Enflasyonda Zirve Görüldü mü? Faiz - Enflasyon Ayrışması Nereye Kadar Devam Edecek?

 | 03.02.2022 17:33

Veri akışının oldukça yoğun olduğu işlem gününe önce yurt içi enflasyonuyla başlayalım. TÜFE, Ocak ayında %48'i aşarken ÜFE de %93'ü aştı. Enflasyonda son 20 yılın zirvesi, üretici fiyatlarında son 27 yılın zirvesi ÜFE - TÜFE makasında ise rekor fark görüldü.

Bunlar ne anlama geliyor?

Üreticinin maliyeti geçen yıla göre %93 artmış, tüketicinin alım gücü ise %48 oranında azalmış. Ayrıca üretici kendi maliyetinin yarısı kadarını tüketiciye yansıtmış. Bir de enflasyon ile faiz arasındaki makas %34'e çıkmış. Yani TL'nin reel getirisi %-34.

Neden böyle oluyorun tek bir cevabı yok fakat 2021'de akıl almaz politikaların etkisiyle bugün alım gücümüzün bu denli düştüğü ortada. Faiz indirimiyle beraber enflasyon iniyor olsaydı Eylül'de %19,5 olan enflasyon %48,69'a çıkmazdı. Ayrıca kötü olan bir durum daha var ki o da son derece başarısız ilerleyen sözlü yönlendirme. Hükümetin ekonomi kanadı Ocak ayında eksi enflasyon beklediğini belirtti, aylık bazda enflasyon %11,10 oranında arttı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, faizle beraber enflasyonun da düşmeye başladığını söyledi, ancak rakamlar bunun aksini gösteriyor. Son olarak Hazine Bakanı Nebati, Nisan'da enflasyonda zirvenin görüleceğini, yaz aylarında düşüşün başlayacağını ve Aralık ayında baz etkisi ile radikal bir düşüş yaşanacağını belirtti. Bu temenniler iyi, güzel ama gerçeklerler ilerlemek gerekiyor. Eylül – Aralık döneminde kurda yaşanan %80'lik artışın enflasyona etkisi elbette sonradan kendini göstermek kaydıyla yaşanacak ki o günlerden geçiyoruz. Bakan Nebati, enflasyonun %50'yi görmeyeceğini söylüyor, yani bir yılda %14,97'den %48,69'a çıkan enflasyon için baraj %50 mi? Yapılabilecek sözlü yönlendirme bu mu? Bunun nasıl bir etkisi olabilir? Veriler, durumun iyi olmadığının ispatı ve döviz etkisi devam ederken bu ay duran Merkez Bankası Mart sonrası faiz indirimine devam ederse kur yeniden hareketlenebilir ve aynı sarmalı tekrar yaşayabiliriz. Tüm bu yaşananların vatandaşı ilgilendiren bir tek sonucu var: O da zam! Maaşlara yapılan zam oran olarak beylik gösterilirken o zammın giderler karşısında hiçbir şey ifade etmemesidir asıl gerçek olan ve bunu engellemek için temenni cümlelerinden daha profesyonel alımlar atılması gerekir.

Uygulamayı İndirin
Küresel finans piyasalarını takip etmek için her gün Investing.com uygulamasını kullanan milyonlarca kişiye sen de katıl!
Şimdi İndir

Günün diğer gelişmelerine bakalım:

İngiltere Merkez Bankası, 25 baz puan faiz artırdı ve yıl içinde daha yavaş olacak şekilde faiz artışının devam edeceğini söyledi. Toplantı piyasa beklentileriyle uyumlu geçti.

Avrupa Merkez Bankası, faizi korudu, pandemi varlık alımlarını Mart'ta tamamlayacağını diğer varlık alımlarını da azaltacağını söyledi. Bu kanatta piyasa beklentileri biraz değişmeye başladı. Çünkü bölgede ÜFE ve TÜFE rekor seviyede. Banka halen enflasyon için “geçici” ifadesini kullanıyor ve teşviklerin bu yıl da süreceğini belirtiyor. Ancak piyasalar geç kalınabileceğini düşünüyor. Bu düşüncenin kuvvetli olmamasının nedeni ise ücret politikası. Mesela ABD'de ücret artışları da enflasyonu destekleyen iç nedenler arasında olurken Euro Bölgesi'nde bu durum henüz yok, bu bankanın elini kuvvetlendiriyor. Fakat enerjideki küresel görünüm enflasyonda zirvenin daha görülmediğine işaret ediyor. Mart ve sonraki toplantıların daha net olması beklenirken gözler Lagarde'ın açıklamalarına çevrildi.

Çekya Merkez Bankası 75 baz puan faiz artışı yaparak faiz oranını %4,5'e çıkardı. Haziran itibarıyla faiz artışına başlayan banka oranı %0,25'ten %4,5'e kadar çıkardı.

ABD'de ise dün açıklanan ve son derece kötü gelen ADP istihdamın ardından haftalık başvurular görece iyi geldi. Önceki ay rekor düşük seviyeye gerileyen başvurularda Ocak'ta artış oldu. Yarın açıklanacak istihdamda ise beklentiler olumlu değil. Dolayısıyla beklenti ve yakınındaki rakam pozitif etki sağlayabilir. Esas nokta ise ücretler olacak, çünkü Fed, istihdamı desteklerken ücretlerin de kontrollü artırılması gerektiğini vurguladı. Bir yılda 4,5 milyonluk rekor istifa sektörlerde zorluk yaratıyor, bu nedenle hizmet tarafında ücret artışları diğer sektörlere göre daha fazla olabilir. Nihayetinde dengeli bir veri seti gerekli.

Bugünkü haber akışının fiyatlardaki etkisine baktığımızda;

18 ayın zirvesinden dönen ABD Dolar Endeksi 5. günde de düşüş yaşıyor. EUR/USD 1,1340'a yaklaştı, fiyatta 1,1380 direncini izliyoruz.

GBP/USD gün içinde 1,3620'ye yükseldi, fakat kazançlarını koruyamadı. Fiyat son saat diliminde 1,3570'ten işlem görüyor.

Ons altın bugün hafif satıcılı, ancak 1.800 dolar korunuyor.

USD/TRY de 13,50 üzerinde işlem görüyor.

Fiyatlarda belirgin bir değişim yok, ancak dikkat çeken taraf dolar göstergesindeki düşüş.

%1,75'e gerileyenABD 10 yıllık tahvil getirisi bugün %1,83'e yükseldi ve küresel endekslerde bugün %1 üzerinde gelişen ülkelerde de %2 üzerinde kayıplar var. Bu fiyatlamada Ukrayna – Rusya gerilimi yine öne çıkıyor. Jeopolitik risklerin yüksek olduğu bugünlerde endeksler baskı altında ancak aynı durumun dolar ya da altın üzerinde etkisi ise henüz yok.