Stephen Kalin / Jonathan Landay
RİYAD, 23 Ekim (Reuters) - ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Irak'ta İslam Devleti örgütünün yenilmesinde yardım eden İran destekli milisler ve İranlı danışmanlarının "geri dönmelerinin" zamanının geldiğini söyledi.
Tillerson, Suudi Dışişleri Bakanı Adil Jubeir ile dün yaptığı ortak basın toplantısında şöyle konuştu:
"Irak'ta bulunan İranlı milislerin, Daeş (İslam Devleti) ile mücadele sona yaklaştığına göre, artık ülkelerine dönmeleri gerekir. Irak'taki yabancı savaşçılar evlerine dönmeli ve denetimi Irak halkı kendi eline almalıdır."
ABD, Şii İran'ın Irak ve Suriye'de İD'ye karşı elde edilen başarıları kullanarak 2003 yılında ABD'nin Irak'ı işgalinden sonra elde ettiği etkiyi daha genişletmesinden kaygı duyuyor.
ABD'nin Suudi Arabistan gibi Sünni müttefikleri de İran'ın bu politikasından rahatsız.
İslam Devleti'nin 2014 yılında Irak topraklarının üçte birini ele geçirmesinden sonra on binlere Iraklı, seferberlik çağrısına yanıt vererek Halk Seferberlik Güçleri (PMF) adlı gücü oluşturdular.
Bu güç, İran tarafından finanse ediliyor ve eğitiliyor. Irak hükümeti "Haşdi Şabi" adıyla bilinen bu grupları, Irak'ın resmi savunma güçlerine dahil etmişti.
Üst düzey bir Amerikalı yetkili, Tillerson'un bu açıklamasıyla, PMF ve İran'ın güçlü Devrim Muhafızları örgütünün paramiliter ve casusluk birimi olan Kudüs Gücü birimini kast ettiğini söyledi.
İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ise, Tillerson'un sözlerini eleştirdi ve bu sözlerin İran'ın bölgesel rakibi olan petrol ülkesi Suudi Arabistan'ın etkisi altında söylendiğini savundu.
Zarif bir Twitter mesajında, "Yurtlarını IŞİD'e (İD) karşı savunmak için silaha sarılan Iraklılar hangi ülkeye dönecekler acaba? ABD'nin petro-dolar etkisiyle yapılmış utanç verici dış politika" dedi.
IRAK VE SUUDİ ARABİSTAN YAKINLAŞMASI
Bu arada Irak ve Suudi Arabistan arasında oluşturulan bakanlar düzeyindeki bir konsey ilk toplantısını dün Riyad'da yaptı ve İslam Devleti'ne karşı mücadele ve Irak'ın savaşta tahrip olan bölgelerinin yeniden inşası konularını ele alındı.
Toplantıda Jubeir, Irak ve Suudi Arabistan arasındaki tarihi bağları vurguladı.
Sınır komşusu olan iki ülke, çok büyük petrol rezervlerine sahip oldukları gibi aynı aşiretlerin de toprağı.
Jubair, "İki ülkenin ve halkın doğal eğilimi yüzyıllardır olduğu gibi, çok yakın olmaktan yanadır. Ancak bu onlarca yıl boyunca kesintiye uğradı. Şimdi kaybettiğimiz mesafeyi kapatmaya çalışıyoruz" dedi.
Onlarca yıldır karşı kamplarda yer almış olan Irak ve Suudi Arabistan arasında bir yakınlaşmayı gösteren ve alışılmamış yüksek düzeyde yapılan toplantıda, Suudi Arabistan Kralı Salman ve Irak Başbakanı Haydar Abadi de hazır bulundu.
Tillerson, konseyin Irak'ın özel sektörün gelişmesine katkı yapacağını ve dış yardımı teşvik edeceğini söyledi.
Suudi Arabistan devlet medyası, konseyin küresel petrol piyasasındaki toparlanmadan memnun olduğunu belirtti.
Bakanlar ikinci toplantılarını henüz açıklanmayan bir tarihte Bağdat'ta yapacak.
Reuters ile telefonda konuşan Suudi Ticaret ve Yatırım Bakanı Mecid el Kusaibi, Irak'a ihracatlarını artırmayı ve bu ülkenin tarım ve petrokimya sektörlerine yatırım yapmayı amaçladıklarını söyledi.
"Geçmişte ne olduysa oldu. Şimdi iyi haber şu ki, artık hepimiz iki ülke için de refah ve yarar getirecek bir gelecek için çalışmak üzere buradayız."
Riyad ve Bağdat, bu yakınlaşmadan önce, Irak'ın eski lideri Saddam Hüseyin'in 1990'da Kuveyt'i işgalinden bu yana 25 yıl boyunca ilişki kurmadılar.
Şimdi ise Birleşik Arap Emirlikleri gibi Suudi Arabistan da, İran'ın bölgede giderek artan etkisini kırmak için Irak'la barışma peşinde.
Haberin orijinali için tıklayınız: Bu haber, linkleri yukarıda belirtilen haber ya da haberlerden derlenmiştir. Tam çevrilmiş metin olmayabilir
(Haberi çeviren Ayşe Sarıoğlu; Redaksiyon Can Sezer)