Aksiyonu Bol Bir Hafta Bizi Bekliyor!
Geçtiğimiz hafta yurt içi tarafta açıklanan Aralık ayı Merkezi Yönetim Bütçe Dengesi son beş ayın en kötü seviyesinde gerçekleşirken, 2017 Ekim İşsizlik oranı ise yüzde 10.6’dan yüzde 10.3’e geriledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada döviz rezervlerimiz 110-120 Milyar Dolar arasında, 150 Milyar Dolar’a ulaşacağız derken, Suriye’deki durumla ilgili olarak ise yeni bir harekâtın başlamasına yönelik ilk sinyalini verdi ve hafta sonuna doğru toplanan Milli Güvenlik Kurulu ve Bakanlar Kurulu toplantılarının sonunda ise sert mesajlar verildi. Ayrıca, OHAL uygulaması 6.kez uzatılırken, haftanın kalanında jeopolitik risk unsurları takip edildi. Hafta sonunda Suriye’nin Afrin bölgesine yönelik operasyonlar başlatılırken, Fransa’nın isteği üzerine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi acil toplantı kararı aldı. Yine geçtiğimiz hafta Perşembe günü TCMB’nin yapmış olduğu Para Politikası Kurulu toplantısı sonunda ise herhangi bir faiz oranı değişmezken, kararlar sonrası Banka’dan yapılan açıklamada: “Enflasyon ve enflasyon beklentilerinin bulunduğu yüksek seviyeler fiyatlama davranışları üzerinde risk oluşturmaya devam etmektedir. Enflasyon görünümünde baz etkisi ve geçici faktörlerden bağımsız belirgin bir iyileşme ve hedeflerle uyum sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir” denildi. Haftanın son işlem gününde de kredi derecelendirme kuruluşu Fitch tarafından Türkiye’nin kredi notu ve görünümünün teyit edildiği(kredi notu BB+, görünüm durağan) belirtildi.
ABD Hazine Bakanı Mnuchin geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada: “Yeni Vergi Reformunun 1 Trilyon Dolar civarında gelir yaratmasını beklediğini deklare etti. Bir süredir geçici bütçelerle döndürülen hükümet ise yine bütçe sınavından geçemedi. Haftanın son işlem gününde, son saniyeye kadar merakla beklenen geçici bütçenin Senato’da onaylanamaması Donald Trump hükümetinin ilk kez, toplamda ise ABD hükümetlerinin 13.kez kapatılmasına neden oldu. Dünya’nın ikinci büyük ekonomisi olan Çin tarafından gelen haberde ise; ülkenin kredi derecelendirme kuruluşu Dagong’un, ABD’nin kredi notunu borca bağımlılık ve kamu yönetiminde verimsizlik gerekçeleriyle indirdiği belirtilirken, ABD Hazinesi tarafından açıklanan raporlarda; Çin Merkez Bankası(PBOC)’nın elindeki ABD tahvillerini 2017 Temmuz’dan bu yana en düşük seviyeye çekmiş olması Dolar varlıkları için bir diğer tedirginlik unsuruydu. Geçtiğimiz hafta açıklanan verilerde ise; ülkenin 2017 Aralık ayına ait İnşaat İzinleri son 30 ayın en iyi seviyesinde gelirken, Haftalık İşsizlik Maaşı Başvuruları da uzun süre sonra flaş bir rakama geriledi. Konut Başlangıçları beklenti altında kalırken, Ocak ayı Philadelphia FED İmalat Endeksi de son 5 ayın en kötü gerçekleşmesini gösterdi.
İngiltere’de Brexit yasa tasarısı parlamentonun alt kanadı Avam Kamarası’nda kabul edilerek, üst meclis olan Lordlar Kamarası’na sunuldu. AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, yaptığı açıklamalarda: Brexit sonrası gelecek konusunda İngiltere'nin pozisyonunun daha fazla netliğe ihtiyacı olduğu söylerken, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nde kalması için halâ görüşmelere açık olduklarının da altını çizdi.
İngiltere Merkez Bankası’ndan (BOE) yapılan açıklamada ise, Mart ayı sonuna kadar Brexit anlaşması
yapılmaması durumunda ülkedeki bankaların operasyonlarını daha hızlı bir
şekilde AB'ye taşıyacakları konusunda uyarılarda bulundu. Ayrıca, geçtiğimiz hafta İngiltere'de açıklanan Aralık ayı TÜFE Oranları aylık bazda beklentinin üzerinde gelirken, senelik datada tahminlere paralel gerçekleşme görüldü. Çekirdek TÜFE oranları ise tahminleri karşılayamadı.
Euro Bölgesi’nde açıklanan Kasım ayı Ticaret Dengesinde beklentilerin üzerinde gerçekleşme görülürken, Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Moody’s ‘ten gelen açıklamalar takip edildi. Kurum, Euro Bölgesi’nin 2018 yılında yüzde 2.0, 2019 yılında ise yüzde 1.7 oranında büyüyeceğini öngörürken, bölgedeki politik risklerin oldukça düşük olduğunu ve düşük faiz ortamının sağladığı faydalardan da yararlanmaya devam edileceği belirtildi. Almanya’da açıklanan 2017 Aralık ayı TÜFE Oranları beklentilere paralel geldi. Avrupa Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Vitor Constancio: Euro Bölgesi’nde enflasyonun halâ beklentileri karşılamadığını vurgularken, para politikasının çok uzun bir süre oldukça genişlemeci olmaya devam etmesi olasılığını göz ardı etmediklerini söyledi. Diğer ECB Yönetim Kurulu üyesi Jens Weidmann ise yaptığı açıklamada: “Analistler ECB’den 2019 ortalarında faiz artırımı beklemekte haklılar” dedi. Euro Bölgesi'nde açıklanan TÜFE verileri de Almanya’da olduğu gibi beklentilerle aynı düzeyde gelirken, bu hafta yapılacak ECB toplantısı için genişlemeci politikaların devam edebileceğine ışık tuttu. Almanya Merkez Bankası Başkanı ve aynı zamanda ECB üyesi olan Jens Weidman yaptığı açıklamalarda: Almanya’nın, Euro Bölgesi için çok önemli olduğunu ve 4 yıldır olumlu büyüme, rekor düzeyde istihdam ve en düşük işsizlik oranı yakaladığını belirtirken, ülkede olası yavaşlama halinde Euro Bölgesi’nin genel durumunun bundan olumsuz etkileneceğinin altını çizdi. Öte yandan ön anlaşmaya varılan Almanya koalisyon müzakereleri için hafta sonunda Sosyal Demokrat Parti olağanüstü kongresi takip edildi. Kongre’den görüşmelerin devam etmesi kararı alındı.
Diğer bölgelere baktığımızda; Kanada Merkez Bankası faiz artırımına giderken, Çin Merkez Bankası(PBOC) yetkilerinden gelen açıklamada ise: Yuan kurundan büyük dalgalanma beklenmediği ve göreceli olarak istikrar sağlanacağı aktarılırken, kısa vadede bir faiz artırımının da gereksiz olduğu vurgulandı. Ayrıca, Çin’de açıklanan 2017 yılı 4.çeyrek GSYİH değişimi beklenti düzeyinde gelirken, senelik büyüme ise hükümet hedefi üzerinde gerçekleşti. Yıl ortalaması ise yüzde 6.8 olurken, aynı zamanda 2010 yılından bu yana en hızlı artış görülmüş oldu. Ülkenin, 2017 Aralık itibariyle senelik Sanayi Üretimi’nde de tahmin üzerinde gerçekleşme gözlemlendi.
