FedEx mi, UPS mi: Hangi Teslimat Şirketi Şu An Daha İyi Bir Seçim?

 | 09.12.2020 14:22

Salgın sürecinde e-ticaretle birlikte, evlerinden çıkamayan milyonlarca tüketiciye teslimat gerçekleştiren şirketler de patlama yaşıyor.
Wall Street Journal'ın haberine göre bu tatil döneminde teslimat hizmetlerine yönelik talep o kadar güçlüydü ki, United Parcel Service (NYSE:UPS) geçen hafta Gap Inc (NYSE:GPS) ve Nike (NYSE:NKE) gibi bazı büyük perakende şirketlerine teslimat sınırlamaları getirdi.
Tüketicilerin satın alma trendlerindeki bu beklenmedik değişim şimdiden kargo teslimatı alanının en büyük isimlerinden FedEx (NYSE:FDX) ve UPS'e büyük fayda sağladı. Bu şirketlerin hisseleri Mart dibi sonrasında tamamen toparlanmanın ardından bu yıl sırasıyla yaklaşık %96 ve %43 değer kazandı.
Bu yüzden, eğer bu oyunculardan biri şu an portföyünüze eklemek istiyorsanız, bu iki isim ve büyüme potansiyelleri arasında bir karar vermeniz gerekiyor. Şimdi bu iki isme yakından bakalım.
h2 FedEX: Erken Hazırlıklar Fark Yarattı/h2
FedEX'in salgın öncesinde planlamış olduğu yeniden yapılanma süreci, bu yeni koşullarda şirketi diğer isimlerden ayıran faktörlerden biri oldu. COVID-19 tüm dünyaya yayılmadan önce şirket yedi günlük hizmete dönmüş, daha büyük paketler için kapasitesini genişletmiş, yeni rota belirleme yazılımları kullanmaya ve daha hızlı paketleri daha düşük maliyetli ağlara kaydırmaya başlamıştı.
Şirketin son yayınladığı çeyreklik sonuçlar da, değişen koşullardan fayda sağlamaya hazır olduğunu gösterdi. FedEx Eylül ayında mali ilk çeyrek için 2017'den bu yana en yüksek düzeltilmiş faaliyet marjını kaydetti.
Şirket %13'ün üzerinde bir artışla 19,3 milyar dolarlık satış geliri elde ederek çeyreklik bir rekor kırarken, hisse başına kâr analistlerin beklentisinin iki katına ulaştı.
CEO Fred Smith:
"Kâr büyümemiz, son yıllardaki girişimlerimizin ve yatırımlarımızın önemini ortaya koyuyor ve birçok açıdan, dünya bizim stratejilerimize uygun bir yönde ilerledi."
FedEx salgın öncesinde yatırımcıların güvenini kazanmakta zorlanıyordu. Yatırımcıların kafasındaki en büyük endişe, şirketin 2015 yılında Hollandalı kurye şirketi TNT'yi masraflı bir şekilde bünyesine katması sonrasında Avrupa pazarındaki faaliyetlerinde yaşadığı sıkıntılardı. Bu anlaşma yatırımcıların görmeyi umduğu değeri yaratmayı başaramadı.
Entegrasyon zorlukları ve yavaşlayan Avrupa ekonomisi TNT anlaşmasının faydalarına yönelik şüpheler doğurdu ve bazı analistler bu devasa girişimin arkasındaki mantığı sorguladı. Ancak küresel sağlık krizi bu dinamiği değiştirerek, yönetime işleri değiştirmek için bir fırsat sağladı.