Sakin Haftanın En Dikkat Çeken Yükselişi

 | 19.04.2022 14:45

Salgının yarattığı ekonomik tahribat dünyada enflasyonu yükseltti ve ülkeler bu durumun önüne geçmeye çalışırken Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş son iki ayda dengeleri iyice bozdu. Son yıllarda birçok ülkenin haksız askeri saldırıları oldu, fakat hiçbiri bugünkü savaş kadar yüksek bir tepki yaratmadı diyebiliriz. Bugün dünya ekonomisinde tarımdan enerji ve emtiaya kadar büyük paya sahip olan Rusya ile yine özellikle tarımda ve enerji kaynaklarına yakınlıkta önemli bir ülke olan Ukrayna arasındaki savaş küresel ekonomide kaygılara neden oluyor.

Mart ayında dünyada enflasyon hızı arttı, bunda ana senaryo petrol ve emtia oldu. Şimdilerde Brent, 110 dolar üzerinde daha sakin seyir izlese de savaşın devam etmesi daha fazla yükseliş olasılığını da artırıyor.

Savaş öncesinde gündem yüksek enflasyona bağlı para politikalarıydı. Fed ve ECB başta olmak üzere hangi merkez bankası ne kadar faiz artıracak? Bilançolar ne zaman küçültülecek? Sermaye akışı ne zaman riskli varlıklardan dolara geçecek? Bu tarz başlıklar ana gündemdi. Savaşla beraber bu başlıklarda artık “hız” konuşulur oldu. Çünkü enflasyon ABD’de 40 yılın, İngiltere’de 30 yılın, Euro Bölgesi’nde ise tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı. Para politikası, enflasyonun son derece gerisinde kaldı. Böyle olunca hamleler de hızlanmaya başladı. 2021’de faiz artışına başlayan birçok merkez bankası buna devam ederken, trene katılanlar da oldu. Fakat ECB ve BoJ tarafındaki durum, piyasaların düşüncesinin çok altında kalmaya devam ediyor.

ECB, bir toplantıda faiz artışına zaman var diyor, bir diğer toplantıda olabilir diyor ve başka bir toplantıda kademeli olacak diyor. Son toplantı, savaş etkenine rağmen güvercin geçtiği için euro zayıfladı. Fed kanadında ise Mart ayı son derece sakin bir toplantı olarak geçti. Ama sonrasındaki açıklamalar şahinleşti, piyasalarda 25 baz puan beklentisi 50’ye çıktı. Ve bugün itibarıyla bu beklenti oranı %97’yi aştı. Hatta Bullard başta olmak üzere üyelerden gelen açıklamalar sürpriz bir 75 baz puanlık faiz artışının konuşulmasını sağladı. Henüz belirgin bir fiyatlama oranı yok, ama piyasalar Fed’in sadece Mayıs’ta değil, yılın devamında birden fazla kez daha yüksek bir oran kullanabileceğine ihtimal veriyor. Böyle olunca tahvillerden çıkışlar arttı ve faizler yükseldi. ABD Dolar Endeksi 101,0 seviyesine çıktı. EUR/USD ise 1,08 altında istekli hareket ediyor.

Uygulamayı İndirin
Küresel finans piyasalarını takip etmek için her gün Investing.com uygulamasını kullanan milyonlarca kişiye sen de katıl!
Şimdi İndir

BoJ neden farklı davranıyor?

Japonya 90’lardan beri enflasyon ve büyüme noktasında zorluk yaşıyor. Bunun en büyük nedeni ise iç talebin yetersiz olmasıydı. Pandemi ve savaş dünyada enflasyonu artırdı ve kısa sürede birçok ülkede hedefin üzerine çıktı. Ama Japonya’da enflasyon %0,9. Baz etkisini muaf tutarsak pandemi öncesi bu oran %0,3 idi. Merkez Bankasının hedefi ise %2.

Japonya Merkez Bakası çok uzun zamandır gevşek para politikası izliyor ve bu süreçte de enflasyon henüz hedef altında olduğu için de mevcut politikaya devam ediyor. Bankanın ön görüsü 2022’de %1’in aşılmaması yönünde.

Önemli olan nokta ise yen. Japon yeninin yıllardır istikrarlı bir seyri var. 1990 – 2011 döneminde USD/JPY 160,0 seviyesinden kademeli olarak 76,0 seviyesine indi. 2012 – 2015 döneminde ise 126,0 seviyesine doğru yine kademeli bir yükseliş yaşandı. Paritedeki değişimin ana aktörü çoğu zaman dolar oldu. Fed’in krizlere göre değiştirdiği para politikalarının etkisi baskındı. 2016 ‘dan Mart 2020’ye kadar parite 126,0 seviyesinden 108,0 seviyesine geriledi. Düşüşte yine Fed’in faiz politikası etkiliydi ki hatırlayacağınız üzere pandemi öncesi piyasalar Fed’den gelecek adımları izliyordu.

Mart – Aralık 2020’de Fed’in devasa genişlemeye gitmesi ve faiz indirmesiyle beraber parite 103,0 seviyesine geriledi.

2021 itibarıyla USD/JPY yükselişe geçti. Bu yükselişte Fed’in varlık kesinti miktarını artırması ve faiz sürecinin startını vermesi etkili oldu. Bakınız yen tarafında büyük değişim yaratacak bir iç politikası söz konusu olmamıştı, yine olmadı.

Ocak 2021’den itibaren geçen 16 ayın 12’sini yükselişle kapatan USD/JPY bugün 128,0 seviyesi üzerine çıkarak Mayıs 2002 sonrası zirveyi gördü. Ocak 2021’den bugüne parite %24’e yakın yükseliş yaşadı.

BoJ, mevcut politikaya devam edeceğini söylüyor, çünkü enflasyon buna izin veriyor, ama yendeki hızlı kayıptan rahatsız. Ayrıca 10 yıllık tahvil faizinde de %25'in aşılması istenmiyor. Son gelen açıklama, ekonomide ihracatın payının yüksek olması ve yenin makul – sağlıklı seviyelerde olmasının önemli olduğu, son yaşanan düşüş hızının da yakından izlendiği belirtildi. Yani aslında yenin değer kaybetmesi değil, hızlı bir düşüş yaşaması sorun, dolayısıyla ralli devam ederse müdahale gelebilir. Ancak şimdiki seviyeler müdahale riski yaratmadığı için sözlü yönlendirme kullanılıyor.