Bu haftanın hiç kuşkusuz en önemli ekonomik haber akışları Avrupa Merkez Bankası(ECB) ve Japonya Merkez Bankası(BOJ) kararları olacak. Faiz ve politika adımlarında olası değişiklikler ve ya sonraki toplantılara yönelik verilecek ipuçları Euro ve Japon Yeni varlıklarında volatil hareketlere neden olabilir. Dünkü SPD kongresi sonrası Almanya’da yaşanacak koalisyon gelişmelerinin de önemli olduğu Euro Bölgesi’nde hafta boyunca ayrıca; öncü PMI’lar ve ZEW, IFO, GFK gibi önemli kuruluşların açıklayacakları güven endeksleri takip edilecek. ABD tarafının en önemli ekonomik datası ise 2017/4.çeyreğine dair büyüme(GSYİH Değişimi) oranları olacak. Yeni ve İkinci El Konut Satışlarının açıklanacağı ülkede, her Perşembe açıklanan İşsizlik Maşı Başvuruları da kapanan hükümetin durumu ile birlikte izlenecek. ABD’de olduğu gibi İngiltere’de de bu hafta geçtiğimiz yılın 4.çeyreğine dair GSYİH değişim oranlarını takip edeceğiz. Brexit konusunun gündemden düşmediği ülkede, İşsizlik Oranı ve İşsizlik Maaşı Başvuruları gibi datalar da radarımızda olacak. Çok önemli veri akışının olmadığı yurt içi tarafta jeopolitik ve siyasi risk unsurları ve geçtiğimiz hafta yapılan TCMB Para Politikası Kurulu(PPK) toplantısının özeti önemle takip edilecek. Diğer Bölgelere baktığımızda ise; Japonya tarafında BOJ(Japonya Merkez Bankası) kararlarının yanı sıra Banka’nın toplantı tutanakları ve TÜFE oranları izlenecekken, Kanada’da ise TÜFE Oranları takip edilecek. Ham Petrol yatırımcıları ise her hafta olduğu gibi bu haftada da stok ve üretim datalarını takip edecekler. Yukarıda saydığımız veri ve haber akışlarından başkaca yaşanacak önemli gelişmelerin piyasada fiyatlanabileceğini de hatırlatmış olalım.
EURUSD
Geçtiğimiz hafta ABD ve Euro Bölgesi Merkez Bankası üst düzey yetkililerinden gelen açıklamalar gündemin en üst sıralarında yer aldı. Avrupa Merkez Bankası(ECB) üyesi ve Almanya Merkez Bankası Başkanı Jens Weidmann, ECB’nin yakın zamanda faiz artırımı yapmayacağını vurgularken tahvil alımlarının azaltılması içinde daha hızlı hareket edilmesi gerektiğini savundu. Avrupa Merkez Bankası Yönetim Konseyi üyesi Ewald Nowotny, Euro’nun güçlenmesinin kendilerine yardımcı olmadığını ve tedirginlik yarattığını söyledi. Avrupa Merkez Bankası üyesi ve Estonya Merkez Bankası Başkanı Ardo Hansson, büyüme ve enflasyondaki hedeflerinin gerçekleştiği vakit varlık alımlarının Eylül ayında sona erdirilmesi gerektiğini belirtti. Avrupa Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Vitor Constancio ise para politikasının çok uzun bir süredir genişlemeci olması olasılığını göz ardı etmediklerini söyleyerek enflasyon için hala daha beklentileri karşılayamadığının altını çizdi. ABD tarafında ise Chicago FED Başkanı Charles Evans faiz arıtımları konusunda çekimser tavırlar sergiledi. San Francisco FED Başkanı John Williams, Dallas FED Başkanı Robert Kaplan ve Cleveland FED Başkanı Loretta Mester ise 2018 yılı için 3 veya daha fazla faiz artırımı öngördüler. Öte yandan ABD tarafında bir diğer önemli konu ise Temsilciler Meclisi’nde kabul edilen geçici bütçenin Senatodan veto edilmesi ile birlikte hükümetin 13.kez kısmi şekilde kapatılması olayı oldu. Geçen hafta açıklanan verilere baktığımızda ise ABD İnşaat izinleri son 30 ayın en iyi rakamı olarak kayıtlara geçerken İşsizlik Başvuruları da son 45 senenin en iyi gerçekleşmesini yaşadı. Sanayi Üretiminde beklentilerin üzerinde bir sonuç ortaya çıkarken Konut Başlangıçları, Philadelphia FED İmalat Endeksi, New York Empire İmalat Endeksi ve Michigan Üniversitesi tarafından yayınlanan Tüketici Hissiyatı ve Beklentileri yapılan tahminlerden daha kötü bir sonuç ortaya çıkardı. Euro Bölgesi’nde ise manşet enflasyon rakamları, beklentilere paralel olarak açıklanırken Ticaret Dengesi 26 Milyar 300 Milyon fazlalık verdi. Almanya TÜFE ve ÜFE verileri ise tahminlere paralel olarak açıklandı. Bu haftaya bakacak olursak Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantısından gelecek kararlar şüphesiz haftanın en önemli gündem maddesi olarak yerini alacak. Öte yandan Euro Bölgesi ve Almanya’dan açıklanacak Zew Ekonomik Hissiyatı, İmalat, Hizmet ve Markit öncü PMI’ları, ayrıca İFO (Almanya Ekonomi Araştırma Enstitüsü) tarafından gelecek İşletme Beklentileri, Mevcut Değerlendirme ve İş İklimi Endeksi verileri takip edilecek. ABD tarafında ise 4. Çeyrek büyüme rakamının yanı sıra Mevcut Ev Satışları, Yeni Konut Satışlar, öncü Üretim, Hizmet, Markit Bileşik PMI’ları, Mal Ticaret Dengesi, İşsizlik Maaşı Başvuruları ve Dayanıklı Mal Siparişleri parite üzerinde etkili olabilir. Teknik olarak bakacak olursak 1.2170-1.2190 bantı üzerinde kalıcılık önemini korumakla birlikte, oluşacak yukarı yönlü ataklarda 1.2285-1.2305 bölgesi kritik olacak. Bu kapsamda 1.2170 seviyesinin aşağı yönlü kırılması satış baskısının artmasına neden olabileceği gibi, 1.2305 üzeri kalıcılık ise yukarı tarafta yeni hedefler getirebilir.
