Merkez Bankası Enflasyon Tahminlerinde Zorlanıyor

 | 29.07.2021 12:19

Dün gerçekleşen FOMC toplantısında komite varlık alımlarını azaltmak için verileri takip edeceğini tekrarladı ve Powell da ekonomik toparlanma tamamlanana kadar para politikası destekleyici kalmaya devam edecek dedi, yani piyasaların beklediği güvercin bir toplantı oldu. Bunun en önemli nedeni ise son varyantın ekonomik faaliyetleri yavaşlatabilmesi durumu ve elbette ki istenen duruma henüz gelemeyen istihdam oldu.

FOMC sonrası dolar gevşerken gelişen ülke paraları, endeksler ve altın ise yükseldi. Risk iştahının arttığı günlerde USD/TRY kuru da gelişen ülke paralarına uyumlu fiyatlanıyor ve kurda 8,50 altı denemeler görülüyor. Rekor sonrası 8,50-8,40 ve 8,30 altı denemeler olsa da fiyat ortalama olarak 8,50’li seviyeleri koruyor. Bu fiyatlamanın Temmuz 2020’deki 6,80’li fiyatlamaya benzediğini dün belirtmiştik.

Risk iştahının güçlü olduğu süreçlerde yurt içi kararlar nedeniyle TL değer kaybetmeye devam etti ve son haftalarda ise oynaklık bir miktar düştü, fakat fiyat bozulma sonrası iyi bir düzelte gösterebilmiş değil.

Bugün yapılan 3. enflasyon sunumunda TCMB , yıl sonu TÜFE tahminini %12,2’den %14,1’e yükseltti. Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu’nun yaptığı sunumdaki çelişkili ifadeler dikkat çekti. Mesela, enflasyona sebep olan iç talebin güçleneceği ön görülürken öte yandan da enflasyonda 3. çeyrek sonu itibarıyla düşüş bekleniyor. İç talep enflasyonu artıran bir unsurdur ve iç talep artarken enflasyonun azalmaya başlaması da çok mümkün değildir. Enflasyonda yaz aylarında ise oynaklık bekleniyor yani Temmuz-Ağustos aylarında enflasyon yükselmeye devam edecek ki beklenti de %18’in aşılması yönünde. Bu noktada %19 olan politika faizinin yeterli olamayacağını düşünüyoruz. Madem faiz enflasyondan yüksek olacak şekilde bir politika uygulanacak, o halde sıkı duruşun gerçekçi olabilmesi için faizin bir miktar artırılması gerekiyor. Bu noktada ise maalesef ki siyasi aktörler devreye giriyor ve piyasalar iktisadi olarak olması gerekeni beklemek yerine siyasi açıklamalara bağlı bekleyişe giriyor. Özellikle faiz indirimi için Ağustos ayının işaret edilmesi, fakat bu açıklama sonrası kur ve enflasyondaki artışın devam etmesi 3. çeyrekte faiz indirimi beklentisini halen canlı tutuyor. Yani bir tarafta iktisadi durum ve buna bağlı sonuç varken diğer taraftan ise yetkiye bağlı alınan karar ile uygulanan politikanın sonuçları var. Haliyle piyasalar merkezden değil de siyasi kanattan gelen açıklamaları dikkate alıyor. Böyle olunca da TL, ne küresel iyimser havadan ne risk iştahından ne parasal genişlemeden ne de yüksek faize sahip olasından faydalanamıyor.

Uygulamayı İndirin
Küresel finans piyasalarını takip etmek için her gün Investing.com uygulamasını kullanan milyonlarca kişiye sen de katıl!
Şimdi İndir

Dolar kurunda 8,50 altı denemelerin devamında 8,35’i destek olarak izliyoruz. Elbette kurda geri çekilmeler görülebilir, fakat belirttiğimiz nedenlerden dolayı düşüşlerde istikrar bekleyemiyoruz. Dolardaki düşüşten kaynaklanan gerileme geçicidir, istikrar için TL’nin güven kazanması gerekiyor.