Rusya-Ukrayna savaş süreci ile bozulan emtia akışları hafta sonu ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Rusya’nın petrol, sıvılaştırılmış doğal gaz ve diğer petrokimya ürünleri ihracatına yönelik ambargo planlamalarını duyurmasıyla çok daha farklı bir boyuta evrildi.
Rusya-Ukrayna savaş sürecinin başlaması ile son yılların en yüksek seviyelerine konumlanan enerji fiyatları ambargo spekülasyonlarıyla yeni haftaya rekor tazeleyerek başladı. Ham petrol fiyatları 2008 yılından bu yana ilk kez 130 dolar seviyesini test ederken, Brent petrolde 139 dolar seviyesi gündeme geldi Avrupa’da doğal gaz fiyatları ise gün içi %70’in üzerinde yükselişle ilk kez 300 euroyu aştı.
Küresel ekonomilere tehdit niteliğinde olan ambargo haberleri yalnızca enerji fiyatları üzerindeki yükselişi tetiklemekle kalmayıp tarımsal emtialar ve endüstriyel metallerde de yeni rekor seviyeleri karşımıza çıkardı.
Bakır, paladyum ve buğdayda tüm zamanların en yüksek seviyelerine ulaşılırken genele yayılan bu fiyat artışları emtia fiyatlarının büyük bir çoğunluğunda 2008 krizinden bu yana görülen en yüksek seviyeleri gündeme getirdi. Tarihsel süreçlerde kur savaşları olarak başlayan daha sonra ticaret savaşları ve neticesinde sıcak savaşa evrilen benzer tanıklık ettiğimiz dönemler, bugün geldiğimiz noktadaki fiyat oluşumlarına benzerlik göstermekle kalmayıp önümüzdeki günlerde “savaş” ve “enflasyon” manşetlerinin yerini “staglasyon” kavramının alabileceğine işaret etmekte.
ABD’nin Rusya’dan petrol ithalatının oldukça düşük düzeyde olması Rusya’nın enerji ihracatına yönelik olası yaptırım kararlarının netleşmeye başlamasıyla ilk olarak Avrupa ekonomisine yönelik bir tehdit olarak karışımıza çıkabilir ve bu süreç zincirleme etkisiyle küresele yayılan bir olgu haline dönüşebilir.
Arz darboğazları, tedarik zinciri problemleri gibi pandemi döneminde oluşan ve etkilerinin geriden gelmeye devam ettiği aksaklıklarla birlikte Rusya-Ukrayna savaşının tetiklediği fiyat artışları şüphesiz yılın ilerleyen aylarında enflasyon oranlarında yukarı yönlü ve büyüme tahminlerinde aşağı yönlü revizeler ortaya çıkaracak.
Dipnot olarak Euro Bölgesi’nde Şubat ayında yıllık bazda %5,8 artarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşan tüketici enflasyonunun ana bileşenleri ele alındığında yıllık bazda en yüksek fiyat artışı %31,7 ile enerji grubunda gerçekleşmişti. Bugün piyasalara yansıyan enerji fiyatlarının yakın vadede bu düzeylerde kalmaya devam etmesi küresel ekonomileri yeniden şekillendiren bir sürecin başlangıcı olabilir.
Bu bağlamda birçok emtia sınıfında güçlü değer kazanımlarıyla geride bırakılan 2021 yılının ardından 2022 yılında enflasyonist beklentilerin yakın vadede ortadan kalkamayacağını varsayarak yılın geri kalanında olası stagflasyon risklerinden korunmak emtialar sınıflarındaki trendleri takip ediyor olacağız.