USDTRY
Yurtiçi tarafta geçtiğimiz haftanın en önemli “ekonomik olayı” Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın yaptığı Para Politikası Kurulu(PPK) toplantısıydı. Toplantı sonrası faiz kararları açıklandı ve hali hazırda; yüzde 7.25’te bulunan Gecelik Borçlanma Faizi, yüzde 9.25 seviyesindeki Gecelik Borç Verme Faizi(Marjinal Fonlama Oranı), yüzde 8.00 düzeyindeki Bir Hafta Vadeli Repo Faiz Oranı(Politika Faizi), Saat 16:00-17:00 arasında bankaların borçlanabildikleri yüzde 12.75’lik Geç Likidite Penceresi(LON) Faizlerinden herhangi birinde değişiklik yapılmadı. TCMB’den yapılan açıklamada ise: enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarındaki risklerden ötürü sıkı duruş vurgusu yapılırken, gelişmelere göre ilave parasal sıkılaştırma yapılabileceği belirtildi. Özellikle enflasyonda baz etkisi ve geçici faktörlerden bağımsız bir iyileşme görülene denk politika değişikliği olmayacağının vurgulanması kur tarafında iyimser etkiye neden oldu. Geçtiğimiz haftanın “haber akışları açısından” önemli olan unsurları ise Suriye eksenindeki jeopolitik riskler, OHAL’in uzatılması ve Fitch’in kredi notu ve görünümü açıklamalarıydı. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’nin kredi notu ve görünümünü sabit bırakırken, hafta sonunda Suriye’nin Afrin bölgesine yönelik operasyonlar resmi olarak başlatıldı. Ekonomik veriler olarak ise 2017 Ekim ayı çeyreklik işsizlik ortalaması bir önceki yılın aynı dönemine göre 360 Bin kişi azalarak yüzde 10.3’a düşerken, son 4 ayın en düşük rakamı gerçekleşti. Maliye Bakanlığı’nca açıklanan 2017 Aralık ayı Merkezi Yönetim Bütçe Dengesi 20 Milyar 900 Milyon TL açık verirken, 2017 Ocak-Aralık dönemindeki açık ise 47 Milyar 400 Milyon TL oldu. Böylece bu veride de son beş ayın en kötü gerçekleşmesi görüldü. ABD tarafında; Dallas FED Başkanı Robert Kaplan, güçlü ABD ekonomisinin aşırı ısınmasını engellemek için bu yıl faizlerin 3 ve ya daha fazla artırılması gerektiğini söyledi. Geçici bütçenin Senato’da yeterli oyu alamaması sonrası hükümetin kapanması gibi sorunlarla uğraşan ülkede; Haftalık İşsizlik Maaşı Başvuruları, Philadelphia FED İmalat Endeksi, İnşaat İzinleri ve Konut Başlangıçları gibi önemli veriler de takip edildi. İnşaat İzinleri 1 Milyon 302 Bin ile beklenti üzerinde gelirken, aynı zamanda son 30 ayın en iyisiydi. Konut Başlangıçları ise beklenti altında kaldı. Haftalık İşsizlik Maaşı Başvuruları uzun süre sonra 220 Bin gibi flaş bir rakama gerilerken, Ocak ayı Philadelphia FED İmalat Endeksi ise son 5 ayın en kötü gerçekleşmesini gösterdi. Bu hafta yurt içi tarafta PPK toplantı özeti haricinde çok önem arz eden ekonomik veri ve haber akışları açıklanmayacak. Gözler ise başta jeopolitik risklerimiz olmak üzere haber akışlarında olacak. ABD’de 2017/4.Çeyrek Büyüme Oranlarının yanı sıra Yeni Konut Satışları, İşsizlik Maaşı Başvuruları ve İkinci El Konut Satışları izlenecek. Kur tarafına teknik olarak bakacak olursak; 22 Kasım’dan bu yana devam eden düşüş kanalının üst bandının hafta başında ihlal edildiğini görmekteyiz. Teyit bölgemiz olan 3.8330 oldukça kritik olup, üzerinde kalıcılık halinde 3.8890-3.9000 bölgesi hedef haline gelebilir. Yeniden kanal içine geri çekilme ile 3.8140 altında fiyatlamalarda ise 3.7975, 3.7860 ve 3.7690 destekleri izlenebilir.
GBPUSD
Geçtiğimiz hafta Brexit’e dair gelişmeler gündemin en üst sıralarında yer alırken, Avrupa Birliği üst yetkililerinden gelen açıklamalar özenle takip edildi. Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Donald Tusk, İngiltere’nin hala daha Brexit’ten dönme şansısının olduğunu vurgularken, AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ise İngiltere’nin Brexit’ten ayrıldıktan sonra tekrardan AB’ye katılmasını umduğunu söyledi. İngiltere Parlamentosu’nun alt meclisinde (AVAM Kamarası) geçerek bir üst meclis olan Lordlar Kamarasına gönderilen Brexit yasa tasarısı ise, buradan da geçmesi halinde Kraliçe 2. Elizabeth’in onayına sunulacak. Öte yandan BOE (İngiltere Merkez Bankası) Para Politikası Komitesi Üyesi Michael Saunders, 2018 yılında ücretlerin yüzde 3 ve üzerine çıkmasının muhtemel olduğunu söylerken büyüme için potansiyel seviyesi olan yüzde 1.5’in üzerine çıkılabileceğini savundu. Ülkenin verilerinde ise TÜFE beklentilere paralel olarak gelirken, Çekirdek TÜFE ve Perakende Satışlar dataları istenilen düzeyde gerçekleşmedi. Üretici Fiyat Endeksi ise tahminlerin üzerinde sonuçlandı. ABD tarafında ise FED yetkililerinden faizlere dair açıklamalar önemli oldu. San Franscisco, Dallas ve Cleveland FED başkanları faizlere ilişkin şahin tavırlar gösterirken Chicago FED Başkanı bu konuda güvercin bir tutum sergiledi. Öte yandan hükümetin kapatılmasını önleyecek olan geçici bütçe oylaması Senato’dan veto edilmesiyle birlikte ABD hükümeti tarihinde 13. Kez kapanmış oldu. Geçen haftanın önemli ekonomik verilerine baktığımızda ise; İnşaat İzinleri ve Sanayi Üretimi beklentilerden iyi gerçekleşirken; Konut Başlangıçları, Philadelphia FED İmalat Endeksi, New York Empire State İmalat Endeksi ve Michigan Üniversitesi tarafından yayınlanan Tüketici Hissiyatı ve Beklentileri ise tahminlerden kötü olarak açıklandı. Bu haftanın önemli verilerine bakacak olursak; İngiltere’den İşsizlik Rakamları, GSYİH (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla), Mortgage Onayları ve İngiliz Sanayi Birliği tarafından Sanayi Siparişleri Endeksi açıklanacak. ABD veri akışına baktığımızda 4. Çeyrek büyüme rakamının yanı sıra Mevcut Ev Satışları, Yeni Konut Satışlar, Üretim, Hizmet, Markit Bileşik PMI’ı Mal Ticaret Dengesi, İşsizlik Başvuruları ve Dayanıklı Mal Siparişleri takip edilecek. Öte yandan İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mark Carney ve iki tarafın üst düzey yetkililerinden gelecek açıklamalar da parite üzerinde etkili olabilir. Teknik olarak 2017 Kasım ayında oluşan yükselen kanalın üst bant bölgesi ilk etapta takip edilmekte. Bu kapsamda 1.3900-1.3945 seviyeleri kritik olup, geçilmesi halinde uzun vadeli yükselen kanalın üst bantına denk gelen 1.4075 seviyesi hedef haline gelebilir. Paritede görülebilecek geri çekilmelerde ise 1.3850, 1.3790 ve 1.3730 destekleri izlenebilir.
