Mark Twain'a atfedilen ve New England havasıyla ilgili olsa da neredeyse tüm eyaletler için kullanılan bir söz vardır: eğer havadan memnun değilsen, bir kaç dakika bekle, değişecektir.
ABD-Çin ticaret anlaşmasında yaşanan dalgalanma ve karşıt ekonomik göstergelerle birlikte yatırımcılar ekonomik görünüm hakkında da aynı şekilde hissediyor olabilir. İstihdam güçlü, ancak iş sektörü yatırımı düşük. Hisse piyasası ticaret görüşmelerine yönelik iyimser havanın olduğu dönemde yeni rekorlara ulaşırken, bu iyimserlik ortadan kalktığında düşüşe geçiyor.
Analistler de daha yükseliş yanlısı haberlerin resmi açıklamadaki gevşemeye yönelik eğilimin önüne geçmesi sebebiyle standart üç haftalık gecikmenin ardından Çarşamba günü yayınlanan FED toplantısı tutanaklarının yavan olmasından endişe ediyordu.
Ancak bu mutlu dönem, ticaret görüşmelerindeki yeni bir çıkmaz haberleriyle birlikte sona erdi. Üç hafta önce dile getirilen endişeler şimdi bir kez daha yerinde görünüyor.
Ciddi Tereddüt, Ekonomide Aşağı Yönlü Risklerde Artış
Tutanaklar ciddi oranda bir tereddüt gösteriyor. Eylül ayındaki toplantı sonrasındaki birkaç hafta işler pek de iyi gitmiyordu, ancak bu dönemin ikinci yarısında ticaret anlaşmasına yönelik ilerleme kaydedilmesi ve Brexit'te bir çözüme yaklaşılmasıyla birlikte daha iyiye bir gidiş görüldü. Yine de ABD dışındaki ekonomik yavaşlamanın bir kısmının ABD'ye sıçramasına yönelik tehdit de mevcuttu.
Ticaret müzakereleri ciddi bir zarar gördü ve tüm bunların nasıl sonuçlanacağı hakkında hiçbir fikrimiz yok. İyimserler tüm belirsizliklere rağmen bardağın yarısını dolu görürken, kötümserler zaten yarısı boş olan bardağın tam anlamıyla boşaltıldığını düşünüyor.
Karanlık dönemin sona erdiğini, Avrupa ve yükselen piyasalarda büyümenin toparlanacağını ve ABD'nin yaşayacağı yavaşlamanın düşük seviyede kalacağını belirten bir düşünce okulu mevcut. Bu senaryoda FED'in 2020'de hiçbir hamle yapması beklenmiyor.
Yine de Chicago Ticaret Borsası'ndaki federal fon vadelerine yönelik işlemlere göre piyasa katılımcıları Haziran'a kadar faiz oranlarının daha da düşürülmesi ihtimalini %50 olarak görüyor.
Ekim ayı toplantı tutanakları, büyüme tahmininde aşağı yönlü bir revizyona giden ve büyümeye yönelik risklerin daha da arttığını belirten FED yetkililerini kötümserler kategorisinde gösteriyor. Ticaretteki gerilimin ve küresel büyümedeki bir yavaşlamanın ABD ekonomisine olumsuz etki edeceğini ve bunun para politikası yoluyla kolay bir şekilde çözülemeyeceğini düşünerek kötümser bir bakış açısına sahip olan yetkililer aynı zamanda enflasyonun yükselmesi konusunda da pek ümitli değil.
Yönetim de bu değerlendirmeye büyük oranda katılarak ekonomiye yönelik aşağı yönlü risklerin "arttığını" belirtti. Tüm bunlar da, Ekim ayında çeyrek puanlık yeni bir indirimin iyi bir fikir olacağını düşünmelerine neden oldu. Buna karşı gelen bazı üyeler ise önceki faiz indirimlerin henüz etkisini göstermediğini ve uyumluluğa yönelik yeni adımların aşırı risk alımlarına yol açabileceğini iddia etti.
Komitenin kararı, FED'in Ekim ayındaki indirimin ardından yeni bir hamle yapması için verilerin ekonomik görünümde "materyal bir yeniden değerlendirmeye" yol açması gerektiği yönünde oldu. Bu ifadeyi FED Başkanı Jerome Powell da Ekim ayındaki toplantı ardından gerçekleştirdiği basın toplantısında birden fazla kez dile getirmişti. Powell aynı ifadeyi geçen hafta Meclis Ortak Ekonomik Komitesi'ne yaptığı konuşmada da FED'in harekete geçmesi için ne gerektiğine yönelik sorunun cevabında da kullandı.
Tüm bunlar gevşemeye yönelik eğilimi güçlendiriyor mu? New York FED Başkanı John Williams ekonomiye yönelik risklerin hala aşağı yönlü olduğunu söyleyerek geçen hafta bir ipucu vermiş oldu. Ekonomide bir gerileme ya da enflasyonun uzun süre "yanlış yönde" ilerlemesi uyumluluğa yönelik yeni adımlar gerektirebilir.
Bu arada, vadeli işlem ticaretinde Haziran ayına kadar faiz oranlarında bir indirim ihtimali giderek azalıyor. FED'in üç hafta önceki endişeleri şimdi bir kez daha geçerli gibi görünüyor.