Küresel piyasalardaki fiyatlamalar neden değişti?
ABD ve Çin arasındaki ticaret görüşmelerinin Mayıs’ta sekteye uğramasının ardından G20 zirvesinde yeniden görüşme kararı alındı ve müzakereler yeniden başladı. Ticaret görüşmelerine dair piyasalarda çok umut olmasa da sürecin yeniden başlaması iyimserlik sağladı.
ECB’nin küresel risklerin yanında bölge risklerinin de yüksek olduğunu, bu nedenle enflasyonu destekleyebilmek için genişlemeci adımlar atılacağını ve hatta faiz aracının da gerekmesi durumunda kullanılacağının vurgulanması GOP’ları destekledi
Fed, Haziran toplantısında küresel ekonomik risklerin yüksek olduğunu vurguladı, Çin ve Euro Bölgesi ekonomilerindeki zorluklara karşın ABD’nin daha iyi olduğunu, ancak PMI tarafındaki düşüşün yavaşlama riski yarattığını açıkladı. Enflasyondaki zayıflık nedeniyle de daha yavaş hareket edileceğinin belirtilmesi ile Fed’in faiz indirimi beklentileri kuvvetlendi.
İşte Haziran-Temmuz dönemi bu 3 önemli gelişme ile GOP’lar için pozitif geçti, ancak son hafta itibariyle bu fiyatlamanın azaldığını, satışların hızlandığını görüyoruz. Bunun en önemli nedeni ise ABD ve Çin arasındaki durum.
ABD Başkanı Trump’ın görüşmeler sürerken Çin’e 1 Eylül itibariyle 300 milyar dolar düzeyinde %10’luk ek vergi uygulanacağını açıkladı, önce sözlü olarak bu kararı yanlış bulan Çin, bu hafta karşı adım attı. Çin, ülke yatırımcılarına ABD’den ithal edilen tarım ürünlerini ertelemeleri çağrısında bulundu. Öte yandan Çin Merkez Bankası yuanın düşüşüne izin verdi ve USD/CNY 11 yıl sonra 7,0 seviyesi üzerine çıktı.
ABD’den sonra Çin’in de misillemeye geçmesi ile sene başından itibaren yapılan görüşmeler ve piyasa beklentileri tabir yerindeyse tuzla buz oldu. Yaklaşan seçim öncesinde Trump’ın destek oranını artırması ve popülist tavrı nedeniyle geri adım atması beklenmiyor. Çin’in de ABD’ye boyun eğmeyeceği görülüyor, bu nedenle artan ticaret savaşları endişelerinin piyasalardaki satışları hızlandırması kaçınılmaz..
Yazının başında belirttiğimiz GOP’lar için olumlu süreçte TL, Temmuz ayını en çok değerlenen gelişen ülke parası olarak tamamladı. TL’nin bu süreci önde tamamlamasında hem sene başı itibariyle en çok düşüş yaşayan para birimi olması hem de S400 konusunda ABD’den korkulan hamlenin gelmemesi etkili oldu.
ABD ile Fırat’ın doğusuna yapılacak operasyona dair anlaşma görüşmeleri yapılıyor ve bu hafta ABD’den gelen heyet ile güvenli bölge konusunda mutabakata varılması S400 yaptırım olasılığını da zayıflatabilir. ABD ile olan bu süreç TL üzerindeki baskıyı şimdilik hafifletti, ancak olası bir anlaşmazlık ve yaptırım kararı fiyatlarda sert kayıplara neden olabilir, bunu unutmamak gerekiyor.
Yeni işlem haftasına tüm hisse piyasaları düşüşle başlarken BIST 100 de 99,500 yakınında satıcılı işlem görüyor, endekste 96,000 puan seviyesini hafta içi ilk önemli destek olarak izleyeceğiz.
USD/TRY tarafında ise gün başındaki 5,62 denemesinin ardından fiyat tekrar 5,57 yakına geriledi, ancak geçen haftaki raporumuzda da belirttiğimiz gibi kurda kısa vadede yeniden 5,60-5,70 aralığındaki seyrin devam etmesini bekliyoruz.
Riskten kaçış, korku ve bekleme anında ilk tercih edilen varlık olan Ons Altın bugün 1,460$ seviyesine çıkarak 6 yılın en yükseğini gördü. Altında orta vadede 1,350$ üzerinin alım destekli devam edeceğini ve kısa vadede de 1,475$ seviyesini ön gördüğümüzü tekrar belirtelim.
Son haftada sert düşüş yaşayan EUR/USD paritesinde 1,1180-1,1240 aralığına doğru yükseliş devam edebilir, ancak 1,1240 üzeri hareketlerde ivmenin zayıflamasını bekliyoruz.