BRENT PETROL
Geçtiğimiz hafta Irak Petrol Bakanı Jabbar Al-Luaibi yaptığı açıklamada: “Petrol piyasasının henüz istikrar kazanmadığını vurgularken, üretim kısıntılarının piyasanın istikrarına yardımcı olduğunu ve bu yüzden anlaşmasının sürmesi gerektiğini” açıkladı. Ülkesinin, üretim kapasitesinin 5 Milyon varil/güne yaklaştığını da söyleyen Luaibi, ancak anlaşmaya tam uyum için 4 Milyon 500 Bin düzeyinde sabitlediklerinin altını çizdi. Rusya’nın Enerji Bakanı Aleksandr Novak ise yaptığı açıklamalarda: Suudi Arabistanlı mevkidaşı Falih ile Davos forumunda görüşeceğini söylerken, petrol piyasası fazlalığının henüz dengelenmediğinin altını çizdi. Novak ayrıca, 2018 yılı fiyat beklentisi olarak 50-60 Dolar bandının korunduğunu dile getirirken, şuan için kesinti anlaşmasını sürdürmeye ihtiyaçları olduğunu ve piyasadaki durumun daha nasıl gelişeceğini görmeleri gerektiğini belirtti. Rus Bakan ayrıyeten: OPEC ve beraberinde arz kısıntısı anlaşmasına katılan ülkelerin petrol ve enerji bakanlarının, 21 Ocak’ta Umman’da yaptıkları toplantıda; cari petrol fiyatlarını ve arz kısıntısı anlaşmasından sorunsuz bir şekilde çıkış olasılığını tartıştıklarını söyledi. Kuveyt Petrol Bakanı Bakhit Al Rashidi ise yaptığı açıklamada: arz kısıntısı anlaşmasının sonlandırılmasına yönelik olarak OPEC’in şu an herhangi bir planının olmadığını söyledi. Azerbaycan Enerji Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, ülkenin petrol üretiminin 2017 yılında bir önceki seneye göre yüzde 5.5 gerileme göstererek 38 Milyon 800 Bin Tona(yaklaşık 285 Milyon 300 Bin varil) gerilediği bildirildi. Petrol İhraç Eden Ülkeler Topluluğu(OPEC) Genel Sekreteri Mohammad Sanusi Barkindo ise: “Petrol talebinin 2018 yılında 1,5 Milyon varil/gün civarında artacağını” söyledi. Diğer yandan uluslararası yatırım bankalarından JP Morgan: Petrol piyasasının denge bulması halinde yılın ortasında OPEC önderliğindeki arz kısıntısı anlaşmasının son bulabileceğini belirtirken, BofAML(Bank Of America Merrill Lynch) ise: 2019 sonrasında OPEC üretiminde ufak artışlar olabileceği vurgulandı. Dünya’nın en büyük petrol rezervlerinin sahibi olan Venezuela tarafından yakın zamanda faaliyete geçirilmesi beklenen “petrocoin” isimli kripto para konusunda ABD Hazine Bakanlığı’ndan uyarı yapıldı. Açıklamada, bu dijital paranın Venezuela hükümeti ve kamu petrol şirketi PDVSA’ya kredi sağlamak için çıkartıldığı belirtilirken; bunun, yaptırımları ihlâl anlamına geldiği vurgulandı. Geçtiğimiz hafta açıklanan Amerikan Petrol Enstitüsü(API) stokları 3 Milyon 600 Bin varillik azalma beklentisini de aşarak 5 Milyon 121 Bin varillik daralmaya işaret etti. Böylece, datada 7 hafta üst üste azalma görülmüş oldu. Enerji Bilgi İdaresi(IEA) stoklarında da 3 Milyon 536 Bin varillik azalma beklentisinin hayli üzerinde 6 Milyon 861 Bin varillik daralma görülürken, bu veride de ard arda azalışlar 9 haftaya taşındı. Bir önceki hafta 290 Bin varil gibi keskin bir düşüş görülen ABD üretiminde ise 258 Bin gibi yüksek bir artış görüldü. Azalan stok verilerine rağmen ABD üretiminin ileriye dönük projeksiyonlarındaki artış fiyatlar üzerinde kısmen baskıya neden oldu. Bu hafta yine ekonomik veriler takip edilecek. Ayrıyeten önemli petrol üreticisi ülkelerden gelebilecek açıklamalar ve teknik fiyatlamalar da etkili olabilir. Bu kapsamda teknik olarak emtiada; geçtiğimiz ay başlayan yükselen kanalın kırılması ile tekrar ana figürümüz olan 2017 Haziran’dan beri devam eden yükselen kanalı takip etmekteyiz. Şuan için 68.75 desteği üzerinde fiyatlanan emtiada, buranın kırılması halinde 68.40, 67.85 ve 66.85 destekleri izlemeye alınabilir. 68.75 üzeri kalıcılıkta görülebilecek yukarı yönlü ataklarda ise yeniden 69.25, 69.60 ve 69.90 dirençleri takip edilebilir.
ONS ALTIN
Geçtiğimiz hafta FED yetkililerinden gelen açıklamalar önemli olurken, Dallas FED Başkanı Robert Kaplan ekonomideki aşırı ısınmayı önlemek için bu yıl 3 veya daha fazla faiz artırımı öngördüğünü ve ilerleyen dönemlerde enflasyonda artış yaşanabileceğini belirtti. Cleveland FED Başkanı Loretta Mester 2018 ve 2019 yılları için 3 veya 4 faiz artırımını uygun gördüğünü belirterek kabul edilen vergi reformuyla birlikte ekonominin daha hızlı büyüyeceğini vurguladı. San Francisco FED Başkanı John Wiiliams da faiz konusunda şahince açıklamalarda bulunurken Chicago FED Başkanı Charles Evans ise faiz artırım konusunda güvercin tavırlar sergiledi. Geçtiğimiz haftanın en önemli gelişmeleri arasında yer alan bir diğer konu ise geçici bütçenin ABD Senato’su tarafından onaylanmaması ile birlikte hükümetin 13. kez kapanması olurken, ABD tarafından gelen İnşaat izinleri datası son 30 ayın en iyi rakamı olarak kayıtlara geçti. İşsizlik başvuruları ve Sanayi Üretim tahminlerin üzerinde açıklanırken, Konut Başlangıçları, Philadelphia FED İmalat Endeksi, New York Empire İmalat Endeksi ve Michigan Üniversitesi tarafından yayınlanan Tüketici Hissiyatı ve Beklentileri tahminlerden kötü olarak açıklandı. Geçtiğimiz haftanın küresel risk unsurlarına bakacak olursak Suriye’deki gelişmeler gündemde en üst sıralarda yer aldı ve diğer unsurların da stabil şekilde devam ettiği görüldü. Bu hafta ise Suriye meselesi yine gündemin en üst sıralarında yer alabileceği gibi diğer risk unsurlarına dair yaşanacak gelişmeler de Emtia üzerinde etkili olabilir. Ayrıca ABD’de Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH), Mevcut Ev Satışları, Yeni Konut Satışlar, Üretim, Hizmet, Markit Bileşik PMI’ı Mal Ticaret Dengesi, İşsizlik Başvuruları ve Dayanıklı Mal Siparişleri verileri de volatiliteyi artırabileceğinden takip edilmesinde fayda görüyoruz. Teknik olarak Emtiada geçtiğimiz ay başlayan yükselen kanalı takip etmekteyiz. Kanalın alt bandı olan 1329 ve hemen altındaki teyit bölgemiz olan 1326 kritik olup, bu bölgelerin kırılması halinde 1309-1305 seviyeleri yeni hedef haline gelebilir. 1329 üzeri kalıcılıkta olası yukarı yönlü ataklarda ise 1336, 1339 ve 1344 dirençleri takip edilebilir. Burada da alım ağırlıklı işlemlerin devamı için 1344 üzeri kapanışlar gerekmekte.
