Küresel Risklerin Devam Ediyor Olması, FED’in Faiz İndirme İhtimalini Artırıyor!

 | 19.07.2019 08:41

19.07.2019 IşıkFX Günlük Forex Bülteni -
Küresel Risklerin Devam Ediyor Olması, FED’in Faiz İndirme İhtimalini Artırıyor!
Dün, yurt içi tarafta yine; “S400” ve “Doğu Akdeniz Enerji Koridoru” krizlerine ilişkin gelişmeler öncelikli olarak takip edildi. Özellikle de, Çarşamba akşamı Beyaz Saray ve Pentagon(ABD Savunma Bakanlığı)’dan gelen: Donald Trump Yönetimi’nin, Patriot önerilerine rağmen S-400 Hava Savunma sistemlerini Rusya’dan temin eden Türkiye’nin, F-35 Avcı Uçağı projesindeki etkinliğinin askıya alındığına dair açıklamalar gündemdeki sıcaklığını korudu. Gün boyunca hükumetten gelen açıklamalar ile TL varlıkları kısmen oynaklık gösterirken, akşam saatlerinde ise ABD Başkanı Trump’ın: “S400 konusunda Türkiye’ye şuan yaptırım arayışında değilim” şeklinde açıklama yaptığına dair gelen haber akışları ile TL hızla değer kazandı. Ancak, akabinde; Trump’ın tam olarak bunu söylemediği veya ilaveten, “Yaptırımlara bakıyoruz, fakat henüz bir karar yok” şeklinde açıklamalarda bulunduğunun belirtilmesi de kritikti. Keza dün yine Türkiye için; ABD ile ilişkilerinin tamamen bozulabileceğine yönelik tartışmaların da ortaya çıktığı son günlerde Rusya tarafının F-35 savaş uçaklarını Türkiye’nin temin edememesi halinde SU-35 veya SU-57 savaş uçaklarından birini verebileceklerini deklare etmesi ve Doğu Akdeniz ‘deki gerilimde son olarak; Güney Kıbrıs Rum Kesimi Dışişleri ve Enerji Bakanlarından gelen Türkiye ile işbirliği yapılabileceğine dair mesajlar da önemliydi. Yurt dışı tarafta da; Ticaret Savaşları, İran Nükleer Anlaşması ve Brexit gibi risk unsurlarının durumu küresel anlamda gündemin en üst sıralarında kalmaya devam etti. Ticaret Savaşları cephesinde ABD Başkanı Donald Trump’ın, Salı akşamı: “İstersek 325 Milyar Dolarlık yeni Çin ithalatına daha vergi getirebiliriz” yönündeki söylemlerinin yankıları devam ederken, Çin tarafının anlaşma zemini için bazı ön koşulları ortaya sürmesi konuya dair tedirginlikleri devam ettiren gelişmelerdendi. Brexit meselesine dair, AB Baş müzakerecisi Michael Barnier’in: İngiliz tarafının Anlaşmasız Brexit tehditlerinden korkmuyoruz, bununla kendileri yüzleşmek zorunda ve yeniden görüşme olmayacak şeklindeki açıklamaları da kritikti. İrlanda Başbakanı da, Brexit ‘in uzatılması seçeneğinin ancak referandum veya erken genel seçim durumlarında söz konusu olabileceğini belirttiği açıklamasında: Anlaşmasız Brexit’in de yeni hükumetin seçimi olacağını vurguladı. Avam Kamarası ise dün; Anlaşmasız Brexit’i zorlaştıracak bir değişikliği kabul ederek yeni seçilecek Başbakan’ın Brexit konusunda tam yetkili olmasına bir nevi set çekmiş oldu. İran konusu ise bu risk unsurları arasında en karmaşık olanı olarak göze çarpmaya devam ediyor. Önceki gün ABD Başkanı Trump’ın, Cumhuriyetçi Kentucky Senatörü Rand Paul’u, İran’ı Nükleer Anlaşma masasına oturtmak için arabulucu olarak tayin ettiğine dair haber akışları ve yine İran Yönetimi’nin de Uranyum Zenginleştirmesinde yüzde 4.5’un üzerine çıkmayacaklarını beyan eden açıklamaları ile düşen tansiyon, dün İran’ın yabancı menşeli bir petrol tankerine el koyduğuna dair gelen haber akışları ile yeniden tırmandı. Akabinde, konunun “petrol kaçakçılığı” ile alâkalı bir adli vaka olduğunun belirtilmesi ile yeniden gerilimin azalması beklenirken, bu