Haftalık Ekonomik Özet - 11/08/2017

 | 13.08.2017 12:05

Makro Ekonomik Gelişmeler

Asya-Pasifik

Hafta başında Kuzey Kore Dışişleri Bakanı Ri Yong Ho, ülkesinin nükleer silahlarını "ABD hariç" hiçbir ülkeye karşı kullanmayı amaçlamadığını ve ABD’ye ağır bir ders vermeye hazır olduklarını kaydetmesi ile başlayan ABD- Kuzey Kore gerginliği, hafta boyunca bütün varlık fiyatları üzerinde etkili olmuş, küresel hisse senedi piyasalarında sert kayıplar oluşmuştur. Bununla birlikte Altın, Japon Yeni ve İsviçre Frangı güvenli liman olarak yatırımcıların talebi ile karşılaşmıştır.

Guam Adası açıklarına balistik füze fırlatmayı planladığını açıklaması ile kriz dünyanın gündemine oturmuştur. ABD tarafından gelen açıklamada ise olası bir saldırıyı önlemek amacı ile askeri müdahaleyi düşünebilecekleri belirtilmiştir.

Farklı ülkelerden uzmanlar, Kuzey Kore’nin sahip olduğu füzelerin Pasifik Okyanusu’nda yer alan Guam Adası’nı ve diğer birçok bölge ülkesini vurabilecek kapasitede olduğunu belirtmişlerdir. Yine de ABD’nin Kore yarımadası ve Pasifik bölgesinde kurduğu füze savunma sistemlerinin herhangi bir yerin hedef olmasını neredeyse imkânsız hale getirdiği belirtilmektedir.

Mevcut gerilim küresel boyutta endişe yaratması ile arka arkaya diğer liderlerden açıklamalar gelmiştir. Batı dünyasının liderlerinden Almanya Başbakanı Merkel, askeri bir yolun krizin çözülmesine dair bir fayda sağlamayacağını belirtirken, bölge ülkelerinden Avustralya’da Başbakan Malcom Turnbull, ABD’ye yönelik herhangi bir saldırı durumunda ABD’nin bir müttefiki olarak yanlarında olacaklarını söylemiştir. Gerilime biraz daha tarafsız yaklaşan Rusya kendi topraklarının güvenliğini sağlamak amacıyla hazırlıklar yaptığını açıklarken, Çin ilk saldıran tarafın Kuzey Kore olması durumunda tarafsızlığını koruyacağını, aksi takdirde Kuzey Kore’de bir rejim değişikliğine izin vermeyeceklerini belirtmiştir.

Uygulamayı İndirin
Küresel finans piyasalarını takip etmek için her gün Investing.com uygulamasını kullanan milyonlarca kişiye sen de katıl!
Şimdi İndir

Bu açıklamalar ile birlikte Birleşmiş Milletler (BM), ABD ve Kuzey Kore arasında artan gerginliğin diplomasi yoluyla çözülmesi gerektiğini bildirmiştir. Şu anda sıcak bir çatışma olasılığı tartışılırken, Kuzey Kore’de 3,5 milyon Kuzey Kore vatandaşının orduya katılmak için gönüllü olduğu, ABD’nin ise bölge içerisindeki müttefiklerini riske atmak istemediği konuşulmaktadır.

Türkiye

Haftaya damgasını vuran ABD-Kuzey Kore krizi ülkemizde de yakından takip edilirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan iki ülke arasında sıcak teması olmamasını temenni ettiklerini söylemiş, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da nükleer restleşmenin önemsiz bir konu olmadığını her iki ülkenin aklı selim hareket etmesi gerektiğini belirtmiştir.

Ülke içerisinde ekonomik veri ve gelişmelere baktığımızda, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Haziran ayı sanayi üretim endeksi geçen yılın aynı ayına göre %3,4 artarken bir önceki aya göre gerileme kaydetmiş, perakende satış hacmi rakamları ise bir önceki aya göre %0,5 artış kaydetmiştir. Bunun yanında Türkiye’nin cari açığının 3,76 milyar Dolara gerilediği görülmüştür. Ayrıca finansal tarafta tahvil piyasasında takip edilen girişlerin cari açık üzerindeki etkisi dikkat çekmektedir. Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci yaptığı yorum ile ekonomiden iyi sinyaller geldiğini söylemiştir. Uluslararası yatırım Bankası JP Morgan tarafından açıklanan bir raporda ise Türkiye'nin 2017 yılı için büyüme tahmininin %3,8'den %4.6'ya yükseltildiği belirtilmiştir. Öte yandan kurum mevcut teşvik tedbirlerinin bazılarının süresinin dolacak olmasından dolayı yılın ikinci yarısında ekonomik aktivitede yavaşlama beklediğini kaydetmiştir.

