Yükselen Piyasalar Yeniden Moda: Kâr Etmek İçin 4 Güvenli Yol

 | 28.11.2019 17:09

Kasım sonuna geldiğimizde akıllar doğla olarak yeni yıla ve önümüzdeki yatırım olanaklarına kayıyor. Büyük bankalar tarafından şimdiden yayınlanmış olan bazı strateji notlarına ufak bir göz attığımızda, birçoğunun yükselen piyasalardaki yatırım fırsatlarını tercih ettiğini görüyoruz.

Bunun arkasındaki mantığı görmek kolay: yükselen piyasalar yenilikçi şehirleşme ve 2035'e kadar 1,4 milyarlık nüfus artışı (bununla birlikte tüketim odaklı orta sınıfın öneminin artması) gibi birçok destekleyici, geniş temalı mega trendlere sahip. Tabii ki "yükselen" kelimesiyle tanımlanan her yerde şirket yönetimi, yolsuzluk ve doğal dalgalılık gibi birçok potansiyel sorun da bulunuyor. Bu sebeple bu temaya İngiltere piyasalarında listelenen, ciroları, kârları ve nakit akışları büyük oranda yükselen piyasalardaki noktalardan elde edilen yatırımlarla ulaşmak muhtemelen daha kolay.

FTSE 100 Endeksi'nde bulunan ve küresel alanda yükselen piyasalara girmek isteyen birçok kişinin bahsettiği ilk büyük isim Unilever (NYSE:UN), (LON:ULVR). Surf, Magnum ve Lipton Çay gibi ünlü markalara sahip olan tüketici ürünleri şirketi yaklaşık 50 milyar Euro'luk (56 milyar Dolar) yıllık satış gelirinin %60'dan fazlasını yükselen piyasalardan elde ediyor. Şirketin Ekim ayında yayınladığı üçüncü çeyrek gelir raporunun en dikkat çekici yanı, gelişmiş piyasalardaki yıllık satış büyümesindeki %0,1'lik düşüşe kıyasla yükselen piyasalardaki %5,1'lik artış oldu.

Burada yükselen piyasa temasının güçlü olduğu açık bir şekilde görülüyor ancak Unilever gibi "bond proxy" hisselerinin yatırımcılar arasında son yıllarda çok popüler hale gelmesiyle birlikte bugün de sağlam bir değerlendirme görmek şaşırtıcı değil. Bu hisseyi burada kovalamaya gerek yok.