Geçtiğimiz hafta yurt içi tarafta açıklanan Aralık ayı Merkezi Yönetim Bütçe Dengesi son beş ayın en kötü seviyesinde gerçekleşirken, 2017 Ekim İşsizlik oranı ise yüzde 10.6’dan yüzde 10.3’e geriledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada döviz rezervlerimiz 110-120 Milyar Dolar arasında, 150 Milyar Dolar’a ulaşacağız derken, Suriye’deki durumla ilgili olarak ise yeni bir harekâtın başlamasına yönelik ilk sinyalini verdi ve hafta sonuna doğru toplanan Milli Güvenlik Kurulu ve Bakanlar Kurulu toplantılarının sonunda ise sert mesajlar verildi. Ayrıca, OHAL uygulaması 6.kez uzatılırken, haftanın kalanında jeopolitik risk unsurları takip edildi. Hafta sonunda Suriye’nin Afrin bölgesine yönelik operasyonlar başlatılırken, Fransa’nın isteği üzerine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi acil toplantı kararı aldı. Yine geçtiğimiz hafta Perşembe günü TCMB’nin yapmış olduğu Para Politikası Kurulu toplantısı sonunda ise herhangi bir faiz oranı değişmezken, kararlar sonrası Banka’dan yapılan açıklamada: “Enflasyon ve enflasyon beklentilerinin bulunduğu yüksek seviyeler fiyatlama davranışları üzerinde risk oluşturmaya devam etmektedir. Enflasyon görünümünde baz etkisi ve geçici faktörlerden bağımsız belirgin bir iyileşme ve hedeflerle uyum sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir” denildi. Haftanın son işlem gününde de kredi derecelendirme kuruluşu Fitch tarafından Türkiye’nin kredi notu ve görünümünün teyit edildiği(kredi notu BB+, görünüm durağan) belirtildi.
ABD Hazine Bakanı Mnuchin geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada: “Yeni Vergi Reformunun 1 Trilyon Dolar civarında gelir yaratmasını beklediğini deklare etti. Bir süredir geçici bütçelerle döndürülen hükümet ise yine bütçe sınavından geçemedi. Haftanın son işlem gününde, son saniyeye kadar merakla beklenen geçici bütçenin Senato’da onaylanamaması Donald Trump hükümetinin ilk kez, toplamda ise ABD hükümetlerinin 13.kez kapatılmasına neden oldu. Dünya’nın ikinci büyük ekonomisi olan Çin tarafından gelen haberde ise; ülkenin kredi derecelendirme kuruluşu Dagong’un, ABD’nin kredi notunu borca bağımlılık ve kamu yönetiminde verimsizlik gerekçeleriyle indirdiği belirtilirken, ABD Hazinesi tarafından açıklanan raporlarda; Çin Merkez Bankası(PBOC)’nın elindeki ABD tahvillerini 2017 Temmuz’dan bu yana en düşük seviyeye çekmiş olması Dolar varlıkları için bir diğer tedirginlik unsuruydu. Geçtiğimiz hafta açıklanan verilerde ise; ülkenin 2017 Aralık ayına ait İnşaat İzinleri son 30 ayın en iyi seviyesinde gelirken, Haftalık İşsizlik Maaşı Başvuruları da uzun süre sonra flaş bir rakama geriledi. Konut Başlangıçları beklenti altında kalırken, Ocak ayı Philadelphia FED İmalat Endeksi de son 5 ayın en kötü gerçekleşmesini gösterdi.
İngiltere’de Brexit yasa tasarısı parlamentonun alt kanadı Avam Kamarası’nda kabul edilerek, üst meclis olan Lordlar Kamarası’na sunuldu. AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, yaptığı açıklamalarda: Brexit sonrası gelecek konusunda İngiltere'nin pozisyonunun daha fazla netliğe ihtiyacı olduğu söylerken, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nde kalması için halâ görüşmelere açık olduklarının da altını çizdi.
İngiltere Merkez Bankası’ndan (BOE) yapılan açıklamada ise, Mart ayı sonuna kadar Brexit anlaşması
yapılmaması durumunda ülkedeki bankaların operasyonlarını daha hızlı bir
şekilde AB'ye taşıyacakları konusunda uyarılarda bulundu. Ayrıca, geçtiğimiz hafta İngiltere'de açıklanan Aralık ayı TÜFE Oranları aylık bazda beklentinin üzerinde gelirken, senelik datada tahminlere paralel gerçekleşme görüldü. Çekirdek TÜFE oranları ise tahminleri karşılayamadı.
Euro Bölgesi’nde açıklanan Kasım ayı Ticaret Dengesinde beklentilerin üzerinde gerçekleşme görülürken, Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Moody’s ‘ten gelen açıklamalar takip edildi. Kurum, Euro Bölgesi’nin 2018 yılında yüzde 2.0, 2019 yılında ise yüzde 1.7 oranında büyüyeceğini öngörürken, bölgedeki politik risklerin oldukça düşük olduğunu ve düşük faiz ortamının sağladığı faydalardan da yararlanmaya devam edileceği belirtildi. Almanya’da açıklanan 2017 Aralık ayı TÜFE Oranları beklentilere paralel geldi. Avrupa Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Vitor Constancio: Euro Bölgesi’nde enflasyonun halâ beklentileri karşılamadığını vurgularken, para politikasının çok uzun bir süre oldukça genişlemeci olmaya devam etmesi olasılığını göz ardı etmediklerini söyledi. Diğer ECB Yönetim Kurulu üyesi Jens Weidmann ise yaptığı açıklamada: “Analistler ECB’den 2019 ortalarında faiz artırımı beklemekte haklılar” dedi. Euro Bölgesi'nde açıklanan TÜFE verileri de Almanya’da olduğu gibi beklentilerle aynı düzeyde gelirken, bu hafta yapılacak ECB toplantısı için genişlemeci politikaların devam edebileceğine ışık tuttu. Almanya Merkez Bankası Başkanı ve aynı zamanda ECB üyesi olan Jens Weidman yaptığı açıklamalarda: Almanya’nın, Euro Bölgesi için çok önemli olduğunu ve 4 yıldır olumlu büyüme, rekor düzeyde istihdam ve en düşük işsizlik oranı yakaladığını belirtirken, ülkede olası yavaşlama halinde Euro Bölgesi’nin genel durumunun bundan olumsuz etkileneceğinin altını çizdi. Öte yandan ön anlaşmaya varılan Almanya koalisyon müzakereleri için hafta sonunda Sosyal Demokrat Parti olağanüstü kongresi takip edildi. Kongre’den görüşmelerin devam etmesi kararı alındı.
Diğer bölgelere baktığımızda; Kanada Merkez Bankası faiz artırımına giderken, Çin Merkez Bankası(PBOC) yetkilerinden gelen açıklamada ise: Yuan kurundan büyük dalgalanma beklenmediği ve göreceli olarak istikrar sağlanacağı aktarılırken, kısa vadede bir faiz artırımının da gereksiz olduğu vurgulandı. Ayrıca, Çin’de açıklanan 2017 yılı 4.çeyrek GSYİH değişimi beklenti düzeyinde gelirken, senelik büyüme ise hükümet hedefi üzerinde gerçekleşti. Yıl ortalaması ise yüzde 6.8 olurken, aynı zamanda 2010 yılından bu yana en hızlı artış görülmüş oldu. Ülkenin, 2017 Aralık itibariyle senelik Sanayi Üretimi’nde de tahmin üzerinde gerçekleşme gözlemlendi.
