IşıkFX Haftalık Forex Bülteni 18.06.2018

Burak Yunuscular | 18.06.2018 11:37

Seçim Atmosferi TL Kurlarında Volatiliteyi İyice Artırabilir!
Geçtiğimiz hafta başında olaylı sona eren G7 Zirvesinin tepkileri hafta boyunca takip edildi. Almanya Ekonomi Bakanı Peter Altmaier yaptığı açıklamalarda: G7 zirvesinde hiçbir ilerleme sağlanamadığını ve Almanya’nın ticari dengesizlikler konusunda müzakerelere hazır olduğunu söyledi. Yurt içi tarafta iki kritik veriyi takip ettik. 1.Çeyrek GSYİH Değişimi beklentilerin üzerinde büyümeye işaret etmesine karşın, Nisan ayı Cari İşlemler Dengesi’nde tahminlerin üzerinde açık verilmesi TL tarafında baskıya neden oldu. TCMB tarafından açıklanan beklenti anketlerinde de yılsonu TÜFE ve kur tahminleri yukarı yönlü revize edilirken, büyüme oranının aşağı yönlü düzeltildiği görüldü. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’den yapılan açıklamada ise: Türkiye’deki para politikası üzerinde hala siyasi nüfuz belirsizliği olduğu vurgulanırken, faizlerin sadeleştirilmesinin faydalı olduğu ve seçimlerden sonra yeni hükümetin baskılara nasıl cevap vereceğini görmek gerektiği belirtildi. Uluslararası yatırım bankalarından Morgan Stanley’den gelen açıklamada: 2018 ikinci çeyreğinden itibaren Türkiye’de büyümenin yavaşlamasının beklendiği, politika sıkılaştırması ve piyasa oynaklığından dolayı bu rakamın yüzde 4 civarında veya altında olabileceği belirtildi. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ise: Enflasyonun yüzde 12.15’e çıkmasının TL’deki değer kaybından kaynaklı olduğunu vurgulayarak başladığı konuşmasında, bunu erken öngörüp gerekli adımları atmaları gerektiğini ancak geç de olsa doğru adımları(faiz artırımları) attıklarını söyledi. Tüm bu gelişmeler ışığında Türkiye’nin CDS rakamı 2017 Ocak ayından bu yana en yüksek seviyesini test ederken, 10 yıllık tahvillerde görülen rekorla kurlarda yukarı yönlü hareketler yaşandı. Yurt dışı tarafta haftanın en çok merak edilen konularından bir tanesi; Singapur’da ABD Başkanı Donald Trump ile Kuzey Kore Lideri Kim Jong-Un arasında yapılacak olan görüşmeydi. Salı günü gece saatlerinde ikili ve heyetler arasında gerçekleşen görüşmeler sonrası sabaha karşı tekrar bir araya gelen ikili, hazırlanan ortak metni imzaladı ve karşılıklı iyi niyet açıklamalarında bulundu. İlerleyen günlerde anlaşma detaylarının belli olması ile konu daha da netleşecektir. Euro Bölgesi’nde, bir süredir baskı unsuru olan İspanyol bankalarının görünümünün uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s tarafından “Pozitif”e yükseltilmesi önemliydi. İngiltere’de ise Brexit Bakanı David Davis’in açıklamaları takip edildi. Davis: Her ne yaparsak yapalım Brexit’ten geri dönmeyeceğiz derken, AB tarafının bir Brexit anlaşması istemediğine vurgu yaptı. Ekonomik veri olarak ABD’de ve Euro Bölgesi’nde TÜFE verileri takip edilirken, her iki bölgenin merkez bankalarının(FED ve ECB) kararları ise volatil hareketlere neden oldu. FED, 3 faiz artırımı ve enflasyon projeksiyonlarını yukarı yönlü revize ederken, ECB’nin aldığı kararlarda Eylül ayı sonuna kadar 30 Milyar Euro’luk tahvil alım programının Ekim ve Aralık arasında ise 15 Milyar Euro olarak devam ettirilmesi yönündeydi. Özellikle ECB kararları Euro üzerinde sert değer kayıplarına neden oldu. Bu hafta yine küresel öneme sahip haber akışlarını takip edeceğiz. Yurt içi tarafta seçim atmosferi iyice hissedilecekken, Çeyreklik İşsizlik Ortalaması ve Bütçe Dengesi gibi önemli ekonomik veriler de izlenecek. Brexit konusunun tartışılmaya devam edileceği İngiltere’de Merkez Bankası(BOE) kararları da takip edilecek. Euro Bölgesi ve ABD’de ise bazı önemli verileri yanı sıra, öncü PMI dataları ve geçtiğimiz hafta yapılan merkez bankası toplantılarının(FED/ECB) yansımaları da gündemde olacak.

