Önümüzdeki Hafta: Enflasyon ve Jeopolitik Belirsizlik Sebebiyle Defansif Hisseler Güçlü

Yatırımcılar büyüme karşısındaki olumsuz faktörlerden kaçınmaya çalışırken, defansif hisseler önümüzdeki haftada da yüksek performans göstermeyi sürdürecektir. Beklentimiz, belirsizlik ve enflasyon dönemlerinde daha istikrarlı olan defansif hisselere yönelik talep ivme kazanırken teknoloji sektöründeki satışların devam etmesi yönünde.

Cuma günkü tatil öncesinde, Perşembe günü S&P 500 sektörlerinin çoğu işlem haftasının son gününü kayıpla kapattı. %0,33 yükselen Enerji dışında yalnızca Kamu Hizmetleri haftayı kazançla kapattı ki o da yalnızca %0,05’lik bir artıştı.

Korku hırsa baskın gelmeye devam ederken, endişeli yatırımcıların büyüme yerine sermayelerini korumaya yönelmesiyle birlikte Teknoloji sektörü %2,43 değer kaybetti. Teknolojinin kardeşi İletişim Hizmetleri de %1,7 kayıpla günün en kötü ikinci performansını kaydetti.

Klasik bir defansif sektör olan Temel Tüketici Ürünleri bile günü %0,03 gibi ufak bir düşüşle kapatarak piyasaların ne kadar tedirgin hale geldiğini gösterdi. Sanayi ise %0,11 düştü. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırıları hem arz krizi korkularıyla enerji hisselerinde güçlü bir yükselişe yol açtı, hem de küresel ticaretin bir yeniden yapılanma gerektirebileceğinin sinyalini verdi. Bu yeniden yapılanma süreci imalat tesislerinin yeniden inşasını ve gemi rotalarının yeniden düzenlenmesini de içeriyor ve bu ikinci faktör Malzeme sektörünü baskılayarak, sektörün ‘yalnızca’ %0,34 düşmesine yol açtı.

Aynı paradigma haftalık görünüme de yansıdı. Teknoloji sektörü %-5,13’le en kötü performansı gösterirken, %2,78 düşen İletişim Hizmetleri onu takip etti. Yalnızca üç sektör haftalık bazda yükselmeyi başardı: Temel Tüketici Ürünleri %+0,57, Malzeme %+1,27, Enerji ise %+3,17 değer kazandı. Kamu Hizmetleri haftada %0,8 düşmüş olsa da, S&P 500’ün haftalık %-2,39’luk kaybına kıyasla makul bir performans kaydetti.

Enerji sektörü geçtiğimiz altı ay içinde neredeyse %40’lık artışla en iyi performansı gösterdi. Onu %15,5’le Kamu Hizmetleri, %11,07’yle Temel Tüketici Ürünleri ve %6,15’le Malzeme takip etti.

Bu aşamada, yıllık görünüm bile Teknoloji hisseleri için pek iyi değil; sektör son 12 ayda yalnızca %4 yükselebildi. Sürpriz olmayan bir şekilde, petroldeki güçlü hareket sayesinde Enerji sektörü yıllık bazda %+62,33’le açık ara en iyi performansı gösterdi. Malzeme de aynı dönemde liderler arasındaydı. İletişim Hizmetleri son bir yılda %12,43 değer kaybetti.

Yalnızca, salgın dönemini de içeren beş yıllık görünümde Teknoloji sektörü için eski normal hâlâ görünür durumda; sektör son beş yılda %180 değer kazandı.

Fed’in Şahinleşmesi ve Piyasada Lider Eksikliği Belirsizliği Artırıyor

ABD’de Fed’in enflasyonun yalnızca geçici bir durum olduğundan şu anki şahin pozisyonuna doğru keskin dönüşü, Wall Street’te gerilimi artırdı. Ülkenin önde gelen bankalarından bazıları, bu agresif önlemlerin zaten küresel sağlık krizinin, tedarik eksikliklerinin ve Moskova’nın ilk kez nükleer savaş tehdidinde bulunmasıyla birlikte daha da kötüleşebilecek Ukrayna-Rusya savaşının baskısını hisseden büyümeye zarar verebileceğine dair uyarılarda bulunmaktaydı.