Bu haftanın hiç kuşkusuz en önemli ekonomik haber akışları Avrupa Merkez Bankası(ECB) ve Japonya Merkez Bankası(BOJ) kararları olacak. Faiz ve politika adımlarında olası değişiklikler ve ya sonraki toplantılara yönelik verilecek ipuçları Euro ve Japon Yeni varlıklarında volatil hareketlere neden olabilir. Dünkü SPD kongresi sonrası Almanya’da yaşanacak koalisyon gelişmelerinin de önemli olduğu Euro Bölgesi’nde hafta boyunca ayrıca; öncü PMI’lar ve ZEW, IFO, GFK gibi önemli kuruluşların açıklayacakları güven endeksleri takip edilecek. ABD tarafının en önemli ekonomik datası ise 2017/4.çeyreğine dair büyüme(GSYİH Değişimi) oranları olacak. Yeni ve İkinci El Konut Satışlarının açıklanacağı ülkede, her Perşembe açıklanan İşsizlik Maşı Başvuruları da kapanan hükümetin durumu ile birlikte izlenecek. ABD’de olduğu gibi İngiltere’de de bu hafta geçtiğimiz yılın 4.çeyreğine dair GSYİH değişim oranlarını takip edeceğiz. Brexit konusunun gündemden düşmediği ülkede, İşsizlik Oranı ve İşsizlik Maaşı Başvuruları gibi datalar da radarımızda olacak. Çok önemli veri akışının olmadığı yurt içi tarafta jeopolitik ve siyasi risk unsurları ve geçtiğimiz hafta yapılan TCMB Para Politikası Kurulu(PPK) toplantısının özeti önemle takip edilecek. Diğer Bölgelere baktığımızda ise; Japonya tarafında BOJ(Japonya Merkez Bankası) kararlarının yanı sıra Banka’nın toplantı tutanakları ve TÜFE oranları izlenecekken, Kanada’da ise TÜFE Oranları takip edilecek. Ham Petrol yatırımcıları ise her hafta olduğu gibi bu haftada da stok ve üretim datalarını takip edecekler. Yukarıda saydığımız veri ve haber akışlarından başkaca yaşanacak önemli gelişmelerin piyasada fiyatlanabileceğini de hatırlatmış olalım.
EURUSD
Geçtiğimiz hafta ABD ve Euro Bölgesi Merkez Bankası üst düzey yetkililerinden gelen açıklamalar gündemin en üst sıralarında yer aldı. Avrupa Merkez Bankası(ECB) üyesi ve Almanya Merkez Bankası Başkanı Jens Weidmann, ECB’nin yakın zamanda faiz artırımı yapmayacağını vurgularken tahvil alımlarının azaltılması içinde daha hızlı hareket edilmesi gerektiğini savundu. Avrupa Merkez Bankası Yönetim Konseyi üyesi Ewald Nowotny, Euro’nun güçlenmesinin kendilerine yardımcı olmadığını ve tedirginlik yarattığını söyledi. Avrupa Merkez Bankası üyesi ve Estonya Merkez Bankası Başkanı Ardo Hansson, büyüme ve enflasyondaki hedeflerinin gerçekleştiği vakit varlık alımlarının Eylül ayında sona erdirilmesi gerektiğini belirtti. Avrupa Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Vitor Constancio ise para politikasının çok uzun bir süredir genişlemeci olması olasılığını göz ardı etmediklerini söyleyerek enflasyon için hala daha beklentileri karşılayamadığının altını çizdi. ABD tarafında ise Chicago FED Başkanı Charles Evans faiz arıtımları konusunda çekimser tavırlar sergiledi. San Francisco FED Başkanı John Williams, Dallas FED Başkanı Robert Kaplan ve Cleveland FED Başkanı Loretta Mester ise 2018 yılı için 3 veya daha fazla faiz artırımı öngördüler. Öte yandan ABD tarafında bir diğer önemli konu ise Temsilciler Meclisi’nde kabul edilen geçici bütçenin Senatodan veto edilmesi ile birlikte hükümetin 13.kez kısmi şekilde kapatılması olayı oldu. Geçen hafta açıklanan verilere baktığımızda ise ABD İnşaat izinleri son 30 ayın en iyi rakamı olarak kayıtlara geçerken İşsizlik Başvuruları da son 45 senenin en iyi gerçekleşmesini yaşadı. Sanayi Üretiminde beklentilerin üzerinde bir sonuç ortaya çıkarken Konut Başlangıçları, Philadelphia FED İmalat Endeksi, New York Empire İmalat Endeksi ve Michigan Üniversitesi tarafından yayınlanan Tüketici Hissiyatı ve Beklentileri yapılan tahminlerden daha kötü bir sonuç ortaya çıkardı. Euro Bölgesi’nde ise manşet enflasyon rakamları, beklentilere paralel olarak açıklanırken Ticaret Dengesi 26 Milyar 300 Milyon fazlalık verdi. Almanya TÜFE ve ÜFE verileri ise tahminlere paralel olarak açıklandı. Bu haftaya bakacak olursak Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantısından gelecek kararlar şüphesiz haftanın en önemli gündem maddesi olarak yerini alacak. Öte yandan Euro Bölgesi ve Almanya’dan açıklanacak Zew Ekonomik Hissiyatı, İmalat, Hizmet ve Markit öncü PMI’ları, ayrıca İFO (Almanya Ekonomi Araştırma Enstitüsü) tarafından gelecek İşletme Beklentileri, Mevcut Değerlendirme ve İş İklimi Endeksi verileri takip edilecek. ABD tarafında ise 4. Çeyrek büyüme rakamının yanı sıra Mevcut Ev Satışları, Yeni Konut Satışlar, öncü Üretim, Hizmet, Markit Bileşik PMI’ları, Mal Ticaret Dengesi, İşsizlik Maaşı Başvuruları ve Dayanıklı Mal Siparişleri parite üzerinde etkili olabilir. Teknik olarak bakacak olursak 1.2170-1.2190 bantı üzerinde kalıcılık önemini korumakla birlikte, oluşacak yukarı yönlü ataklarda 1.2285-1.2305 bölgesi kritik olacak. Bu kapsamda 1.2170 seviyesinin aşağı yönlü kırılması satış baskısının artmasına neden olabileceği gibi, 1.2305 üzeri kalıcılık ise yukarı tarafta yeni hedefler getirebilir.