Uygulamayı İndirin

Küresel finans piyasalarını takip etmek için her gün Investing.com uygulamasını kullanan milyonlarca kişiye sen de katıl!

Şimdi İndir

EURUSD
Geçtiğimiz hafta ABD ve Avrupa Merkez Bankası toplantılarından gelen kararlar parite üzerinde volatil hareketlere neden oldu. FED/FOMC kararlarına baktığımızda beklenildiği gibi 25 baz puanlık bir faiz artışı gerçekleştirilirken yılın geri kalanında da 2 faiz artışı daha öngörüldüğü belirtildi. Ancak fiyatlamalar açısından daha önemli olanlar ise; “dot plot” olarak tabir edilen ve faiz artırım sayılarına işaret eden noktasal grafik ve bankanın daha önce açıkladığı enflasyon-işsizlik-büyüme projeksiyonlarındaki pozitif değişimler oldu. Özellikle yüzde 2 olan enflasyon hedefi için yılsonu beklentisini yüzde 2.1’e yükseltilmesi önemli olurken işsizlik oranının da yüzde 3.6 seviyelerinde olmasının beklendiği duyuruldu. ECB kararlarında ise tüm faiz oranları sabit bırakılırken, varlık alım programı ise Eylül sonuna kadar 30 Milyar Euro, Ekim-Aralık arasında ise 15 Milyar Euro olarak açıklandı. Öte yandan ECB’nin tahvil alımlarının kademeli olarak devam edebileceği vurgusu ise dikkat çekici unsurlar arasında yer aldı. Özellikle ECB’nin aldığı kararlar sonrası Euro varlıklarında satış yönlü işlemler ağırlık kazandı. Diğer taratan merakla beklenen Donald Trump – Kim Jong Un zirvesinden gelen barışçıl mesajlar da gündemde en üst sıralarda yer alırken Almanya Ekonomi Bakanı Peter Altmeier’ın G-7 Liderler zirvesine ilişkin açıklamaları takip edildi. Altmeier, ABD ile ticari dengesizlikler konusunda müzakere etmek istediklerini ancak bu görüşmelerin çözümünün kısa vadede gerçekleşmeyeceğini savundu. Hatırlayacağımız üzere ABD Başkanı Donald Trump ile diğer 6 ülke arasında gümrük tarifeleri konusunda yaşanan görüş ayrılıkları dikkat çekmiş yaşanan bu durum ticari sürtüşmelerin bir müddet daha gündemde en üst sıralarda kalacağına işaret etmişti. Bu hafta da ticari görüşmelere ilişkin gelebilecek açıklamalar önemli olabilir. Bu haftanın ekonomik takviminde ise iki bölgeden gelecek önemli verilerin yanı sıra ABD ve ECB yetkililerinden gelecek açıklamalar parite volatilitesinde önemli olabilir. Teknik olarak baktığımızda kritik 1.1570 seviyesinin hemen üzerinde fiyatlamalar görülürken buranın üzerinde kalıcılıklarda tekrardan Euro lehine ataklar görülebilir. Bu durumda ise 1.1630, 1.1660 ve 1.1685 direnç seviyeleri izlenebilir. 1.1570 altında yaşanacak geri çekilmelerde ise 1.1545, 1.1505 ve 1.1490 destekleri takip edilebilir.

