Merkez Bankası Faiz Trenini Kaçırdı: Enflasyon %65-75 Arasında Seyredecek

 | 07.04.2022 02:25

Mart ayı enflasyon rakamları açıklandı. TÜFE aylık %5,46’lık artışla yıllık olarak %61,14 olarak gerçekleşirken Yİ-ÜFE ise aylık %9,19’luk artışıyla yıllık %114,97’ye ulaştı. Yani ÜFE neredeyse TÜFE’nin iki katına ulaştı. Böylece TÜFE’de Mart 2002 sonrası en yüksek seviye, Yİ-ÜFE’de ise 1995 Mart’ından bu yana en yüksek seviye görülmüş oldu. Bu rakamlarla ÜFE-TÜFE makası 53,8 çıkarken negatif reel faiz de %47,1’e yükseldi.

Peki bu rakamlar bize ne anlatıyor?

İlk olarak ÜFE-TÜFE arasındaki 53,8’lik fark, enflasyonda henüz en kötüyü görmediğimizi çok net ortaya koyuyor. Bunun anlamı, bundan sonraki süreçte fiyatlar hiç artmasa bile sadece ÜFE’den TÜFE’ye kademe kademe yansımayla bile enflasyon artmaya devam edecek.

Tam bu noktada şu sorunun da açıklanmaya muhtaç olduğunu düşünüyorum: Peki enflasyon neden yüksek, yani Türkiye’de artan enflasyonun kaynağı ne?

İlki hiç kuşkusuz pandemi döneminde başlayan ve savaşla birlikte tarihi zirvelere ulaşan enerji ve emtia fiyatlarındaki dramatik artış. Bu artışlar enflasyonun maliyet kaynağını besleyerek enflasyonu yukarı çekiyor ve çekmeye de devam edecek.

Enflasyonun bir diğer maliyet kaynağı da artan kurlar. Şimdi diyeceksiniz ki artık Kur Korumalı TL Mevduat (KKM) var kurlar artmıyor ki. Hayır öyle değil. Kur meselesine nereden baktığınız bu noktada bir hayli önemli. Şöyle örnek vereyim: KKM olmadan önce kur 18,40 tarihi zirvesini görmüştü. Haliyle referansınız 18,40 ise kur gerilemiş diye düşünebilirsiniz. Ama faiz indirimleri başlamadan hemen önce kur 8,50 civarındaydı. Buradan bakarsanız kurda %72’lik bir artış söz konusu. O kadar çok geri gitmeye bile gerek yok. KKM ilk uygulamaya konduğunda kur 10,25’i gördü, şimdi ise 14,72. Haliyle hem Eylül’de başlayan kurdaki artışın birikimli etkilerinin devam ediyor olması hem de 20 Aralık sonrası kurdaki artışın elbette ki enflasyonu artırıcı etkisi oluyor.

Uygulamayı İndirin
Küresel finans piyasalarını takip etmek için her gün Investing.com uygulamasını kullanan milyonlarca kişiye sen de katıl!
Şimdi İndir

Enflasyonun bir diğer kaynağı da parasal genişleme. Aşağıdaki grafikte de görülebileceği gibi özellikle Eylül ayında başlayan faiz indirim sürecinden bu yana parasal genişlemedeki artış trendi dikkat çekici. Haliyle artan para arzının sonucu hiç kuşkusuz ki enflasyon olarak bize geri dönüyor. Yine bu parasal genişlemenin bir diğer sonucu da kredi genişlemesindeki artış olmuş. Türkiye’de son 1 yıllık süreçte %50’ye yakın bir kredi artışı olduğunu göz önüne aldığımızda artan bu kredi hacminin de enflasyonun talep kaynağını besleyen önemli bir unsur olduğunu çok rahat anlayabiliyoruz.