bir gün olacak. Japonya TÜFE verisi yıllık bazda %0,7 açıklanarak %0,8 olan beklentinin altında kaldı. Almanya ÜFE verisi ve Türkiye merkezi hükümet borç stoku piyasa oyuncuları tarafından takip edilecek veriler arasında yer alıyor.
Dün Avrupa tarafında, İngiltere hariç bütün Avrupa borsaları düşüşle kapadılar. Kapanışta Avrupa gösterge endeksi %0,23 azalarak 386,17 Euro’dan fiyatlandı. Metal fiyatlarına dayalı olarak madencilik sektöründe başlayan geri çekilmeler satışların ana nedeni olarak görülebilir. Hisse satışlarına paralel olarak 10 yıllık tahvil getirisi, artan taleple, %0,61 değer kaybederek %0,382’den işlem gördü. EURUSD paritesi 1,1667$’da yatay seyrine devam ediyor. Haftanı dördüncü işlem gününde İngiltere hariç Avrupa endekslerinde görülen satış baskısı bugünde endeks vadeli kontratlarında devam ediyor. Güne damga vuran olay ise AB’nin ABD’ye, çeşitli kategorilerdeki çelik ithalatının gelenekse seviyeleri aşması halinde %25’lik ilave gümrük vergisi uygulamasının başlaması oldu. AB, ABD’ye otomobil vergisi konusunda da karşı misilleme listesi hazırladığını belirtti. Böylece ticaret savaşı tansiyonu AB ve ABD arasında tekrardan yükseleme başladı denilebilir.
Avrupa’dan sonra Wall Street endeksleri de güne kayıp yazanlar arasında yerlerini aldılar. Beklentiyi karşılamayan kar açıklamaları endeksler üzerinde baskıyı arttırdı ve negatif bölgede kapanmalarına neden oldu. NYSE %0,29, DJA %0,07, DJI %0,53, S&P 500 %0,40 ve Nasdaq %0,37 kazançlarından geri verdiler. Trump’ın, FED’in faiz arttırması hoşuma gitmiyor açıklamasına rağmen ABD Dolar endeksi 95,01$ seviyesinde kalmayı başardı. Dünkü satışlara rağmen, ABD’nin 10 yıllıkları %2,851 seviyesine doğru yukarı yönlü hareketini korudu. Risk göstergeleri ise, çok az bir artış gerçekleşerek, 12,87$ ve 11,36$ seviyelerinden alıcı buldular. Bilanço sezonuyla “ticaret savaşı” riskinin tam olarak fiyatlanmamış olmasını tüketici talebinde henüz bir düşüş gerçeklememiş olmasına bağlanabilir. Trump’ın vergi tarifeleri ABD’de enflasyonu ister istemez yükselteceğinden dolayı FED’in, göreceli olarak, duruma izin verme ihtimali yüksek. ABD vadelilerinde bugün yataya yakın satıcılı seyrin baskın olduğu görülüyor.
Asya endeksleri de, Wall Street’teki satışlara rağmen, güne karışık seyirle başladılar. KOSPI, Shanghai, Hang Seng, Singapur, Tayvan, Avusturalya ve Hindistan yeşil alanda işlem görüyorken Endonezya, Nikkei 225 ve TOPIX endekslerinde pozitif havanın olmadığı görülüyor. Risk iştahının az olmasından dolayı 10 senelik Japonya getirisi %12,20 düşerek %0,036’dan, 10 senelik Çin getirisi de %0,03 azalarak %3,495’ten fiyatlanıyorlar. USDJPY paritesi 112,32 Yen’den işlem görmeye (yatay seyrine) devam ediyor.
Türkiye için durum küresel hareketten ABD’nin hareketine dönüyor. Bir yanda S-400 davası, F-35 alımı derken ABD-Türkiye ilişkilerinde iki yeni olay daha gündeme geldi. Bunlardan ilki, Trump’ın da sosyal medya da desteklediği, papaz davası ve ikincisi Iran petrolü konusunda ABD’den Türkiye’ye gelecek olan heyet olarak sıralanabilir. Özellikle ABD’nin elinde “Halkbank” davası avantajı varken, Türkiye piyasasının yönü için bu gelişmeler takip edilecektir.
Yurtiçi gündemde ekonomi yönetimi için kurulan heyette kimlerin olacağı, haftaya yapılacak olan TCMB toplantısı ve faiz kararı, Bakan Albayrak’ın yurt dışı ziyaretlerinde Türkiye’yi nasıl anlatacağı ve atılacak olan somut ekonomi politikaları adımları büyük önem taşımaktadır.
Küresel risklerin artmasına rağmen Dolar/TL 4,8140 TL ve Euro/TL 5,6172 TL’de kendilerini sabitlemiş görünüyor. Gelişmekte olan ülkeler için yapılmış oynaklık göstergesi de 18,10$’dan işlem görüyor (son baktığımdan beri sadece 1$ kadar artış var). Dün BIST 100 1,16 milyar TL’lik işlem hacmiyle %0,74 değer kazanarak 93.002,93 TL’den kapandı. Haftalık değer kazancı %3,45 ve aylık değer kaybı %1,64 oldu. Günlük, haftalık ve aylık volatilite %0,05 seviyesinin altında gerçekleşti. 94.201,78 TL 20 günlük üssel hareketli ortalama seviyesi ilk direnç noktası olarak görülüyor. 92.881,49 TL 10 günlük üssel hareketli ortalama seviyesi de ilk destek noktasını oluşturuyor. Küresel risk iştahının az olmasına paralel olarak endeksin yataya yakın negatif açılış gerçekleştirme olasılığı yüksek. Orta vade de ise endeks aşağı yönlü trendini koruma ihtimali yüksek.