USDTRY
Geçtiğimiz hafta yurt içi tarafta 1.Çeyrek GSYİH Büyüme Oranı ve Nisan ayı Cari İşlemler Dengesi verileri açıklandı. Buna göre Türkiye’nin GSYİH’sı 1.Çeyrek’te %7.4 oranında artış gösterirken, ilgili dönemde hane halkı harcamaları yüzde 11 ile büyümeyi sırtlayan kalemlerin başında geldi. Nisan ayında Cari İşlemler Dengesi’nde ise 5 Milyar 426 Milyon Dolar açık verildiği açıklandı. Büyümenin gevşek maliye politikaları nedeniyle harcama kalemlerindeki artışa dayandığı bir dönemde Cari İşlemler Dengesi verisi daha önemli hal alırken, gelen datalar sonrası doğal olarak “Cari Açık” fiyatlandı ve kurlarda yukarı yönlü hareketler oluştu. Türkiye’nin tahvil getirileri de yeniden yükselişe geçerken, CDS rakamlarında son 1,5 yılın zirvesinin görülmesi ile 4.70 seviyesine yakın fiyatlamalar ortaya çıktı. Hafta ortasında ABD Merkez Bankası (FED)’nın açıkladığı FOMC kararları ise “şahin” görünümde olmasına karşın önceden fiyatlandığı için düzeltmelere neden oldu. Diğer majör merkez bankası ECB ile de dalgalanan kur 4.6040 ve 4.6960 arasındaki bölgeden dışarı çıkamadı. Bu hafta Türkiye tarafında; İşsizlik oranı, Bütçe Dengesi gibi bazı önemli datalar takip edilecek. Ancak gündemin en üst sırasında ise 24 Haziran Pazar günü yapılacak olan seçimler olacak. Seçimlere yaklaşıldıkça volatil hareketler daha da artabilir. Çok etki edebileceğini düşündüğümüz bir ekonomik veri açıklanmayacak olan ABD’de ise geçtiğimiz hafta yapılan FED toplantısının yankıları, tahvil piyasası hareketleri ve önemli haber akışları takibimizde olacak. Kur tarafında teknik olarak baktığımızda ise; aşağı tarafta 4.6960 seviyesi altında kalıcılık halinde TL lehine işlemler ağırlık kazanabilir. Bu durumda 4.6780, 4.6545, 4.6040, 4.5780, 4.5565, 4.5390 ve 4.5130 destek noktalarını takip edebiliriz. Yukarı tarafta ise 4.6960 üzeri kalıcılıkta yukarı yönlü hareketlerin ivme kazanmasını umuyoruz. Böyle bir durumda ise 4.7170, 4.7365, 4.7475, 4.7600 ve 4.7700 direnç noktalarını izleyebiliriz.

GBPUSD
Geçtiğimiz hafta ABD’de açıklanan enflasyon rakamları (TÜFE- ÜFE) piyasa beklentilerinin bir hayli üzerinde gerçekleşirken FED/FOMC toplantısından gelen kararlar gündemde en üst sıralarda yer aldı. Kararlara baktığımızda 25 baz puanlık bir faiz artışı gerçekleştirilirken yetkililerin 2018 yılı devamında 2 faiz artışı daha öngörmeleri dikkat çekti. Ayrıca 2019 yılında 3, 2020 yılında da 1 faiz artırımı daha beklenildiği belirtildi. İleriye dönük projeksiyonlarında ise 2018 yılı enflasyon tahmini yüzde 2.1’e çıkartılırken 2019 ve 2020 yılı enflasyon tahminlerinin de yüzde 2.1 olarak beklenildiği ifade edildi. Kurum ayrıca, ekonomik risklerin dengeli göründüğünü, hane halkı harcamalarının toparlandığını ve istihdam piyasasında güçlenmeye devam ettiklerini deklare etti. Açıklanan kararlar sonrası basın toplantısı düzenleyen FED Başkanı Jerome Powell ise son gelen enflasyon verilerinin cesaret verici olduğunu ancak yüzde 2’lik enflasyon hedefine bağlı kalmaya devam edeceklerini belirtti. Bilanço küçültme konusunda ise düzgün bir şekilde ilerlediklerini ifade ederken hızlıca sıkılaşmamak için çok dikkatli hareket ettiklerini vurguladı. Powell ayrıca, verilere göre kademeli faiz artışlarını destekleyeceklerini savunurken faiz artırımları nedeniyle getiri eğrisindeki yataylaşma eğiliminin farkında olduklarını belirtti. İngiltere tarafında ise Brexit’e ilişkin gelen haberler geçtiğimiz hafta da Sterlin varlıkları üzerinde etkili olurken Avrupa Birliği Brexit Baş Müzakerecisi Michael Barnier: 28 Haziranda yapılacak zirveden önce sorunların çözülebileceğini ancak yapılması gereken çok iş olduğunu söyledi. İngiltere Maliye Bakanı Philip Hammond’ın ise alelade bir ülke olmadıkları ve AB ile özel bir ortaklık istedikleri yönündeki sitemkâr ifadeleri dikkat çekiciydi. İngiltere Brexit Bakanı David Davis ise: Ne olursa olsun Brexit’ten dönmeyeceklerini, ancak AB tarafının ise bir Brexit anlaşmasına sıcak bakmadığını vurguladı. Bu hafta da yine Brexit’e ilişkin gelebilecek haberlerin yanı sıra ülkenin Merkez Bankası Toplantısından gelecek kararlar Sterlin varlıkları üzerinde dalgalanmalara neden olabilir. Bu hafta ayrıca iki ülkeden gelecek verilerin yanı sıra ticari sürtüşmeler, tahvil piyasası hareketleri ve FED yetkililerinden gelecek açıklamalarda parite volatilitesinde etkili olabilir. Teknik olarak bakacak olursak kritik 1.3285 desteğinin ihlal edildiğini görmekteyiz. Buranın altında kalıcılıklarda Dolar lehine hareketler hızlanabilir. Bu durumda 1.3205, 1.3175 ve 1.3150 destek seviyeleri ilk etapta önemli olacaktır. 1.3285 üzerinde yaşanacak yukarı yönlü ataklarda ise 1.3300, 1.3330 ve 1.3355 direnç seviyeleri takip edilebilir.

