TL’de Zayıf Seyir Devam Edebilir

 | 29.04.2021 17:00

Gedik Yatırım Strateji Raporu’na göre kısa vadede para politikasında bir gevşeme söz konusu değil.

Gedik Yatırım, Türkiye ve dünya piyasalarını mercek altına alan Gedik Yatırım Nisan 2021 Strateji Raporu’nu açıkladı. 2021 yılının ikinci çeyrek ve ötesi beklentilerine yer verilen raporda kısa vadede TCMB’nin faiz politikasında değişiklik yapmayabileceği, ancak yılın ikinci yarısından itibaren parasal gevşeme konusunda geçmişe göre daha cesur davranabileceği öngörülerine yer veriliyor. Buna bağlı olarak, bozulan yabancı yatırımcı algısında bir iyileşmenin zaman alabileceği vurgulanıyor. Raporda mali teşvik paketlerinin de desteğiyle, ABD ekonomisi başta olmak üzere küresel büyüme sonucu emtia ve navlun fiyatlarındaki artışların, küresel çapta enflasyonun yükseleceği endişelerini beslediğine de yer veriliyor.

Türkiye'nin lider yatırım kuruluşu Gedik Yatırım Nisan 2021 Strateji Raporu’nu açıkladı. “Dalgalanma Sonrası Yeni Beklentilerimiz” başlıklı raporda, 2021 yılının geri kalanında ekonominin dünyada ve Türkiye’de nasıl seyredeceği yönündeki beklentiler, pazara ilişkin tahminler ve riskler ortaya konarak piyasaların değerlendirmesi yapıldı.

Covid-19 aşısının uygulanmaya başlaması, ABD’de beklentilerin de çok ötesine geçen mali teşvik paketlerinin de desteğiyle küresel ekonomik aktivitenin hızlandığı belirtilen raporda, pandemi nedeniyle tedarik zincirlerine ilişkin sıkıntıların devam ettiğini, yaşanan arz sıkıntıları nedeniyle, hammadde ve navlun fiyatlarında görülen çok yüksek oranlı artışların küresel çapta enflasyon endişeleri arttırdığına da dikkat çekiliyor.

Global ekonomik toparlanma devam ediyor

Rapora göre, aşılama hızında ABD ve İngiltere dışında hedeflerin çok gerisinde kalınmasına ve tüm dünyada vaka artışları ve kısıtlamalara rağmen, global ekonomik aktivitedeki ivmelenme ilk çeyrek boyunca devam etti. Küresel ekonomik aktivitenin artması sonucu IMF %5,2 seviyesindeki 2021 yılı Global ekonomik büyüme tahminini, Ocak’ta %5,5’e, Nisan’da da %6,0’ya revize etti. En dramatik revizyon ise hem aşılamaya ilişkin daha hızlı gidişat, hem de 900 milyar dolar ve 1,9 trilyon dolarlık iki ayrı mali teşvik paketinin desteğiyle ABD ekonomisi için oldu. IMF ABD ekonomisine ilişkin büyüme tahminini, Ocak raporunda %3,4’ten %5,1’e, Nisan raporunda ise %6,0’ya revize etti. ABD’nin 2021 yılı büyümesine ilişkin olarak, piyasada %8,0’e varan tahminler bulunuyor.

Uygulamayı İndirin
Küresel finans piyasalarını takip etmek için her gün Investing.com uygulamasını kullanan milyonlarca kişiye sen de katıl!
Şimdi İndir

Yabancı yatırımcı algısında önemli bir bozulma oldu

Yurt içinde ise mart ayında TCMB’deki değişiminin, TL varlıklarda çok ciddi volatiliteye yol açtığına işaret edilen raporda, bozulan yabancı yatırımcı algısında kısa vadede önemli bir iyileşme olması beklenmediği vurgulanıyor. Raporda son 1 aylık dönemde hisse senedi ve tahvillerden yaklaşık 2,5 milyar dolarlık sermaye çıkışı yaşandığına da dikkat çekildi.

Raporda önümüzdeki dönemde sıkı para politikası duruşunun korunması halinde, TL’nin mevcut seviyelerde dengelenmesini, hatta dışsal faktörlere de bağlı olarak bir miktar değerlenmesi olasılığına da yer veriliyor.

TL, 2013 yılından beri negatif ayrışıyor

Mevcut enflasyon eğiliminin kısa vadede para politikasında gevşemeye izin vermediği belirtilen raporda, politika faizinin yıl sonunda %17,0 olacağı beklentisine yer verilirken, TCMB’nin yılın geri kalanında daha yüklü bir indirim süreci yürütmesi ihtimaline de işaret ediliyor.

Gedik Yatırım Nisan 2021 Strateji Raporu’nda, TL’nin yılın genelinde zayıf kalabileceği ve daha önce 7,90 olarak öngörülen yıllık ortalama USD/TL kurunun halihazırda 8,20-8,25 olarak beklenildiği belirtiliyor.

