Birleşik Devletler'de Enflasyon Bilmecesi

 | 14.01.2022 17:28

Amerika Birleşik Devletleri’nde 2021 yılı, başkanlığı kaybeden Trump taraflarının kongre binasını basmasıyla başladı. Kasım 2020’de yapılan seçimi kazanan Joe Biden başkanlığında pandeminin 3. yılına giren ABD ekonomisi, yıl içinde gerçekleşen parasal ve mali teşviklerle güçlendirilmeye çalışıldı. Hazine bakanlığı görevine başlayan, Eski FED Başkanı J. Yellen’ın alıştığımız güvercin tavrını sürdürmesi, ABD hisse senedi piyasalarındaki yükselişe destek verdi. Yıl içinde FED’in ve ABD hazinesinin destekleriyle ekonomide toparlanma sinyalleri görülmeye başlansa da yükselen enflasyon 2022 yılında da risk unsuru olarak kalmaya devam edecek gibi görünüyor. Kasım ayında yapılacak olan ara seçim ise bu yılın en önemli gündem maddelerinden biri olacak.

Joe Biden yönetimindeki ABD’nin karnesine bakıldığında, seçim vaatlerine ulaşılmakta zorluklar yaşandığı görülüyor. Diğer yandan pandemi sonrasında oluşan ekonomik teşvik ortamıyla ivme kazanan ekonomik büyüme rakamları yıl içinde göz doldurdu. Yüksek miktarlarda yapılan pandemi destek çeki ödemeleriyle artan iç talep ile güçlenen ekonomik büyüme ve istihdamda yaşanan iyileşme olumlu karşılandı.

Yıl içinde ABD siyasetinde sıkça konuşulan kamu altyapı yatırımlarının artırılmasına yönelik çalışmalar ilerleyen yıllarda ekonomik gelişimi hızlandırabilir. ABD’de fiziksel altyapının iyileştirilmesine bağlı olarak uzun vadeli kamu harcamaların artırılması planlıyor. Ulaşım ağları, geniş bant internet erişiminin hızlandırılması, enerji ve su iletim sistemlerinin iyileştirilmesi gibi pek çok alanda yatırım yapılması bekleniyor. Ayrıca önümüzdeki on yıl içinde eğitim, sağlık, çocuk bakımı desteği ve karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik önlemler için ek kamu harcamaları öneriliyor. Ancak bu girişimlerin büyük ölçüde yeni vergilerle finanse edilmeleri beklendiğinden, toplam ekonomik çıktıya mütevazı bir katkı sağlayacaktır.

Uygulamayı İndirin
Küresel finans piyasalarını takip etmek için her gün Investing.com uygulamasını kullanan milyonlarca kişiye sen de katıl!
Şimdi İndir

Diğer yandan kamu altyapı yatırımlarının artırılması, ABD ekonomisinin gelecekteki beklentilerini ve yaşayanların refahını artırabilir. Bununla birlikte altyapı yatırımlarının da çevre ve iklim eylem planlarıyla dikkatli bir şekilde uyumlu hale getirilmesi gerekiyor. 2050 yılına kadar net sıfır emisyona giden bir yol haritası çizilirken, elektrik üretiminde yenilenebilir kaynakların daha fazla kullanılmasıyla yeni bir ABD modeli görebiliriz.

FED para politikasında halen sıkılaşmaya gidilmemiş olması; faiz oranların rekor düşük seviyelerde kalmaya devam etmesi, tahvil alım miktarının düşürülmüş olmasına karşın parasal genişlemenin devam etmesi ekonomik toparlanmaya destek olmaya devam ediyor. ABD’de 2020'de ve 2021'in başlarında açıklanan pandemi ile ilgili mali önlemlerin süresi artık büyük ölçüde dolmuş olsa da bu dönemde yapılan yardımlarla, ekonomik toparlanmayı desteklemeye devam edecek önemli tasarruflar yaratıldı. Hane halkı tasarruf oranı 2020'de yaklaşık yüzde 9 arttı ve 2021'de pandemi öncesi seviyelerin oldukça üzerinde yükseldi. Gerek maliye gerekse para politikasında gevşek duruşun sürmesi enflasyon oranında yükseliş yaratabilecek olsa da ekonomik aktiviteyi canlı tutmaya devam edecektir.

Uluslararası ticaret alanında ABD’nin önemli bir partneri olan Çin ile devam eden görüşmeler ise oldukça sıcak bir gündem olarak masada kalmaya devam ediyor. Trump zamanında başlayan belirsizliğin, gelecekte yaşanacak gelişmelerle finansal piyasalar üzerindeki etkilerini daha net görmeye başlayabiliriz. Uygur bölgesinde yaşanan son gelişmeler ise ticari ambargoların devam edebileceğini gösteriyor.

FED "Geçici" Demekten Vazgeçti

Yılın genelinde enflasyonun geçici olacağına yönelik açıklamalarda bulunan FED yetkilerinin aksine, aralık ayı toplantısının ardından enflasyonun geçici (transitory) olduğu ibaresi, toplantı karar metninden kaldırdı. FED’in faiz oranlarını yükseltme konusunda yılın başında şahin mesajlar verilmesine karşın, ekonomik koşulların arzu edildiği gibi oluşmamasından dolayı faiz artırım beklentileri bu yıl karşılanamadı. Aralık ayı toplantısında, kâğıda yazılan beklentilere göreyse önümüzdeki yıl üç faiz artışı bekleniyor.

Kasım ayı toplantısında net varlık alım miktarını ilk kez 15 milyar dolar azaltan FED, aralık ayı toplantısında da varlık alım miktarını 30 milyar dolar düşürmeye karar verdi. Yılın son iki ayında tahvil alım programının bitirilmesine yönelik atılan adımlar, şahin bir FED görüntüsü verdi. Geçtiğimiz yıl yapılan beklentilerle en son açıklanan veriler karşılaştırıldığında ise FED’in son bir yıldaki değişimi net olarak görülüyor. Bu kapsamda FED’in işsizlik ve enflasyon tahminlerini incelenmekte yarar var. 2020 yılının sonunda FED’in tahminlere göre enflasyonun %2'nin altında kalması ve işsizliğin %6,7'den %4,2'ye düşmesi bekleniyordu. 2021’in son toplantısındaysa FED’in iki yıllık tahminleri, enflasyonun %5,3'ten %2,3'e düşeceği ve işsizlik oranının %3,5 seviyesinde kalacağı yönünde şekillendi. Diğer bir deyişle, FED bir yıl öncesine göre çok daha yüksek enflasyon ve daha düşük işsizlik hedefliyor.