Önümüzdeki Hafta: Kazanç Raporları, Merkez Bankaları ve Piyasa Belirsizliği Oynaklığı Sürdürecek

 | 30.01.2022 18:11

  • Tarihin en uyumlu FED politikasının sıkılaşmaya başlamasıyla birlikte, piyasa düşüşlerinde yapılan alımlar başarılı olmaya devam edecek mi?
  • ECB, BOE ve RBA gibi önde gelen merkez bankaları önümüzdeki haftada faiz kararlarını açıklayacak.
  • ABD Tarım Dışı İstihdam raporu Cuma günü yayınlanacak
  • ABD'de hisselerin çoğu Cuma günü haftayı bir toparlanmayla kapatsa ve hem S&P 500, hem de Dow Jones üç haftadan sonra ilk kez haftalık bazda kayıplarını durdurmuş olsa da, hafta içindeki günlük aktiviteler genellikle çılgındı ve zaman zaman terse dönüşlerle doluydu.
    Ocak ayında şimdiye kadar etkili olan keskin düşüşün ardından boğalar ve ayılar piyasanın yönüne dair mücalelelerini sürdürürken, önümüzdeki haftada da ciddi seviyede oynaklık görülmesini bekliyoruz.
    Bazı yatırımcılar bu ivme kaybını bir alım fırsatı olarak görebilir. Ancak diğerleri, kayıpların devam edeceğinden korkuyor olabilir.
    h2 Faiz Artışlarının Başlamasıyla Birlikte Düşüşlerde Yapılan Alımlar Kazanç Sağlamaya Devam Edecek mi?/h2
    Geçtiğimiz hafta içinde SPX %4 kadar değer kaybetti ancak Cuma günü %2,43 yükselerek, haftayı %0,77 artışla kapattı. 3 Ocak'taki rekor kapanışından bu yana %9,8 kadar gerileyen ve bir noktada düzeltme sınırı olarak kabul edilen %10 kayba yaklaşan endeks, haftayı rekor zirvesinin %7,01 altında kapattı.
    Dow endeksi ise geçtiğimiz haftanın son işlem gününde %1,65 yükselerek haftalık bazda %1,34 değer kazandı. Bu hareket öncesinde, hafta içinde %3,14'lük bir düşüş yaşanmıştı. 30 bileşenli endeks diğer majör endeksleri hem günlük, hem de haftalık performans bazında geride bıraktı. Dow en düşük noktasında, 4 Ocak'taki rekor zirvesinden %7,17 gerilemişti ancak şu an %5,63 uzaklıkta.
    NASDAQ Cuma günü %3,13 yükselerek haftayı %0,11 kazançla tamamladı. Bu ilk bakışta pek kayda değer bir performans değil gibi görünse de, teknoloji ağırlıklı endeksin hafta boyunca yaşadığı %4,91'lik kayıptan geri döndüğü düşünülürse gerçekten etkileyici bir sonuç. Endeks 19 Kasım'daki tarihi kapanış zirvesinden %15,51 geriledi ancak Cuma kapanışı itibarıyla bu seviyeye %12,71 uzaklıktaydı. Yine de, NASDAQ haftalık bazda diğer endekslerin gerisinde kaldı.
    Russell 2000 hafta içinde yaşadığı %4,35'lik kaybın ardından toparlanarak Cuma'yı %1,26, haftayı ise %0,98 yükselişle tamamladı. 8 Kasım'daki rekor kapanış seviyesi ile Perşembe kapanışı arasında, endeks %20,94 düştü ve kısa bir süreliğine bir ayı piyasasına girdi. Cuma günkü toparlanma endeksi rekor kapanışının %-19,41 altına getirdi.
    Majör endekslerin performansları arasında ilişkiyi dğeerlendirdiğimizde şu sonuçlara ulaşıyoruz:
    1. Geçtiğimiz yılda en çok kazanç sağlayan iki endeks olan Russell 2000 ve NASDAQ, reflasyon işlemlerinin iki tarafını temsil ediyor ve bu sebeple şu an kaybedecek en çok şeyi olan iki isim.
    2. Dow ise Russell 2000'e benzer şekilde, salgın kısıtlamaları döneminde yatırımcıların geri plana ittiği değer hisselerini temsil ediyor. Ancak DJIA ülkenin en büyük şirketlerini içeriyor ve salgın kısıtlamaları bu şirketleri Russell 2000 endeksinde listelenen yerel şirketler kadar sınırlamadı.
    Şu an ise yatırımcıların cevabını vermesi gereken soru, düşüşlerde yapılan alımların FED'in tarihinin en gevşek para politikası döneminde olduğu gibi karşılığını vermeye devam edip etmeyeceği. Piyasa şimdi 2022 sonuna kadar dört, belki de beş faiz artışını fiyatlıyor ve hisse piyasasının likiditenin bol olduğu dönemdeki gibi davranmayabileceğine inanmak için nedenler var.
    Bu sonsuz gibi görünen para arzı ve umuyoruz ki bir daha görmemize gerek kalmayacak olan tarihin en düşük faiz oranları, hisseleri yeni ve aşırı köpüklü zirvelere taşıdı. Şimdi de hem azalan para arzı, hem de faiz artışları borçlanma maliyetlerini daha da pahalı hale getirecek.
    Değerleme oranlarında ise, Ocak satışlarının ardından S&P 500 endeksi kazançların 19,5 katında değerleniyor. Bu oran, Aralık sonlarında 22'ydi ve son 20 yılın en yüksek seviyelerine yakındı. Beş yıllık ortalama ise kazançların 18,5 katı.
    Barclays analistleri de dahil olmak üzere bazı analistler, satışların henüz bir alım fırsatı sunmadığı görüşünde. Analistler mevcut seviyelerden %8 daha düşüş yaşanabileceğini düşünüyor .
    FED'in şahinleşmesinin ardından tahvil faizlerinde bir sıçrama yaşandı ve bu da hisselerde yaşanan satışları tetikledi. Yükselen tahvil faizleri yaklaşan faiz artışlarına dair güçlü bir indikatördür; faiz artışları borçlanmayı şirketler için daha pahalılaştırır ve yatırımcıların yüksek fiyatlı hisseleri desteklemesi için nedenlerini azaltır.
    Aynı zamanda, 10 yıllık tahvil faizi gibi yüksek ve garantili tahvil gelirleri, yatırımcıları oynak olan hisselerden uzaklaştırarak kendine çekiyor. Salgındaki kayıpları telafi edip Aralık 2019'dan bu yana en yüksek seviyelere ulaşmanın ardından, tahvil faizleri yükselişlerini devam ettirmeye hazırlanıyor.