TCMB, enflasyondaki oynaklık beklentisiyle bekle gör politikası izlemeyi tercih etti

 | 14.07.2021 15:12

TCMB beklentiler dahilinde faizleri değiştirmeyerek %19,00 seviyesinde sabit bıraktı. Banka yaptığı açıklamalarda "Nisan Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüş sağlanana kadar para politikasındaki mevcut sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir." derken mevcut para politikasının güçlü bir şekilde korunacağı mesajını verdi. Açıklamalara piyasanın bu açıklamalara olumlu veya olumsuz bir tepki vermediğini görüyoruz.

TCMB yayımladığı raporda küresel ekonomilerde aşılanmada ki artışla birlikte toparlanma yaşandığını buna karşılık yükselen küresel enflasyonun uluslararası finansal piyasalara etkilerinin öneminin korunduğuna dikkat çekti. TCMB, emtia fiyatlarındaki artış eğilimi, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki artışın uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açtığını vurguladı. Yurt içinde ikinci çeyrekte kısıtlamaların iç talebi bir miktar azalttığına değinen banka, dış talebin gücünü koruduğunu ifade etti. Bu dönemde aşılanmanın etkisi ile hizmet ve turizm sektöründe canlılığın arttığını belirtti. Kredilerin ılımlı bir seyir izlediği ifade edilirken kredilerdeki ılımlı seyir, ihracattaki güçlü seyir, altın ithalatında yaşanan gerileme ve turizm faaliyetlerindeki canlılığın cari açığın düşmesine yardımcı olacağının altını çizdi. Banka yılın ikinci yarısında cari fazla beklediğini ortaya koydu. Son dönemde açılma ve ertelenmiş talebe bağlı olarak artış gösteren bireysel kredi kullanımında ise, alınan makroihtiyati tedbirlerin etkileri izleneceğinin altını çizdi.

Merkez Bankası enflasyonda hedef olan %5 seviyesine ulaşana kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edeceğini söyledi. İthal girdi maliyetlerindeki yükselişin yanında bazı sektörlerdeki arz kısıtları, açılmanın etkisiyle yaz aylarında güçlü talebe bağlı olarak enflasyonun artabileceği bunun enflasyon dinamiklerinde oynaklıklar oluşturabileceği riski ile karşı karşıya olduklarını bu yüzdende enflasyonda belirgin düşüş sağlanana kadar para politikasındaki mevcut sıkı duruş kararlılıkla sürdürüleceği ifade edildi.

Uygulamayı İndirin
Küresel finans piyasalarını takip etmek için her gün Investing.com uygulamasını kullanan milyonlarca kişiye sen de katıl!
Şimdi İndir

Bu kararın ardından bundan sonraki sürece baktığımızda enflasyonist gelişmeler ve sermaye akımlarındaki değişiklik piyasada belirleyici olacaktır. TCMB’nin aksine kısa vadede enflasyonun yükseleceğini ve bunun kalıcı etkiler bırakacağını düşünmekle birlikte özellikle ABD’de artan enflasyon sonrasında Fed’în ya 28 Temmuz yada en geç Eylül ayındaki toplantıda tahvil alım programında azaltma (tapering) yapacağını bunun da başta Türkiye olmak üzere gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışına yol açacağını düşünüyoruz. Bu bağlamda Türkiye’nin de bu durumdan olumsuz etkilenebilme ihtimali oldukça yüksek. Tapering konusunda Japonya Merkez Bankasının ardından bu sabah Yeni Zelanda Merkez Bankasının da tahvil alım programını azaltacağını ifade etmesi tapering döngüsünün resmi olarak başladığını göstermektedir.

Dolar endeksi ve ABD 10 yıllık tahvil faizlerinde yükselişin daha da süreceği beklentimiz devam ederken TCMB faiz kararı sonrası dolar/TL paritesinde her ne kadar sınırlı geri çekilmeler görülse de bize göre yeni tarihi zirvelere doğru (teknik olarak 9,50) yükseliş görülme ihtimali arttı. Temmuz ayında doğal gaz, elektrik ve LPG başta olmak üzere zamların etkisiyle enflasyonda yükseliş ve reel faiz getirilerinde düşüş izleyeceğiz. Bu durumu sermaye çıkışını hızlandırabilecek gelişmelerden biri olarak görüyoruz. ABD’de Fed’in tahvil alım programının azaltılacağına dair güçlü kanıların oluştuğunun söylenmesi paranın anavatanına dönmesini sağlarken yabancı çıkışlarıyla birlikte BIST 100’de de satışları getirmekte. BIST 100’de 1416 seviyesi kırılmadığı sürece satış baskısının devamını bekliyoruz. Ayrıca bu dönemde küresel borsalardan gelecek kâr satışları yurtiçindeki satışları da olumsuz destekleyebilir.