Ancak bazı analistler, ABD Merkez Bankası’nın fiyat artışlarını aylar boyunca görmezden geldiğine ve enflasyonu dindirmeye yönelik müdahalesinde çok geç kaldığına inanıyor. Bu argümana göre, Fed enflasyon oranının önüne geçmek yerine onu kovalamak durumunda kalacak. Bu senaryoda, faiz oranları daha hızlı ivme kazanan enflasyonu durdurmak yerine geriden takip edecek.

Finans piyasasının hissiyatını kavramak kolay bir iş değil. Ancak böyle zamanlarda en deneyimli yatırımcılar bile portföylerini düzenlemek için hangi olumsuz yorumlamayı takip edeceklerini şaşırarak kafa karışıklığı yaşayabilir.

Bu liderlik eksikliği de piyasaların son dönemde neden birçok kişi için pek mantıklı gelmediğinin sebebi olabilir. Genellikle ekonomik döngünün iki zıt ucunu temsil eden hisseler ve tahviller, aynı anda düşmekteydi.

Geçtiğimiz ay, ABD Hazine tahvilleri bir uyarı sinyali verdi; kısa vadeli tahvillerin faizleri uzun vadeli tahvil faizlerinin üzerine çıkarak verim eğrisinde bir tersine dönüşe yol açtı ve bu da gelecekte bir resesyonun öncül indikatörü olarak kabul ediliyor.

Bu tersine dönüş az da olsa düzeldi; ABD 10 yıllık tahvil faizi Perşembe seansını 2018’den bu yana ilk kez %2,8’in üzerinde kapattı. Tahvil faizlerinde artış faiz oranlarında yükselişe yönelik bahisleri yansıttığı için, bu da hisse yatırımcıları için bir uyarı işareti.

Hazine tahvil faizleri, kendi kendilerini gerçekleştiren kehanetlere benzetilebilir. Çünkü tahvil faizlerindeki yükseliş Fed’i bu yükselişe yetişmeye zorluyor. Paranın pahalılaşması hisseleri de pahalılaştırıyor ve tahvil getirilerindeki artış, hisse getirileri ve temettü verimleriyle rekabet ediyor.

10 yıllık tahvil faizi büyük bir ters omuz baş omuz modelini tamamlandı ve 200 haftalık hareketli ortalama, modelin boyun çizgisini güçlendiriyor. Daha önce 100 haftalık hareketli ortalamanın üzerine çıkan 50 haftalık hareketli ortalama, 200 haftalık hareketli ortalamaya doğru yaklaşıyor ve üzerine çıkması durumunda 2017’den bu yana ilk kez bir Altın Kesişim (Golden Cross) gerçekleştirmiş olacak.

Ancak 2017’de, tahvil faizleri 2008’den beri büyük oranda yatay seyretmekteydi. Bu haftalık Altın Kesişim ise keskin bir düşüşün ardından geliyor ki bu da sinyalin potansiyel anlamını çok daha önemli hale getiriyor.

Önümüzdeki haftada sağlık hizmetleri devi Johnson & Johnson (NYSE:JNJ) ve temel tüketici ürünleri devi Procter & Gamble (NYSE:PG) gibi defansif şirketler son çeyreklik sonuçlarını yayımlayacak ve bu sebeple şirket kazançları da piyasa oynaklığında rol oynayacak.

Analistlerin beklentisi, çeyreklik sonuçlarını 19 Nisan Salı günü piyasa açılışı öncesinde yayımlayacak olan JNJ’nin geçtiğimiz yıl aynı çeyrektekine eşit olarak hisse başına 2,59 dolar kârla birlikte, bir yıl önceki 22,32 milyar dolara kıyasla 23,69 dolar gelir açıklaması yönünde.

Procter & Gamble ise mali sonuçlarını 20 Nisan Çarşamba günü piyasa açılışı öncesinde yayımlayacak. Konsensüs beklentisi, şirketin 18,72 milyar dolar gelirle birlikte hisse başına 1,3 dolar kâr açıklaması yönünde.

PG hissesi yükselen bir bayrağın tabanını test ediyor gibi görünüyor. Bu bayrak, hacim kaybeden ilk düşüş sonrasında yükseliş eğilimli.

Kazanç raporlarını yayımlayacak diğer önemli isimler arasında Netflix (NASDAQ:NFLX) ve Tesla (NASDAQ:TSLA) yer alıyor.

