Siyasetteki yüksek tansiyon döviz kurlarındaki yükselişi hızlandırdı

 | 27.10.2020 12:32

Küresel piyasalar pandemide 2. dalgayı fiyatlıyor ve dünya borsaları dün günü oldukça sert düşüşle kapatırken havayolları ve enerji hisseleri en çok düşenlerin başında geldi. Sebebi ise vaka artışı nedeniyle yeniden bir karantina sürecinin uygulanabilme olasılığı ki bu durum ilk çeyrekte havayollarını sert vurmuştu. Ekonominin kapalı olması ve rekor düşük üretim de enerji tüketimini azaltmıştı. Benzer fiyatlama bugünlerde de yaşanıyor. Avrupa, pandemide yine merkez üssü durumunda ve ABD’de de rekor yükselişler var, yetkililer şimdilik Nisan ayındaki gibi bir kapatma olmayacağını söylese de önlemler sıkılaştırılmaya başlandı ve haliyle vaka artışının önlenemez duruma gelmesi istenmese de karantinanın uygulanmasına neden olabilir.

Küresel satışların belirsizlikler nedeniyle arttığı bu dönemde TL tarafında ise bunlara ek olarak yüksek siyasi tansiyon fiyatlamaları bozmuş durumda. TCMB’nin piyasaları hayal kırıklığına uğratması ve güven kaybı yaratmasının hemen ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem ABD hem Fransa hem de AB ülkelerini oldukça sert bir dille eleştirmesiyle TL satışları arttı. Dün, Fransız mallarına boykot çağrısı yapan Erdoğan’ın açıklamalarının ardından BİST 100 günü %3,8 kayıpla 1,144 bin puandan kapattı. Bugün ise endeks yatay seyrediyor. Oyak Cimento Fabrikalari AS (IS:OYAKC) dün  7,60’a (kayıp %8) ve Alcatel Lucent Teletaş Telekomunikasyon A.Ş. (IS:ALCTL) (kayıp %10) 31,26’ya sert düşüş yaşadı. Dünkü sert kaybın ardından bugün fiyatlama daha sakin ama kur tarafındaki yükseliş ise hiç hız kesmeden devam ediyor.

Yazarken rakam hatası mı var diye defalarca kontrol ediyoruz ama maalesef ki güncel fiyat şöyle:

USD/TRY 8,1640; EUR/TRY 9,64; GBP/TRY 10,63; CHF/TRY 9,0; Gram 499 TL Türkiye CDS 5 Yıllık USD 535 bp. Tüm fiyatlar son saat itibariyle rekor tazeledi.

TL’nin döviz karşısındaki nefes alışı tam bir sene önce durmuştu. Kasım 2019 itibariyle X/TL majör çiftleri yeniden yükselişe geçti ve bu süreçte merkezin çok hızlı ve yüksek oranda faiz indirmesi en etkili iç neden oldu, çünkü enflasyon faiz indirimi kadar hızlı inmezken negatif faiz döviz talebini de artırdı. Sonraki dönem malumunuz pandemi, ancak küresel belirsizliklerin bu kadar yüksek olduğu bir dönemde yurt içinde jeopolitik riskler de çok arttı. Bir tarafta Yunanistan, Fransa, AB Parlamentosu, Güney Kıbrıs, Diğer tarafta ABD ve son olarak da Ermenistan… Türkiye’nin diğer ülkelerle olan gerginliğinin artması haliyle TL üzerindeki baskıyı da artırdı. Üzerine merkezin beklenen aksiyonu atmamasıyla neredeyse tüm alanlar kapanmış oldu.

Uygulamayı İndirin
Küresel finans piyasalarını takip etmek için her gün Investing.com uygulamasını kullanan milyonlarca kişiye sen de katıl!
Şimdi İndir

Öyle bir süreçteyiz ki hem enflasyon yüksek, hem kur yüksek, hem cari açık artıyor, hem bütçe açığı artıyor, hem işsizlik artıyor (işten çıkarmalar uzatıldığı için rakamlarda değişkenlik az görünse de işsizlik oranındaki artış artık herkesin malumu), hem de siyasi ve jeopolitik riskler artıyor. Bu noktada biz vatandaşlar için en büyük korku bu kayıpların bizlere zam olarak dönmesi ve bunun kaçınılmaz olduğu da bir gerçek.

Okuyucunun bunlar bildiğimiz şeyler bize bilmediğimiz bir şey söyle, dediği noktada şunu belirtelim:

Siyasi arenada yetkililerin ağzından ne çıkacağını ya da bugün böyle denirken yarın hiç beklenmedik bir durum olup olmayacağını kim bilebilir?

Ekonomi tarafında neler olması gerektiğini ise her defasında belirttik, yineleyelim:

Merkez bankasının hükümetin baskısı altında kalmadığını ve gördüğü risklere göre aksiyon alabilecek güçte olduğunu göstermesi gerekiyor.

Ekonomi cephesinin piyasalara gerçek hedefler vermesi gerekiyor. Özellikle piyasa ile doğru iletişim için daha fazla ciddiyet şart.

Güçler ayrılığının olduğuna piyasaların ikna edilmesi de şart.