Türkiye Ekonomisi’nde Adım Adım Ekonomik Krize – 9

 | 19.06.2013 13:51

Semt pazarı örneğimizle Dünya Tahvil piyasalarının işleyişini açıkladıktan sonra yönümüzü iç pazara çevirmekte fayda görüyorum ve aşağıdaki tabloda merkez bankasının 2011 yılı başından beri politika faiz oranlarında yapmış olduğu indirimleri paylaşıyorum.

Aşağıdaki tabloda merkez bankasının politika faizi üzerinde yaptığı ayarlamaların bir ekonomist gözüyle benim için ifade ettiği anlam ve karşılığı hemen yanına not olarak düştüm. Bu küçük notlarla bana göre merkez bankasının atmış olduğu isabetli adımları ve fiyasko adımları yazdım. Şimdi bu adımların bazılarının neden isabetli bazılarınınsa neden fiyasko olduğuna bakalım. ( Bu yazı içerisinde Merkez bankalarının bağımsızlığının neden önemli olduğunu daha iyi anlayacağız.)

Bir Hafta Vadeli
Repo İhale Faiz Oranı

Değişim Faiz
(Puan) Oranı(%)

20 Ocak 11 -0,25 (İsabetli) 6,25
4 Ağustos 11 -0,50 (isabetli) 5,75
18 Aralık 12 -0,25 (hata,Nötr) 5,50
16 Nisan 13 -0,50 (yanlış) 5,00
16 Mayıs 13 -0,50 (fiyasko) 4,50


Yukarıdaki tablodan anlaşılacağı üzere TCMB, 20 Ocak 2011 itibariyle başlattığı faiz indirimi hamlelerini 16 Mayıs 2013 tarihine kadar devam ettirmiştir. Geldiğimiz noktada politika faizleri bir buçuk yıl içerisinde %6.50 den %4.50 ye kadar indirilmiş ve %2 net indirim gerçekleştirilmiştir. İndirimleri yorumlayalım:

20 Ocak 2011 indirimi;
Merkez iç talebi canlandırmak, Türk lirasının yabancı paralar karşısındaki değerini dengelemek ve bankacılık sektörüne katkı sağlamak amacıyla politika faiz oranlarını aşağı çekmiştir. İlgili dönemde FED, ECB gibi Dünya’nın büyük Merkez bankalarının gelecek günlerde faiz indirimine gideceği ve parasal genişleme sağlayacağı beklentisi hakimdir. TCMB’nin küresel finans koşullarına uyum sağlamak adına attığı adım İSABETLİ’dir.

4 Ağustos 2011 indirimi:
İlgili dönemde Amerikan merkez bankası FED parasal genişlemelerle ilgili piyasalara gerekli taahüdü vermiştir ve ECB’ nin parasal genişlemeye gideceği beklentisi gerçekleşmiştir. TCMB’nin attığı adım kordinasyon açısından İSABETLİ’dir.

18 Aralık 2012 indirimi:
Dünya piyasaları mevcut parasal genişlemelerin etkilerini görme çabasındadır, yapılan parasal genişlemelerin etkileri gerek gelişmekte olan ülkeler üzerinde gerekse de gelişmiş ülkeler üzerinde sınırlı gözlenmektedir. GSMH büyüme oranlarında, üretim PMI’larında ve istihtam tarafında iyileşme oldukça zayıf seyretmektedir. TCMB attığı bu adımla içerideki sıcak paraya bir sonraki dönemlerde faiz indirimine gidebileceği sinyalini vermeye çalışmaktadır. Asıl hedef iç talep değil, sermaye akımlarını arttırmak; en azından çıkışlarının önüne geçmektir. Yapılması gereken faiz değişikliği yapılmadan geçmek ve bir sonraki dönemde faiz artırımlarını olabileceğinin sinyalini piyasaya vermekti. İlgili, dönemde TCMB’nin attığı adım NÖTR,HATALI’dır.

16 Nisan, 16 Mayıs 2013 indirimleri:
TCMB’ bankacılık sektörü yıllık kredi genişleme oranlarının hedeflenen seviyelerden yüksekte seyrettiğini zaman zaman dile getirmektedir. Hane halkı tasarruf oranları oldukça düşük seyretmektedir. İçeride iktisadi faaliyetler Avrupa kaynaklı ve özellikle de Ortadoğu’daki pazarların kaybedilmesi sebebiyle yavaşlamıştır. İç talebin ve ekonomik canlanmanın yavaşlaması istihdamı ve büyüme rasyolarını olumsuz yönde etkilemeye devam etmektedir. Faiz indirimleri iç talebi istenilen noktaya taşımaya tek başına yeterli değildir.

Yorum:
TCMB’nin işte bu tarihlerde siyasi baskı altına girdiğini düşünüyorum. Hemen belirtmem gerekir ki herkes kendi kalesini kollar; özellikle ekonomi bakanı bu ülkenin GSMH büyümesinden sorumludur. -İstihdamdan ve ekonomik büyümeden- Bu sebeple ilgili dönemlerde özellikle ekonomi bakanının kendi kalesini güçlü tutmak amacıyla merkez bankasına faizleri daha çok indir diyerek baskı yaptığını düşünüyorum. Ekonomi bakanı hastaya ihtiyacı olan ilacı vermek yerine DOPİNG vermeye devam edilmesini istemektedir.

Uygulamayı İndirin
Küresel finans piyasalarını takip etmek için her gün Investing.com uygulamasını kullanan milyonlarca kişiye sen de katıl!
Şimdi İndir

Hastalık nedir? Hastanın ihtiyacı olan ilaç nedir?
Hastalık düşük tasarruf düzeyinin getirdiği yüksek kırılganlık ve yüksek ölçüde krediye bağımlılıktır. İktisadi olarak faizlerin reel olarak artırılması tüketimin cezalandırılması ve tasarrufun özendirilmesi anlamına gelir. Reel faizleri günümüzde olduğu gibi negatife çekmekse halkı tamamen tüketime yöneltmek ve tasarruftan uzak tutmak anlamına gelir. Tasarruf oranları yüksek, sermaye birikimi güçlü ülkelerde bu yöntem iç talebe dayalı büyüme şeklinde sonuçlanabilir ancak bizim gibi çorap satın almak için bankadan kredi çekmeye mecbur halkların yaşadığı ülkelerde reel faizleri daha fazla düşürmek iç talebi canlandırsa dahi daha fazla borç yükü ve daha fazla kırılganlık yaratır. Yere şeker döküp karıncaları beklemek gibi faiz lobisini beklemekle aynı anlama gelir.