USDTRY
Yurtiçi tarafta geçtiğimiz haftanın en önemli “ekonomik olayı” Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın yaptığı Para Politikası Kurulu(PPK) toplantısıydı. Toplantı sonrası faiz kararları açıklandı ve hali hazırda; yüzde 7.25’te bulunan Gecelik Borçlanma Faizi, yüzde 9.25 seviyesindeki Gecelik Borç Verme Faizi(Marjinal Fonlama Oranı), yüzde 8.00 düzeyindeki Bir Hafta Vadeli Repo Faiz Oranı(Politika Faizi), Saat 16:00-17:00 arasında bankaların borçlanabildikleri yüzde 12.75’lik Geç Likidite Penceresi(LON) Faizlerinden herhangi birinde değişiklik yapılmadı. TCMB’den yapılan açıklamada ise: enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarındaki risklerden ötürü sıkı duruş vurgusu yapılırken, gelişmelere göre ilave parasal sıkılaştırma yapılabileceği belirtildi. Özellikle enflasyonda baz etkisi ve geçici faktörlerden bağımsız bir iyileşme görülene denk politika değişikliği olmayacağının vurgulanması kur tarafında iyimser etkiye neden oldu. Geçtiğimiz haftanın “haber akışları açısından” önemli olan unsurları ise Suriye eksenindeki jeopolitik riskler, OHAL’in uzatılması ve Fitch’in kredi notu ve görünümü açıklamalarıydı. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’nin kredi notu ve görünümünü sabit bırakırken, hafta sonunda Suriye’nin Afrin bölgesine yönelik operasyonlar resmi olarak başlatıldı. Ekonomik veriler olarak ise 2017 Ekim ayı çeyreklik işsizlik ortalaması bir önceki yılın aynı dönemine göre 360 Bin kişi azalarak yüzde 10.3’a düşerken, son 4 ayın en düşük rakamı gerçekleşti. Maliye Bakanlığı’nca açıklanan 2017 Aralık ayı Merkezi Yönetim Bütçe Dengesi 20 Milyar 900 Milyon TL açık verirken, 2017 Ocak-Aralık dönemindeki açık ise 47 Milyar 400 Milyon TL oldu. Böylece bu veride de son beş ayın en kötü gerçekleşmesi görüldü. ABD tarafında; Dallas FED Başkanı Robert Kaplan, güçlü ABD ekonomisinin aşırı ısınmasını engellemek için bu yıl faizlerin 3 ve ya daha fazla artırılması gerektiğini söyledi. Geçici bütçenin Senato’da yeterli oyu alamaması sonrası hükümetin kapanması gibi sorunlarla uğraşan ülkede; Haftalık İşsizlik Maaşı Başvuruları, Philadelphia FED İmalat Endeksi, İnşaat İzinleri ve Konut Başlangıçları gibi önemli veriler de takip edildi. İnşaat İzinleri 1 Milyon 302 Bin ile beklenti üzerinde gelirken, aynı zamanda son 30 ayın en iyisiydi. Konut Başlangıçları ise beklenti altında kaldı. Haftalık İşsizlik Maaşı Başvuruları uzun süre sonra 220 Bin gibi flaş bir rakama gerilerken, Ocak ayı Philadelphia FED İmalat Endeksi ise son 5 ayın en kötü gerçekleşmesini gösterdi. Bu hafta yurt içi tarafta PPK toplantı özeti haricinde çok önem arz eden ekonomik veri ve haber akışları açıklanmayacak. Gözler ise başta jeopolitik risklerimiz olmak üzere haber akışlarında olacak. ABD’de 2017/4.Çeyrek Büyüme Oranlarının yanı sıra Yeni Konut Satışları, İşsizlik Maaşı Başvuruları ve İkinci El Konut Satışları izlenecek. Kur tarafına teknik olarak bakacak olursak; 22 Kasım’dan bu yana devam eden düşüş kanalının üst bandının hafta başında ihlal edildiğini görmekteyiz. Teyit bölgemiz olan 3.8330 oldukça kritik olup, üzerinde kalıcılık halinde 3.8890-3.9000 bölgesi hedef haline gelebilir. Yeniden kanal içine geri çekilme ile 3.8140 altında fiyatlamalarda ise 3.7975, 3.7860 ve 3.7690 destekleri izlenebilir.
GBPUSD
Geçtiğimiz hafta Brexit’e dair gelişmeler gündemin en üst sıralarında yer alırken, Avrupa Birliği üst yetkililerinden gelen açıklamalar özenle takip edildi. Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Donald Tusk, İngiltere’nin hala daha Brexit’ten dönme şansısının olduğunu vurgularken, AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ise İngiltere’nin Brexit’ten ayrıldıktan sonra tekrardan AB’ye katılmasını umduğunu söyledi. İngiltere Parlamentosu’nun alt meclisinde (AVAM Kamarası) geçerek bir üst meclis olan Lordlar Kamarasına gönderilen Brexit yasa tasarısı ise, buradan da geçmesi halinde Kraliçe 2. Elizabeth’in onayına sunulacak. Öte yandan BOE (İngiltere Merkez Bankası) Para Politikası Komitesi Üyesi Michael Saunders, 2018 yılında ücretlerin yüzde 3 ve üzerine çıkmasının muhtemel olduğunu söylerken büyüme için potansiyel seviyesi olan yüzde 1.5’in üzerine çıkılabileceğini savundu. Ülkenin verilerinde ise TÜFE beklentilere paralel olarak gelirken, Çekirdek TÜFE ve Perakende Satışlar dataları istenilen düzeyde gerçekleşmedi. Üretici Fiyat Endeksi ise tahminlerin üzerinde sonuçlandı. ABD tarafında ise FED yetkililerinden faizlere dair açıklamalar önemli oldu. San Franscisco, Dallas ve Cleveland FED başkanları faizlere ilişkin şahin tavırlar gösterirken Chicago FED Başkanı bu konuda güvercin bir tutum sergiledi. Öte yandan hükümetin kapatılmasını önleyecek olan geçici bütçe oylaması Senato’dan veto edilmesiyle birlikte ABD hükümeti tarihinde 13. Kez kapanmış oldu. Geçen haftanın önemli ekonomik verilerine baktığımızda ise; İnşaat İzinleri ve Sanayi Üretimi beklentilerden iyi gerçekleşirken; Konut Başlangıçları, Philadelphia FED İmalat Endeksi, New York Empire State İmalat Endeksi ve Michigan Üniversitesi tarafından yayınlanan Tüketici Hissiyatı ve Beklentileri ise tahminlerden kötü olarak açıklandı. Bu haftanın önemli verilerine bakacak olursak; İngiltere’den İşsizlik Rakamları, GSYİH (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla), Mortgage Onayları ve İngiliz Sanayi Birliği tarafından Sanayi Siparişleri Endeksi açıklanacak. ABD veri akışına baktığımızda 4. Çeyrek büyüme rakamının yanı sıra Mevcut Ev Satışları, Yeni Konut Satışlar, Üretim, Hizmet, Markit Bileşik PMI’ı Mal Ticaret Dengesi, İşsizlik Başvuruları ve Dayanıklı Mal Siparişleri takip edilecek. Öte yandan İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mark Carney ve iki tarafın üst düzey yetkililerinden gelecek açıklamalar da parite üzerinde etkili olabilir. Teknik olarak 2017 Kasım ayında oluşan yükselen kanalın üst bant bölgesi ilk etapta takip edilmekte. Bu kapsamda 1.3900-1.3945 seviyeleri kritik olup, geçilmesi halinde uzun vadeli yükselen kanalın üst bantına denk gelen 1.4075 seviyesi hedef haline gelebilir. Paritede görülebilecek geri çekilmelerde ise 1.3850, 1.3790 ve 1.3730 destekleri izlenebilir.