BRENT PETROL
Brent petrolde satıcılı bir haftayı geride bıraktık. 22 Haziran’da başlaması planlanan OPEC toplantısında arz artırımına gidileceği beklentisi geçen haftaya hakim olurken, hafta başında açıklamalarda bulunan Irak Petrol Bakanı Jabbar al-Luaibi, OPEC’in petrol arzını arttırma yönündeki baskıya karşı koymasını gerektiğini ve ülkesi için emtia fiyatının hala istenilen seviyenin altında olduğunu söyledi. Bu sözler petrol fiyatlamalarını bir miktar yukarı hareketlendirse de, OPEC’in en önemli iki üyesi olan Rusya ve Suudi Arabistan’ın artan petrol üretimi ve ülkelerin petrol bakanlarından gelen açıklamalar yukarı yönlü hareketleri sınırlandırırken emtia fiyatlamalarının yönünü terse çevirdi. Rusya'nın petrol üretimi Haziran ayının ilk haftasında 11,1 milyon varil/gün ile global arz kısıntısı anlaşmasında öngörülenin üzerine çıkarken, Suudi Arabistan Enerji Bakanlığı ise, Mayıs ayında petrol üretiminin 162 bin varil artışla 10 milyon 30 bin varil olduğu açıkladı. Suudi Enerji Bakanı Khalid Al-Falih, gelecek hafta makul ve ılımlı bir anlaşma olmasını beklediklerini kaydederken İran ve Venezuela ile bir anlaşmazlık olmasını beklemediklerini, farklı kaynaklardan petrol üretiminin 1.8 milyon varil/gün artırılacağına yönelik bir teklif olduğunu vurguladı. Rusya Enerji Bakanı Alexander Novak ise Rusya ile Suudi Arabistan'ın anlaşmadaki diğer taraflara yılın üçüncü çeyreğinde üretimi günde 1.5 milyon varile çıkarma teklifinde bulunacağını vurguladı. Bunun dışında petrol arzında sorun yaşayan Venezüela’da da işler yolunda gitmemekte. Ülkede yaşanan siyasi çalkantı ile birlikte üretim düşüşüne ilaveten devlet petrol şirketi PDVSA'nın karşı karşıya kaldığı uluslararası hukuki sorunlar, Venezuela'nın petrol ihracat sözleşmelerindeki yükümlülüklerini yerine getirmede gecikmelere neden olmakta. Venezüella’nın müşterilerine yaptığı ham petrol ihracatında, planlamanın neredeyse bir ay gerisinde olduğu bilinmekte. Bu hafta ana gündem konumuz, 23-23 Haziran tarihlerinde Viyana’da gerçekleşecek OPEC toplantısı olacaktır. Zirveye dair beklentiler emtia fiyatlamalarında sert hareketleri beraberinde getirebilir. Veri olarak baktığımızda ise haftanın son günü açıklanan Baker Hughes Sondaj Kuyusu Sayısı bir kuyu artışla 862 olarak açıklandı. Uzun süredir sondaj çalışmalarında gözlemlenen artış ABD haftalık üretim rakamlarına da yansıyarak 100 Bin varillik ekstra üretimle toplamda 10 Milyon 900 Bin varil seviyesine ulaştı. Enerji Bilgi Yönetimi (EIA) Haftalık Ham Petrol Stokları verisi 1 milyon 440 bin varil azalış beklentisine karşın 4 milyon 143 bin varil açıklanırken, Amerikan Petrol Enstitüsü (API) Haftalık Ham Petrol Stokları 2 milyon 700 bin varillik azalış beklentisine karşın 833 bin varil artış gerçekleştirdi. Teknik olarak baktığımızda ise Mayıs başından beri altında kapanış görmediğimiz 72.50 seviyesi test edildi. Bu seviyeden şimdilik dönüş yaşayan emtia için tepki alımlarının devamında 73.50, 75.00 ve 76.90 seviyeleri izlenebilir. Olası düşüş hareketlerinde ise 72.00, 71.75 ve 70.50 destekleri hedeflenebilir.

