JPMorgan, yılın ilk çeyreğinde rekor seviyede gelir bildirdi. 3,74 trilyon dolarlık varlığıyla ABD’nin en büyük bankası olan JPMorgan, ilk çeyrekte 36,1 milyar dolar gelir açıklarken gelirin yıllık büyümesi %23,3 oranında önemli bir artış kaydetti. Gelir artışında en büyük faktör, bir önceki yıla göre %50’ye yakın artan net faiz geliri olurken bu, tahminlerin üzerinde rekor çeyreklik gelir açıklanmasına katkı sağladı.
Son çeyrek rakamlarına göre JPMorgan’ın Fed’in sıkılaştırıcı para politikası kapsamında faiz artırım kararlarından olumlu yönde etkilendiği görüldü. Bankanın net kârı ilk çeyrekte 12,6 milyar dolar ve hisse başına kârı ise 4.10 dolar olarak açıklandı. InvestingPro beklentilerini önemli oranda aşan kazanç rakamlarının ardından gözler şimdi JPMorgan’ın 14 Temmuz’da açıklanacak ikinci çeyrek finansal sonuçlarına çevrildi.
İkinci çeyrek verileri, ABD’de Mart ayında yaşanan bankacılık krizinin banka bilançosuna nasıl etki ettiğine yönelik daha net bir bakış açısı sunacaktır. ABD’de iki bölgesel banka olan Silicon Valley Bank ve Signature Bank’in iflası, JPMorgan başta olmak üzere büyük bankaların mevduat gelişimine katkı sağladı. Yaşanan krizin ilk etkilerinin büyük bankalar için olumlu olduğu görülürken yapılan açıklamada bankanın ticari tarafta hesap açılışlarının arttığı ve mevduat girişlerinin görüldüğü aktarıldı.
Böylece ABD ekonomisi için bir sorun olarak görülen bankacılık krizi, JPMorgan’ı etkilemezken banka önceki çeyrekteki mevduat çıkışı eğiliminin tersine döndüğünü gördü. Bu kriz esnasında JPMorgan’ın elini güçlendiren diğer bir faktör, iflas eden diğer bir banka First Republic Bank’ın varlıklarını uygun bir fiyata satın almasıydı. Böylece banka, uygun fiyatlı varlık alımı ve olumlu ilk çeyrek sonuçlarıyla 2023 yılında rakip bankalara göre daha iyi performans gösterdi.
JPMorgan’ın üstün performansı hisse fiyatlarına da yansırken JPM hissesi, Mart ayı krizini hızlı şekilde aşarak yukarı yönlü trendini korumayı başardı. Mevcut duruma göre JPM hissesinin bankacılık sektörünün üzerinde primli hareket ettiği tahmin edilirken InvestingPro verilerine göre adil değer, 138 dolar olarak hesaplandı. Analist görüşleri ise 5 finansal modele göre hesaplanan adil değer fiyatından ayrılarak JMP hissesi için adil değeri 160 dolar olarak tahmin ediyor.
Diğer yandan kısa vadede hızlı bir kâr büyümesi elde eden bankanın şu an yüksek F/K oranıyla hareket etmesi, banka hissesinin oldukça değerli olduğuna işaret ediyor.
JPMorgan’ın olumlu yönlerine bakılacak olursa yüksek miktardaki likit durumuyla güçlü bir bilanço yapısına sahip olduğundan bahsedilebilir. Mart ayındaki bankacılık krizinde de görüldüğü gibi mevduatlarının yarısına yakını likit olan bankanın, olası bir iflas riski diğer bankalara oranla daha düşük görülüyor. Diğer yandan JPMorgan’ın yüksek likiditesi, zor duruma düşen diğer finansal kuruluşlarının varlıklarını uygun fiyata almak konusunda elini güçlendiriyor. Bunun son örneğini First Republic Bank alımında gördük.
Banka güçlü bilançosunun yanında yenilikçi yatırımlarıyla da rakiplerinin önünde yer alıyor. Banka, 2019 yılından bu yana Blockchain teknolojisini aktif olarak kullanarak maliyetlerini azaltmada önemli işler yapıyor. Bu bağlamda banka tarafından geliştirilen JPM coin ile uluslararası şirketleriyle fon transferlerini hızlı ve düşük maliyetle gerçekleştirirken fonlarını daha verimli bir şekilde kullanabiliyor. Ayrıca banka, son zamanların gözde sektörü yapay zekaya da yatırım yapıyor. Bankanın Fransa’da yapay zeka araştırma departmanı olduğu bilinirken JPMorgan, bu alanı yatırım danışmanlığı konusunda etkin şekilde kullanmak istiyor.
Banka için önümüzdeki dönemde karşılaşılabilecek riskler arasında Fed’in faiz artırımlarına devam etme olasılığından bahsedilebilir. Faizlerin yükselmesi, bankanın güçlü kası olarak görülen likiditesinde bazı sorunlar oluşturabilir. Öyle ki şimdiye kadar faiz artışı, bankaların kredi ürünlerinden daha fazla gelir etme etmesine katkı sağladı. Bunun yanında faiz artışı, bankanın elinde tuttuğu hazine ve tahvil varlıklarının değerinin düşmesine yol açar. JPMorgan son verilere göre vade sonuna kadar tutacağı menkul kıymeti 413 milyar dolar olarak belirlemişti. Faizler yükseldikçe bu varlıkların değerlemesi de düşeceğinden bu banka için gerçeklememiş zarar artışı olarak ortaya çıkacaktır.
Banka için diğer bir risk unsuru ise yıl sonuna doğru ABD’de olası bir resesyon riski. Ekonomide durgunluk, bankaların kredi riskleri için daha fazla karşılık ayırması anlamına gelecektir. Öyle ki JPMorgan, böyle bir beklentiye yönelik 1,1 milyar dolar daha karşılık ayırdığını duyurdu ve kredi zararı karşılığı maliyetini 2,3 milyar dolara çıkardı. Ayrıca olası resesyon durumunda müşterilerin temerrüde düşme riski de artacağından bu banka kazançlarını ve buna bağlı olarak hisse fiyatlarını olumsuz etkileyebilir.
ABD bankaları için önemli bir gelişmede geçtiğimiz günlerde Fed’in yıllık stres testinden geçmeleri oldu. Stres testinden başarıyla geçen banka, yapılan açıklamada 3 aylık temettülerini artmayı planladıklarını açıkladı. Buna göre JPMorgan, 3. çeyrekten itibaren hisse başına 1 dolar olan kâr payı ödemesini 1,05 dolara çıkarmayı planlıyor.
23 bankanın tamamının geçtiği stres testinde ciddi bir küresel durgunluk durumunda ABD bankacılık sektörünün genel anlamda ayakta kalacağı sonucu çıkarken bankalar, piyasaya güven vermiş oldu.
JPMorgan’ın 14 Temmuz tarihinde açıklanacak olan ikinci çeyrek finansal sonuçları için beklentilere göz attığımızda 11 analistin tahminlerini yukarı yönlü revize ettiğini görüyoruz. İkinci çeyrek için hisse başına kazanç beklentisi, geçen yılın aynı dönemine göre %36 oranında artışla 3,75 dolar olarak tahmin ediliyor. Gelir tahmini ise geçen yıla göre %27 artışla 38,9 milyar dolar olarak şekillendi.
InvestingPro platformunda daha uzun vadeli tahminlerde yıl sonu geliri için yıllık %18 artışla 151,7 milyar dolar beklentisi bulunurken hisse başına kâr için yıl sonunda %20 yıllık artışa 14,52 dolar tahmini bulunuyor.