BRENT PETROL
Geçtiğimiz hafta Irak Petrol Bakanı Jabbar Al-Luaibi yaptığı açıklamada: “Petrol piyasasının henüz istikrar kazanmadığını vurgularken, üretim kısıntılarının piyasanın istikrarına yardımcı olduğunu ve bu yüzden anlaşmasının sürmesi gerektiğini” açıkladı. Ülkesinin, üretim kapasitesinin 5 Milyon varil/güne yaklaştığını da söyleyen Luaibi, ancak anlaşmaya tam uyum için 4 Milyon 500 Bin düzeyinde sabitlediklerinin altını çizdi. Rusya’nın Enerji Bakanı Aleksandr Novak ise yaptığı açıklamalarda: Suudi Arabistanlı mevkidaşı Falih ile Davos forumunda görüşeceğini söylerken, petrol piyasası fazlalığının henüz dengelenmediğinin altını çizdi. Novak ayrıca, 2018 yılı fiyat beklentisi olarak 50-60 Dolar bandının korunduğunu dile getirirken, şuan için kesinti anlaşmasını sürdürmeye ihtiyaçları olduğunu ve piyasadaki durumun daha nasıl gelişeceğini görmeleri gerektiğini belirtti. Rus Bakan ayrıyeten: OPEC ve beraberinde arz kısıntısı anlaşmasına katılan ülkelerin petrol ve enerji bakanlarının, 21 Ocak’ta Umman’da yaptıkları toplantıda; cari petrol fiyatlarını ve arz kısıntısı anlaşmasından sorunsuz bir şekilde çıkış olasılığını tartıştıklarını söyledi. Kuveyt Petrol Bakanı Bakhit Al Rashidi ise yaptığı açıklamada: arz kısıntısı anlaşmasının sonlandırılmasına yönelik olarak OPEC’in şu an herhangi bir planının olmadığını söyledi. Azerbaycan Enerji Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, ülkenin petrol üretiminin 2017 yılında bir önceki seneye göre yüzde 5.5 gerileme göstererek 38 Milyon 800 Bin Tona(yaklaşık 285 Milyon 300 Bin varil) gerilediği bildirildi. Petrol İhraç Eden Ülkeler Topluluğu(OPEC) Genel Sekreteri Mohammad Sanusi Barkindo ise: “Petrol talebinin 2018 yılında 1,5 Milyon varil/gün civarında artacağını” söyledi. Diğer yandan uluslararası yatırım bankalarından JP Morgan: Petrol piyasasının denge bulması halinde yılın ortasında OPEC önderliğindeki arz kısıntısı anlaşmasının son bulabileceğini belirtirken, BofAML(Bank Of America Merrill Lynch) ise: 2019 sonrasında OPEC üretiminde ufak artışlar olabileceği vurgulandı. Dünya’nın en büyük petrol rezervlerinin sahibi olan Venezuela tarafından yakın zamanda faaliyete geçirilmesi beklenen “petrocoin” isimli kripto para konusunda ABD Hazine Bakanlığı’ndan uyarı yapıldı. Açıklamada, bu dijital paranın Venezuela hükümeti ve kamu petrol şirketi PDVSA’ya kredi sağlamak için çıkartıldığı belirtilirken; bunun, yaptırımları ihlâl anlamına geldiği vurgulandı. Geçtiğimiz hafta açıklanan Amerikan Petrol Enstitüsü(API) stokları 3 Milyon 600 Bin varillik azalma beklentisini de aşarak 5 Milyon 121 Bin varillik daralmaya işaret etti. Böylece, datada 7 hafta üst üste azalma görülmüş oldu. Enerji Bilgi İdaresi(IEA) stoklarında da 3 Milyon 536 Bin varillik azalma beklentisinin hayli üzerinde 6 Milyon 861 Bin varillik daralma görülürken, bu veride de ard arda azalışlar 9 haftaya taşındı. Bir önceki hafta 290 Bin varil gibi keskin bir düşüş görülen ABD üretiminde ise 258 Bin gibi yüksek bir artış görüldü. Azalan stok verilerine rağmen ABD üretiminin ileriye dönük projeksiyonlarındaki artış fiyatlar üzerinde kısmen baskıya neden oldu. Bu hafta yine ekonomik veriler takip edilecek. Ayrıyeten önemli petrol üreticisi ülkelerden gelebilecek açıklamalar ve teknik fiyatlamalar da etkili olabilir. Bu kapsamda teknik olarak emtiada; geçtiğimiz ay başlayan yükselen kanalın kırılması ile tekrar ana figürümüz olan 2017 Haziran’dan beri devam eden yükselen kanalı takip etmekteyiz. Şuan için 68.75 desteği üzerinde fiyatlanan emtiada, buranın kırılması halinde 68.40, 67.85 ve 66.85 destekleri izlemeye alınabilir. 68.75 üzeri kalıcılıkta görülebilecek yukarı yönlü ataklarda ise yeniden 69.25, 69.60 ve 69.90 dirençleri takip edilebilir.
ONS ALTIN
Geçtiğimiz hafta FED yetkililerinden gelen açıklamalar önemli olurken, Dallas FED Başkanı Robert Kaplan ekonomideki aşırı ısınmayı önlemek için bu yıl 3 veya daha fazla faiz artırımı öngördüğünü ve ilerleyen dönemlerde enflasyonda artış yaşanabileceğini belirtti. Cleveland FED Başkanı Loretta Mester 2018 ve 2019 yılları için 3 veya 4 faiz artırımını uygun gördüğünü belirterek kabul edilen vergi reformuyla birlikte ekonominin daha hızlı büyüyeceğini vurguladı. San Francisco FED Başkanı John Wiiliams da faiz konusunda şahince açıklamalarda bulunurken Chicago FED Başkanı Charles Evans ise faiz artırım konusunda güvercin tavırlar sergiledi. Geçtiğimiz haftanın en önemli gelişmeleri arasında yer alan bir diğer konu ise geçici bütçenin ABD Senato’su tarafından onaylanmaması ile birlikte hükümetin 13. kez kapanması olurken, ABD tarafından gelen İnşaat izinleri datası son 30 ayın en iyi rakamı olarak kayıtlara geçti. İşsizlik başvuruları ve Sanayi Üretim tahminlerin üzerinde açıklanırken, Konut Başlangıçları, Philadelphia FED İmalat Endeksi, New York Empire İmalat Endeksi ve Michigan Üniversitesi tarafından yayınlanan Tüketici Hissiyatı ve Beklentileri tahminlerden kötü olarak açıklandı. Geçtiğimiz haftanın küresel risk unsurlarına bakacak olursak Suriye’deki gelişmeler gündemde en üst sıralarda yer aldı ve diğer unsurların da stabil şekilde devam ettiği görüldü. Bu hafta ise Suriye meselesi yine gündemin en üst sıralarında yer alabileceği gibi diğer risk unsurlarına dair yaşanacak gelişmeler de Emtia üzerinde etkili olabilir. Ayrıca ABD’de Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH), Mevcut Ev Satışları, Yeni Konut Satışlar, Üretim, Hizmet, Markit Bileşik PMI’ı Mal Ticaret Dengesi, İşsizlik Başvuruları ve Dayanıklı Mal Siparişleri verileri de volatiliteyi artırabileceğinden takip edilmesinde fayda görüyoruz. Teknik olarak Emtiada geçtiğimiz ay başlayan yükselen kanalı takip etmekteyiz. Kanalın alt bandı olan 1329 ve hemen altındaki teyit bölgemiz olan 1326 kritik olup, bu bölgelerin kırılması halinde 1309-1305 seviyeleri yeni hedef haline gelebilir. 1329 üzeri kalıcılıkta olası yukarı yönlü ataklarda ise 1336, 1339 ve 1344 dirençleri takip edilebilir. Burada da alım ağırlıklı işlemlerin devamı için 1344 üzeri kapanışlar gerekmekte.