ONS ALTIN
Geçtiğimiz hafta, küresel bazda K.Kore ve ABD arasındaki buzların erimesi jeopolitik riskleri azaltırken, hafta içinde FED ve ECB taraflı haber akışları da altın fiyatlarında ki satıcılı seyri oluşturan ana etkenler olarak göze çarpmakta. En son geçtiğimiz aralık ayında görülen 1286 destek seviyesinin kırılarak geri çekilmeleri hızlandığı görüldü. Haftayı uzun bir süre beklenen G7 Liderler Zirvesi ile açtık. Ticaret kısıtlamaları konusunda net bir uzlaşının olmadığı zirveden çekilen ABD Başkanı Donald Trump kısa süreli şok yarattı. Almanya Başbakanı Angela Merkel, Başkan Trump'ın G7 sonuç bildirgesinden çekilme kararının üzüntü ile karşıladığını belirtirken, Avrupa'nın da Kanada gibi ABD'nin çelik ve alüminyum gümrük tarifelerine karşı tedbirler uygulayarak yanıt vereceğini bildirdi. Bunun dışında K.Kore ve ABD liderleri zirvesi ise görüşmelerin olumlu geçmesiyle iki ülke arasında imzalandı. Belgeye göre Kuzey Kore, nükleer silahlardan “tam arınma” için çalışma sözü verdi. Söz konusu belgede, kalıcı barışın sağlanması için ortak çaba gösterileceği ayrıca yer almakta. Geçtiğimiz hafta en çok beklenen konu ise FED/FOMC açıklamalarıydı. Amerika Merkez Bankası (FED), faiz koridorunu 25 baz puan artırarak yüzde 1.75-2.00 aralığına yükseltirken 2018 için 4, 2019 için 3 ve 2020 için ise 1 faiz artışı öngörüldüğü bildirildi. Projeksiyonlara bakıldığında ise 2018 yılı için enflasyon hedefi olan yüzde 2’lik oranın da üzerinde bir enflasyon göstergesi beklentilerinin oluştuğunu belirten FED Başkanı Jerome Powell, bu duruma sebep olarak ekonomik göstergelerin yolunda gitmesi ve artan petrol fiyatlarını gösterdi. Pekin taraflı haber akışlarında ise açıklamalarda bulunan Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Geng Shuang, ABD ile ticari anlaşmazlıkları çözümünde konuşma yolunun kullanılmasını uygun bulduklarını, ABD’nin tarifeleri sürdürmesi halinde ticaret görüşmelerinde ilerlemenin ve ABD’nin tarafından yeni tarifeleri yürürlüğe koyması durumunda mevcut ticaret anlaşmalarının geçersiz olacağını söyledi. ABD taraflı gelen Çin’den ithal edilen 50 Milyar değerindeki teknolojik ürünlere yüzde 25 ek gümrük vergisi getireceğini açıklaması ile birlikte ticaret savaşları kaldığı yerden devam etmeye başladı. Önümüzdeki günlerde bu konular hakkında gelecek söylemler ve karşıt hamleler altında fiyatlamalara etki edebileceği gibi tahvil piyasası da önemle takip edilmedir. Teknik olarak baktığımızda ise 1286 altında uzun bir süredir kalıcılı olamayan emtia, geçtiğimiz Cuma günü bu seviyeyi aşarak satış hareketini derinleştirdi. Ticari savaşların tekrardan başlama ihtimali ise şu anlık altının hızını kesmiş durumda. Satış hareketlerinin devamında 1277, 1273 ve 1267 destek seviyeleri izlenebilir. Olası tepki alımlarında ise 1286, 1292 ve 1297 noktaları hedeflenebilir.

Yazar: Burak Yunuscular