Raporda daha önce nisan ayında kabaca %17,0 seviyesinde zirve yapmasını beklenen TÜFE enflasyonunda mayıs ayında %18’li seviyelerine ulaşması öngörülüyor. Gedik Yatırım aynı zamanda daha önce %11,3 olarak açıkladığı sene sonu TÜFE enflasyonu tahminini %15,0 olarak revize ediyor.

Raporda turizm ve inşaatta yaşanan devam eden zayıflığa karşın, imalat sanayi aktivitesinin halen çok güçlü seyrettiğine vurgu yapılırken, son dönemde parasal koşullardaki sıkılaşmanın, özellikle iç talepte kayda değer bir geri çekilme ihtimaline de yer veriliyor. Raporda, yılın ikinci yarısında negatif büyüme öngörülerine karşın, mevcut büyüme momentumu da dikkate alınarak tüm yıla ilişkin GSYH büyüme tahmini %3,5’te muhafaza ediliyor.

Bütçe açığına ilişkin olarak raporda, devam eden güçlü vergi tahsilat performansı, kurumlar vergisi oran artışı ve hedeflerin çok üzerinde enflasyon nedeniyle, hükümetin 2021 yılı vergi geliri projeksiyonunun yaklaşık 65-70 milyar TL kadar aşılabileceği vurgulanırken, faiz-dışı harcama tarafında, %9,2’lik nominal artış hedefinin tutturulması da pek mümkün görünmediğine dikkat çekiliyor. Raporda “Bunlara bağlı olarak, 2021 yılı sonunda merkezi bütçe açığı/GSYH oranının %4,0’ün biraz üzerinde (%4,1 civarında) gerçekleşebileceğini düşünüyoruz” deniliyor.

Kısa vadede para politikasında gevşeme yok

Öte yandan, rapora ilişkin bilgiler veren Ekonomist Serkan Gönençler, mevcut enflasyon görünümünün kısa vadede para politikasında bir gevşemeye izin vermediği söyledi. Gönençler, sıkı para politikası duruşunun korunması ve kurda ek değer kayıplarının önlenmesi durumunda, üçüncü çeyrek içinde, muhtemelen Ağustos ya da Eylül’de bir faiz indirim süreci görülebileceğine dikkat çekti. “Mevcut durumda, politika faizini sene sonunda %17,0 civarında öngörmekle birlikte, TCMB’nin daha yüklü bir indirim süreci yürütmesi ihtimalini göz ardı etmiyoruz. Son PPK metninden “gerekmesi durumunda ek faiz artışı yapılacağı ifadesinin” çıkarılması, TCMB’nin şartlar izin verdiğinde faiz indirim sürecini başlatma niyetini yansıtıyor olabilir. Özetle, bozulan yabancı yatırımcı algısında kısa vadede önemli bir iyileşme olmasını beklemesek de, sıkı para politikası duruşunun korunması, TL’nin mevcut seviyelerde dengelenmesini, hatta dışsal faktörlere de bağlı olarak bir miktar değerlenmesini sağlayabilir. Öte yandan, yapılacak erken bir faiz indirimi TL’de sert satışlara yol açarak, sonrasında para politikasında ek sıkılaştırma ihtiyacı doğurabilir. TCMB’nin kademeli faiz indirimine ilişkin zamanlaması, iç politikaya ilişkin ve jeopolitik gelişmeler (ABD, Rusya ve AB ile ilişkiler) ile birlikte küresel risk iştahının seyrine de (özellikle ABD 10-yıllık tahvil faizlerine ilişkin gelişmeler) büyük ölçüde bağlı olacak “şeklinde konuştu.

BIST Endeksi’nde iskonto devam ediyor

Gedik Yatırım Araştırma Direktörü Ali Kerim Akkoyunlu ise, yatırımcıların, piyasalardaki gelişmeleri yakından takip ederek tercihlerinde dikkatli olmaları gerektiğini dile getirdi. Akkoyunlu, “TL Mayıs 2013’ten itibaren gelişmekte olan ülke para birimlerine nazaran çok daha fazla değer kaybına maruz kaldı. 2020 yılını %26’nın üzerinde bir getiri ile kapayan BIST-100 endeksi, 2021 yılına zor bir başlangıç yapmış olup, yılbaşından bugüne -%5’lik bir getiriye sahiptir. Bu gelişmeler ışığında, indirgenmiş nakit adımları modellerimizde kullandığımız risksiz faiz oranımızı %13.5’dan %16’ya yükseltiyoruz. BIST-100 Endeksi hedefimizi 1,750 seviyesinden 1,575 seviyesine düşürüyoruz. Endeks hedef değişikliğimizin ana nedeni artan faiz ortamı ile beraber, global anlamda da faizlerin artma riski olasılığını değerlemelere gerçekçi olarak yansıtmaktır.”

Gedik Yatırım Nisan 2021 Strateji Raporu’nda öne çıkan satır başları

Makroekonomik Veri Tahminleri