Merkez Bankası Faiz Kararı Değerlendirmesi

 | 21.10.2021 14:56

TCMB , bugünkü PPK toplantısında faizi %18'den %16'ya düşürdü. Merkez Bankasının kararını ve beklentileri değerlendirmeden önce şunu belirtmemiz gerekiyor: Fiyat istikrarını sağlamak temel görevi olan Merkez Bankasının enflasyon ve kurun yüksek olduğu, dünyada da ekonomik yavaşlamanın görüldüğü ve neredeyse tüm merkez bankalarının sıkılaşmaya başladığı bu dönemde ters bir yol izlemesini son derece yanlış ve riskli görüyoruz.

Gelelim olanlara;

TCMB, öncü göstergeler ve ekonomik duruma göre sıkı ve genişlemeci politika uygulamalı ve mevcut süreç sıkı para politikasını gerektiriyor. Ama bu uygulama sadece Ağbal döneminde son derece kısa süreli uygulanabildi. Zaten başkan değişimi politika değişimi için yapıldığına göre her toplantıda faiz indirimi bekleniyordu. Bu süreç ilk 5 ay sabit tutularak geçti. Eylül'de olanlar da herkesin malumu ve banka faizi 100 baz puan indirdi.

Eylül-Ekim döneminde yaşananlar merkezin faiz indirimine devam edeceği beklentisini artırdı, fakat bu dönemde kurun rekor kırması, iç ve dış faktörlerin enflasyonu yükseltmesi ve ekonomide yavaşlama dikkate alınarak 50-100 bp aralığında bir faiz indirimi beklendi. Burada şunu belirtmek gerekir; zaten kurda Eylül PPK sonrası yükseliş ve üyelerdeki değişiklik bu politikasının devam edeceğini gösteriyordu. Bu yüzden kur da hızlı yükselmeye devam etti. Dolayısıyla faiz indirimi beklenirken neden şaşırıldı diye sorulacak olursa?

Bu şaşkınlık faiz indiriminin yüksek olması ve ilerleyen dönemin de daha zor geçeceğinin endişesi.

Kısa bir hesap yapalım, enflasyon %20 sınırındaydı Eylül'de, çekirdek de %17 sınırında. Şu an itibarıyla gerek manşet gerekse çekirdek baz alındığında TL'nin reel getirisi eksilerde. Dünyada ve yurt içinde artan enerji fiyatları, tarım, gıda maliyetleri ve diğer maliyetlerle enflasyon da son çeyrekte %20'yi aşacak. Peki merkezin karar metninde ısrarla yer verdiği “Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir.” açıklamasının bir karşılığı kalıyor mu? Elbette hayır.

Uygulamayı İndirin
Küresel finans piyasalarını takip etmek için her gün Investing.com uygulamasını kullanan milyonlarca kişiye sen de katıl!
Şimdi İndir

“İstikrar”ı sağlamak için hangi politika uygulanıyor? Enflasyon 25 ayın zirvesinde.

“Ters para ikamesi” için ne yapılıyor? Dolarizasyon artıyor, kur rekor kırıyor.

“Ülk risk primi”ni düşürecek hangi adımlar atılıyor? CDSMart sonrası en yüksek seviyede.

Merkez Bankasının Eylül'de aldığı karar, bugün bir adım daha ileri gitti ve piyasalar bu tersine gidişe TL satışlarıyla tepki verdi. İşin en kötü tarafı ise devam eden aylar hane halkı için çok daha zor geçecek, artan fiyatlar ve azalan gelirle temel ihtiyaçları karşılamak daha da zor olacak. Geliri azalan vatandaş, ihtiyacını karşılamak için kredilere yüklenecek, bu da ilerleyen dönemde bankalarda tahsilat sorununu artıracak. Yani haneden kuruma kadar koşullar uygun değilken inatla uygulanan bu politikaların geri dönüşü ağır olacak.

Karar sonrası euro kuru 11 TL'yi aşarken dolar kuru 9,50'ye yaklaştı ve rekor seviyeler görüldü. Kurdaki yükselişlerin her gün artan belirsizlikten kaynaklandığı bu dönemde ön görüde bulunmak da mümkün değil.