Altın Hangi Fiyattan Alınmalı?

 | 12.11.2014 16:01

Küresel piyasalarda yaşanılan yukarı yönlü Amerikan Doları rallisinin ardından, yatırımcıların en çok merak ettiği konulardan biri, altın fiyatlarında yaşanan düşüşün ne kadar daha devam edeceğidir. Bir dönemin güvenli limanı olarak bilinen altının, yaşanan etkiler ile birlikte 1180 doların altına inmesi, güvenli liman tahtından da indiğinin sinyallerini vermektedir. Yaşanan düşük petrol fiyatları ve Amerika Merkez Bankası Fed’den er ya da geç gelecek faiz artırım kararının kaçınılmaz olarak güvenli metalleri etkileyeceği söylenebilir. Ayrıca Japonya Merkez Bankası cephesinden gelen yeni bir parasal gevşeme kararı, Amerikan Doları ve sermaye piyasalarında yukarı yönlü hareketlenmenin sebebi oldu. Küresel piyasalarda yaşanılan huzursuzluğun yatırımcıları altı, Amerikan hazine tahvilleri ve Amerikan Doları’na yönlendirdiği düşünülecek olursa, güvenli liman altının gerekli desteği alamamasını şaşkınlıkla karşılamamak gerekmektedir.

Peki yaşanan bunca ekonomik olaylar çerçevesinde altın fiyatlarında dip seviye beklentileri nereleri olmalıdır. Daha net bir soru olarak, “Altın Hangi Fiyattan Alınmalı?”. İşte son dönemlerde merakla cevabı aranan soru bu. 1180 desteğinin altında olan fiyatların yatırımcılar üzerinde alış baskılarını artırmaya başladığı, olası dönüş hareketlerinin alış seviyesi olarak değerlendirildiği söylenebilir. Altın fiyatlarındaki alış seviyelerini inceleyecek olursak, içinde bulunduğumuz ve yakın sürede maruz kalacağımız etkileri incelemek gerekmektedir.

Amerikan Doları’ndaki yukarı yönlü ralli hız kesmeden devam etmektedir. Sonuçta varlık alım sürecinde sona gelinmesi ve faiz artışı süresinin yaklaşması ile birlikte yaşadığımız değer kazanımının, halen faiz artışı gelmediği düşüncesi ile devam etmesi beklenebilir. Fed’den beklenen önümüzdeki senenin 3. Çeyreği ile birlikte faiz artışının gelebileceği yönündeyken, son gelen açıklamalar ve ekonomik verilere bakıldığında bu tarihin 2. Çeyrek olarak yenilendiği algısının da var olduğu unutulmamalıdır. İstihdam piyasasında yaşanılan toparlanmanın yanı sıra geçtiğimiz dönem açıklanan işsizlik verileri %5,8 ile Temmuz 2008’den bu yana görülen en düşük seviyelerdedir. Bu noktada gözden kaçırılmaması gereken diğer bir noktada, işgücü katılım oranındaki Şubat 1978’den bu yana en düşük seviyelerde olmasıdır. Bu durumun Amerikan ekonomisinde olumsuz rüzgarlar estirmesi beklenebilir. Fed’in atacağı adımlar ile birlikte, bu datadaki düzelmelerin Amerikan doları için alış baskılarını artırması beklenecektir.

Uygulamayı İndirin
Küresel finans piyasalarını takip etmek için her gün Investing.com uygulamasını kullanan milyonlarca kişiye sen de katıl!
Şimdi İndir

Altın fiyatlarındaki seyri düşünürken Kasım ayı sonunda İsviçre halkının gideceği referandumu da unutmamalıyız. İsviçreliler, merkez bankasının altın rezervlerini %20 daha artırıp artırmayacağına karar verecekler. Yapılacak olan bu referandumda asıl amaç ise, son yıllarda kantonlara gelir kazandıran altın satışlarının altın rezervlerinin azalmasıyla birlikte durdurulmasıdır. İsviçre Merkez Bankasının bilanço büyüklüğünün 475 milyar dolar olduğu düşünüldüğünde, İsviçre’nin yaklaşık 60 milyar dolara yakın altın alabileceği ortaya çıkıyor. Uzmanlar, ülkenin alması gereken 1500 ton altının Çin’i bile gölgede bırakacak bir performans olacağını vurgulamaktadırlar. Bankanın pozitif sonuç ile birlikte elinde bulunan ülke tahvillerinden vazgeçeceği düşünülecek olursa, altın fiyatlarında yukarı yönlü seyri getirmesi beklenebilir.

Düşen altın fiyatlarının küresel altın üreticilerine de negatif yansıdığı unutulmamalıdır. Altın fiyatlarındaki sert değer kayıpları, altın üreticisi firmaların iflastan kurtulmak adına, işçi çıkartılması hatta madenlerin kapatılmasına varan sonuçlar doğuracaktır. Citi Bank analistlerine göre, altın madenciliğiyle uğraşan şirketlerin dörtte üçü 1200 doların aşağısında ons satış fiyatlarında kar sağlayamıyor. Buenaventura, Medusa ve Iamgold (en pahalı üç altın üreticileri) 1300 dolar maliyet yaratmaktadır. Ons fiyatlarında maliyet seviyelerinin altına ilmesi arz dengesini bozacaktır ve bu duruma bağlı olarak altın fiyatlarında tekrardan yükselmeler görülebilir.