ABD Verim Eğrisindeki “Resesyon” Sinyalleri Belirginleşiyor!

 | 28.08.2019 08:51

IşıkFX Sabah Bülteni 28.08.2019

ABD Verim Eğrisindeki “Resesyon” Sinyalleri Belirginleşiyor!

Pazartesi günü, ABD Başkanı Donald Trump’ın: Çin, AB ve İran ile anlaşmalar yapabileceklerine dair ılımlı açıklamaları; dün, ilgili taraflardan gelen tatsız söylemlerle yerini bir miktar endişeye bıraktı. İran Nükleer Anlaşması için; ABD ve İran devlet başkanların yüz yüze görüşmeler yapabileceğine dair Trump ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un açıklamaları sonrası, İran tarafının görüşleri merak edilirken, İran Cumhurbaşkanı Ruhani yaptığı açıklamalarda: ABD yaptırımlarının kaldırılmaması halinde herhangi bir görüşme olmayacağını ve 2015 yılında imzalanan anlaşmadaki taahhütlerini azaltmaya devam edeceklerini söyledi. İran Dışişleri Bakanı Javad Zarif de yaptığı açıklama ile: ABD Yönetimi ile ikili görüşmeler yapılmayacağını duyurdu. Çin Dışişleri Bakanlığı’ndan gelen açıklamada: Trump’ın, Çin ticaret temsilcilerinin ABD’li yetkilileri telefonla arayıp masaya dönmek istediklerine yönelik söyleminin aksine herhangi bir telefon görüşmesi yapılmadığı belirtilirken, yine ülkede açıklanan Temmuz ayı Endüstriyel Kârların daralma göstermesi ile birlikte Çin Merkez Bankası’nın da Onshore Yuan’ı 240 pips yukarıdan fixlemesi piyasalarda endişe kaynağı oldu. AB adına konuşan Almanya Ekonomi Bakanı Peter Altmaier ise: Zorlu geçmesinin beklenmesine karşın, ABD ile görüşmelerin başlayacak olmasının önemli olduğunu ve bir anlaşma bulunabileceğine dair izlenim edindiğini bildirerek bir miktar piyasalardaki kara bulutları dağıttı. Euro Bölgesi’nin lokal meselelerinden olan ve ülkedeki sorunlu ekonomik durum nedeniyle önem arz eden İtalya’daki hükumet krizinde ise önceki akşam Giuseppe Conte’nin Başbakanlığının devam edeceğine dair söylemlere karşın; Beş Yıldız Hareketi’nin bunu doğrulamayan ve bu bağlamda görüşmeleri dondurduğuna dair açıklaması ile Euro varlıkları baskı yerken, sonrasında ise iki tarafın bu konuda uzlaşabileceklerine dair haber akışları geldi. ECB adına konuşan Başkan Yardımcısı Luis de Guindos ise: ECB’nin para politikalarının veriye bağlı olduğunu, piyasalara bağımlı olmadığını söylerken, piyasa beklenti göstergelerini politika düzenlemeleri içine yerleştiremeyeceklerini vurguladı. Guindos’un: “Uzun süre negatif faiz oranlarımız olacak ve ECB kararlı bir şekilde hareket etmeli” şeklindeki söylemleri de Euro üzerinde kısmen baskıya neden olan unsurlardandı. Dün, Brexit konusunda ise, AB Komisyonu’ndan gelen açıklamada: Uygun öneriler sunulması halinde Britanya ile bağlantı kurulmasına hazır olunduğu vurgulandı. Ancak, Brexit meselesinin Britanya ayağında da işler arapsaçı durumunda kalmaya devam ediyor. Ana muhalefet lideri Jeremy Corbyn’in; Anlaşmasız Brexit’i engellemek için diğer muhalefet liderleri ile bir araya gelmeye hazır olduğuna dair çağrısının yanı sıra, aralarında eski Başbakan Theresa May ‘in de bulunduğu 16 Muhafazakâr Parti milletvekiline de bu konuda mektup yollanması dikkat çekti. Keza, AB Parlamentosu seçimlerinde çoğunluk oyları alarak sükse yapan Brexit Partisi lideri Nigel Farqge’ın: AB’den ayrılma anlaşması tarihteki en kötü anlaşma. İngiltere için tek popüler seçenek 31 Ekim’de temiz bir Brexit, son baharda bir genel seçim ile karşı karşıya kalma olasılığımız yüzde 50 ‘den fazla şeklinde gelen açıklamaları da önemliydi. Ekonomik veri cephesinde ise sabah saatlerinde, Almanya’nın 2.Çeyrek nihai GSYİH Değişimi verileri takip edilirken; Çeyreklik bazda yüzde 0.1’lik daralma ve senelik bazda da yüzde 0(Sıfır) değişimin teyit edilmesinin yanı sıra; önceki dönemlere yönelik yapılan revizelerin yukarı yönlü yapılması da dikkat çekti. ABD’de takip ettiğimiz datalardan; “Standard And Poor’s Case And Shiller 20 Şehir Konut Fiyat Endeksi” aylık bazda son 26 ayın, senelik bazda ise 2012 Ağustos ayından bu yana en düşük gerçekleşmesini gösterdi. Conference Board Tüketici Güveni de; beklentilerin üzerinde gerçekleşmesine karşın, geçtiğimiz ayki rakamın altında kaldı. Piyasalarda son zamanlarda tahvil faizleri üzerinde başlayan majör merkez bankalarına dair faiz indirimi beklentisi ve resesyon endişelerinin artış göstermesi kaynaklı düşüşler, dün de kendisini gösterdi. ABD’nin 30 yıllık tahvil faizlerinde görülen gün içi tarihi düşük seviye ve gün sonu kapanışının yanı sıra; 2 yıllık tahvil faizlerinin 10 yıllık tahvil faiz getirisinin üzerinde yer alması da devam etti ve endişeleri artırdı. Zira, 2 ve 10 yıllık tahvil faizleri arasında fark 4 pips ile 2007 ‘deki durgunluktan bu yana en yüksek seviyesine ulaşarak, resesyon’a dair sinyallerin daha da güçlenmesine neden oldu. Dün, yurt içi tarafta; siyasi ve jeopolitik risklerin durumu dikkatle takip edilirken; Suriye’deki askeri faaliyetlere dair gelen haber akışlarının yanı sıra, Rusya’dan alınan S400 Hava Savunma Sistemleri’ne ait bileşenleri kapsayan ikinci tur sevkiyatların başladığı da duyuruldu. Fiyatlamalara direkt etki edebilecek çok önemli ekonomik verilerin açıklanmayacağı yeni günde ise; gerek yurt içi tarafta, gerekse küresel cephede sistematik risk unsurlarının durumunu takipte olacağız. Ayrıca, FED ve ECB gibi majör merkez bankalarının sonraki faiz ve politika hamlelerine dair ortaya çıkacak öngörülerle tahvil piyasalarında oluşacak hareketler ve gelişen ülkelerde son zamanlarda ortaya çıkmaya yüz tutan mali karmaşa ortamına dair gelişmeler de fiyatlamalar üzerinde etkili olabilir.