Tesla da sonuçlarını 20 Nisan Çarşamba günü piyasa kapanışının ardından yayımlayacak. Elektrikli araç üreticisinin 17,63 milyar dolar gelirle birlikte hisse başına 2,23 dolar kâr açıklaması bekleniyor. Şirket 2021’in aynı çeyreğinde hisse başına 0,93 dolar kâr açıklamıştı.

Ancak şirketin CEO’su Elon Musk önemli bir davayı kaybetti; mahkeme Musk’ın 2018 yılında şirketin özelleşeceğine dair ünlü paylaşımının yasaya aykırı olduğuna karar verdi ve bu da şirkete yönelik ciddi davalar getirebilir.

TSLA yükseliş trendini uzatmakta başarısız oldu. 700 dolar altına doğru yeni bir gerileme, hissede uzun vadeli bir düşüş trendini başlatır.

ABD doları tahvil faizlerinin yükselişini takip etmekteydi ve Cuma’yı Perşembe günkü 100,32’lik kapanış seviyesinde sabit olarak, Mayıs 2020’den bu yana en yüksek seviyesinde tamamladı.

Dolar son dört seanstır aynı seviyede zorlanmaktaydı; alımların devamlılığı, omuz baş omuz modelini takip eden aralığa doğru bir geri dönüş hareketine engel oluyor.

Altın beş günlük bir rallinin ardından işlem haftasının sonunda geriledi.

Pazartesi günkü düşüşün ardından, Bitcoin pek bir değişim yaşamadı.

Kripto para yukarı trend çizgisini yeniden test edebilecek düşüş eğilimli bir flama modeli oluşturuyor. Eğer fiyat çizginin altına düşerse, dijital paranın 30 bin dolar seviyesini test etmeye hazır olduğunun sinyalini verecek.

Petrol, AB’nin savaş sebebiyle Rus petrolü satın almaktan vazgeçeceğine dair bir haber üzerine sıçrama yaptı.

WTI’daki işlem modelinin bir mantığa sahip olup olmadığı henüz net değil. Eğer trend çizgilerimizi doğru çizdiysek, fiyat üçgenin tepe noktasını kırdı ve bu da modeli ve tüm dinamiklerini geçersiz kılıyor.

Önümüzdeki Hafta

Tüm saatler TSİ’dir.

Pazartesi

05:00: Çin – GSYİH: %4,0’dan %4,4’e yükselmesi bekleniyor.

05:00: Çin – Sanayi Üretimi: %7,5’ten %4,5’e düşmesi bekleniyor.

İngiltere, Almanya, Fransa, İsviçre, Hong Kong, Yeni Zelanda ve diğer birçok ülkede piyasalar Paskalya tatili sebebiyle kapalı

Salı

04:30: Avustralya – RBA Toplantı Tutanakları

15:30: ABD – Yapı İzinleri: 1,865 milyondan 1,830 milyona düşmesi bekleniyor.

Çarşamba

04:15: Çin – PBoC Kredi Ana Faiz Oranı: bir önceki toplantıda %3,70 olarak belirlenmişti.

15:30: Kanada – Çekirdek TÜFE: Şubat’ta %0,8’di.

17:00: ABD – Var Olan Ev Satışları: 6,02 milyondan 5,80 milyona gerilemesi bekleniyor.

17:30: ABD – Ham Petrol Stokları: 9,382 milyon varilden 0,863 milyon varile düşmesi bekleniyor.

Perşembe

04:30: Avustralya – Perakende Satışlar: aylık (MoM) %1,8’den %1,0’a düşmesi bekleniyor.

12:00: Euro Bölgesi – TÜFE: %7,5’te sabit kalması bekleniyor.

15:30: ABD – İlk İşsizlik Maaşı Başvuruları: 185 binden 175 bine düşmesi bekleniyor.

15:30: ABD – Philadelphia Fed İmalat Endeksi: 27,4’ten 20,0’a düşmesi bekleniyor.

20:00: ABD – Fed Başkanı Powell’ın Konuşması

20:00: Euro Bölgesi – ECB Başkanı Lagarde’ın Konuşmas

Cuma

09:00: İngiltere – Perakende Satışlar: aylık %-0,3’te kalması bekleniyor.

10:30: Almanya – İmalat PMI: 56,9’dan 54,4’e düşmesi bekleniyor.

11:30: İngiltere – İmalat PMI: bir önceki 55,2.

16:45: ABD – Markit Composite PMI: bir önceki 57,7.