sefer de ABD askeri birliklerinin bir İran Drone’nu düşürdüğüne yönelik ABD Başkanı Trump ve Başkan Yardımcısı Pence ‘den gelen açıklamalar ile yeniden teyakkuz haline geçildi. Tüm bu konuların yanı sıra, dün Euro Bölgesi’nde; Popülist partilerin iktidara gelmesi ile Bölge’nin “yeni yaramaz çocuğu” olarak nam salan İtalya’da, son zamanlarda dillendirilen erken seçim senaryolarına ilişkin olarak; Başbakan Yardımcısı(aynı zamanda İçişleri Bakanı) Matteo Salvini’nin sonbahar aylarında bunun mümkün olabileceğine yönelik söylemleri kritikti. Paris’te iki gün boyunca süren G7 Maliye Bakanları toplantısında ise: Facebook’un yeni kripto parası “Libra” gibi projelerin para politikası egemenliğine ve uluslararası para sisteminin fonksiyonlarına etki yapabileceği konusunda ortak bir deklarasyon yayımladı. Ayrıca, yayımlanan taslakta: 2020 yılında ılımlı büyüme beklentisi ile küresel ekonominin istikrara kavuşacağının görüldüğü de deklare edildi. Yine, önümüzdeki hafta başlayacak olan önemli Merkez Bankaları toplantıları öncesinde gelen haber akışları ve açıklamalar da piyasalarca takip edildi. Bilindiği gibi, Avrupa Merkez Bankası(ECB)’nın önümüzdeki hafta yapacağı toplantıda alacağı faiz ve politika kararlarına dair bazı görüşler; Temmuz ayı itibariyle aksiyon alınacağına işaret ederken, kimi görüşler ise Eylül ayında mevduat faizinde bir indirim yapılması ile genişlemeci politikaların yeniden ağırlık kazanacağına işaret etmekteydi. Dün ise sürpriz olarak; ECB’nin, enflasyon hedefinin olası revizyonunu değerlendirdiğine dair gelen haber akışları Euro üzerinde oynaklığa neden oldu. Dün, açıklanan ekonomik verilerde ise; Japonya’nın Ticaret Dengesi, ithalat ve ihracatta ticaret savaşları kaynaklı görülen daralmaya karşın son bir yılın en yüksek fazlalığını verirken, İngiltere’deki Perakende Satışlar dataları ise beklentilerden iyi gerçekleşmeler gösterdi. Keza, FED politikaları açısından kritik olan ABD verilerinin iyi gelmesi ile güçlenen Dolar varlıkları ise, akşam saatlerinde bazı bölgesel FED Başkanları ve FOMC üyelerinin; Küresel risklerin devam ettiği bir ortamda ABD de ekonomik durgunluk riski ile karşı karşıya kalmadan FED’in faiz hamlesi için elini çabuk tutması gerektiğine yönelik açıklamalarının, 31 Temmuz’daki FOMC kararlarında; 50 Bp’lık bir faiz indirimi gelme ihtimalini yüzde 50’lerin üzerine çıkarması ile yeniden zayıfladı. Haftanın son işlem gününde, yurt içi tarafta yine; S-400 ve Doğu Akdeniz gerilimleri gibi risk unsurlarının durumu kritik olacak. Keza, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Merkezi Hükumet Borç Stoku ve TCMB’nin Beklenti Anketi sonuçlarının da dikkatle takip edileceği günde, TCMB’nin 25 Temmuz’da düzenleyeceği PPK toplantısındaki faiz kararına ilişkin beklentilere dair öngörüler de TL varlıkları üzerinde etkili olabilir. Japonya’dan gelen TÜFE verileri ile güne başladığımız yurt dışı tarafta ise, başka ekonomik veri olarak; Almanya’nın ÜFE oranları, Euro Bölgesi’nin Cari İşlemler Dengesi, Kanada’nın Perakende Satışlar rakamları ve ABD’nin Michigan Üniversitesi beklenti anketleri önem arz edecek. Piyasalar üzerinde volatil işlemler oluşturabilecek kritik küresel konular olarak ise yine; Ticaret Savaşları, Brexit ve İran Nükleer Anlaşması gibi risk unsurlarına dair gelişmeler ve majör merkez bankalarının sonraki politika hamlelerine ilişkin öngörüler izlenecek.