Borsa İstanbul Ağustos ayının ikinci haftasında, artan jeopolitik riskler nedeniyle küresel piyasalarda yaşanan satış dalgasının da etkisi ile %-1,9 düşüş kaydetmiş, 2017 yılı içerisinde en sert geri çekilmeyi yaşamıştır. Ülke risk primini yansıtan Türkiye CDS rakamı 2014 yılı Aralık ayından sonra ilk kez bu hafta 171,64 seviyesini görürken daha sonra tekrar 180,68 seviyelerine yükseliş gerçekleştirmiştir. Türkiye 2 yıllık gösterge tahvil faizi ise %11,43 Puan ile Mayıs ayından bu yana en yüksek seviyelerinde bulunurken, yabancı yatırımcılar tarafından ağırlıklı olarak takip edilen 10 yıllık tahvil faizi %10,560 seviyelerinde haftayı tamamlamıştır.


Avrupa

Avrupa Birliği bir önceki hafta Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü, egemenliğini ve bağımsızlığını tehdit edici eylemlerde bulundukları gerekçesiyle aralarında Rusya Enerji Bakan Yardımcısı Andrey Çerezov'un da yer aldığı 3 kişi ile 3 şirkete yaptırım getirirken, bu hafta çıkan krizle birlikte Kuzey Kore’ye yönelik yaptırımları da genişletme kararı almıştır.

Bu politik gelişmelerin dışında hafta başında açıklanan Euro Bölgesi Sentix yatırımcı güveni endeksi bir önceki aya göre hafif azalarak 27,7 puana gerilemiş, yapılan açıklamada beklentiler endeksinin daha fazla güçlenmediği, ekonomik ivmenin zirveye ulaştığının giderek daha belirgin hale geldiği kaydedilmiştir. Diğer yandan Avrupa hisseleri, ABD ve Kuzey Kore arasındaki jeopolitik tansiyonun yükselmesiyle Mart ayından bu yana en düşük seviyeleri görmüştür.

Euro Bölgesi’nin lider ekonomisi olan Almanya’da ise sanayi üretiminde bir önceki aya göre %-1,1 oranında azalma kaydedilirken, çeyreklik bazda %1,7 gibi güçlü artışın açıklanması büyümeye yönelik beklentileri artırmıştır. Ayrıca Almanya Tüketici Fiyat Endeksinin yıllık bazda %1,7 yükselmesi olumlu şekilde değerlendirilmiştir. Ülke dış ticaret fazlası vermeye devam ederken, açıklanan rakam 21,2 milyar Euro ile beklentinin altında kalmıştır.

İngiltere’de hafta içerisinde konuşulan en önemli konulardan biri, Brexit ile birlikte ülkenin Avrupa piyasasına erişiminin devam edebilmesi için milyarlarca sterlin “boşanma tazminatı” ödemesi gerektiği olmuştur. Bunun yanında hükümetin ABD ile serbest ticaret anlaşmasına zemin hazırlayacak temel konular üzerinde uzlaşmayı hedeflediği belirtilmektedir.

Pazartesi günü açıklanan Halifax konut endeksi verilerine göre İngiltere’de Mayıs, Haziran ve Temmuz'u kapsayan 3 aylık dönemde konut fiyatları bir önceki 3 aylık döneme kıyasla %-0,2 düşüş göstermiştir. Bu yılın Ocak ayında yıllık %5,7 artış kaydeden konut fiyatları, Temmuz ayında yıllık bazda %2,1’e gerilemiş, 2013 yılının nisan ayından bu yana en düşük seviyeye gelmiştir.

ABD

Haftaya damgasını vuran nükleer krizin bir diğer ortağı olan ABD’de hafta boyunca Trump’ın sert açıklamaları takip edilmiştir. Aynı zamanda Venezuela tarafındaki gelişmeleri de yakından takip eden Washington yönetimi, ülkede anayasa değiştirmeyi hedefleyen Kurucu Meclisi destekledikleri gerekçesiyle Venezuelalı 8 kamu yetkilisi hakkında yaptırım kararı almıştır. Kuzey Kore krizi ile oldukça yoğun olan Başkan Trump ise Venezuela'daki iç karışıklıkla ilgili olarak bu ülkeye yönelik askeri seçeneğin de masada olduğunu söylemiş, jeopolitik risklerin oldukça yüksek olduğu mevcut durumda piyasalar için yeni bir konu başlığı açmıştır.

ABD ekonomisi tarafında bir önceki Cuma günü açıklanan Tarım Dışı İstihdam verisinin ardından Salı günü yayınlanan JOLTS açık iş sayısı Haziran ayında 6,16 milyon ile rekor seviyeye gelmiştir. Perşembe ve Cuma günü sırasıyla açıklanan Üretici Fiyat Endeksi ile Tüketici fiyat endeksi rakamları beklentilerden daha zayıf gelmiş, bu durum Fed’in sıkılaştırma hamlesi için hayal kırıklığı yaratırken, Dolar tarafında negatif bir algı oluşturmuştur.

ABD Enflasyon