40% İndirim
🚨 Piyasalar Çok mu Hareketli? Üstün Performans İçin Gizli Cevherleri Bulun
Hisseleri Şimdi Keşfet

SENARYOLAR-Türkiye nakit kaynakları azaldığında ne yapacak?

Yayın Tarihi 22.05.2019 15:25
© Reuters.  SENARYOLAR-Türkiye nakit kaynakları azaldığında ne yapacak?

Marc Jones / Karin Strohecker / Tom Arnold

LONDRA, 22 Mayıs(Reuters) - Türkiye, son iki yılda yüzde 40'tan fazla değer kaybeden TL'ye destek olmaya çabalarken, yatırımcılar döviz rezervleri azalan Ankara'nın bu baskıyı nasıl tersine çevirebileceğini belirlemeye çalışıyorlar.

Türkiye'nin 850 milyar dolar büyüklüğündeki ekonomisinin ihtiyaç duyacağı finansmanın miktarı son derece yüksek. Analistler, Türkiye'nin geniş ölçekli bir krize girmesi ve dış piyasalardan borçlanamaması halinde Ankara'nın olası bir temerrütü önlemek için 40 ila 90 milyar dolar arasında para bulması gerekeceğini tahmin ediyorlar.

Pekçok ekonomist Türkiye'nin başına gelenleri gelişmekte olan ülkelerin başına gelen kur krizinin klasik bir örneği olarak görüyor.

Dış borçta yıllar süregelen artış ve cari açık, yatırımcının ani güven kaybı ile bir araya geldiğinde yerel para birimi hızla değer yitirken, enflasyon bir anda yükselerek merkez bankasını durumu kontrol altına almak için faizleri yükseltmeye zorluyor.

Faiz ve kurdaki yükseliş ekonomide resesyona yol açarken, daralmanın yarattığı şok hanehalkı veya reel sektörün borç ödeme sorunları ödeyemez hale gelerek bankacılık sistemindeki sorunlar yaratıyor. Böylece yüksek faizler dayanılmaz bir hal alarak yerel para birimini daha da değer kaybetmesine kapı aralıyor.

Bu döngü içinde yabancı yatırımların durması ve döviz kaynaklarının tükenmesi halinde Türkiye'nin uzun dönemli bir ekonomik daralmaya girerek cari fazla vermek dışında pek az seçeneği olacak.

Yabancı yatırımcıların olası gördükleri bazı senaryolar aşağıda yer alıyor.

ULUSLARARASI PİYASALARLA ZAMAN KAZANMAK

Ankara'nın borçlanma maliyetleri birden arttı, ancak henüz uluslararası sermaye piyasalarından borçlanamaz duruma gelmedi.

Türkiye görece düşük borç/GSYH oranına sayesinde dış piyasalardan borçlanarak döviz temin etmeyi ve harcadığı rezervleri yenilemeyi tercih edebilir.

Türkiye'nin yıl sonuna kadar yüzde 35 civarına yükselmesi beklenen borç/GSYH oranı birçok gelişmekte olan piyasa ülkesindeki seviyenin altında bulunuyor.

3. parti reklam. Investing.com'un sunduğu veya önerdiği bir teklif değildir. Feragat detaylarına buradan bakın veya reklamları kaldırın

Türkiye, Ekim ayından bu yana uluslararası piyasalardan altı defada 9.4 milyar dolar borçlandı ve bu yıl almayı planladığı 8 milyar dolar borçlanmanın yüzde 80'ini tamamladı.

Ancak daha fazla borçlanma yapması gerekirse Ankara'nın bunu ekonomi baskı altındayken yapması çok yüksek maliyet yaratabilir. Geri ödeme yükümlülükleri de önümüzdeki yıllarda baskı yaratabilir.

Türkiye'nin Ocak ayında ihraç ettiği 2 milyar dolarlık 10 yıl vadeli tahvilin getirisi yüzde 7.68 olmuştu. Getiri şu anda yüzde 8'in üzerine çıktı.

Bankacılar ve fon yöneticileri, Türkiye'nin bundan sonra yeni ihraçlarda 40-60 baz puan ek prim ödemek zorunda kalacağını tahmin ediyorlar.

Üst düzey bir bankacı, "Türkiye yarın tahvil ihraç edecekse bunu yapabilir, ancak maliyeti daha yüksek olur" dedi.

Öte yandan, borçlanmanın getireceği faiz yükü de Türkiye üzerinde ek baskı yaratabilir. Moody's hesaplamalarına göre TL'deki değer kaybı ve artan faizler nedeniyle Ankara'nın faiz ödemeleri geçen yıl nominal olarak yüzde 30.4, bu yılın ilk çeyreğinde ise yüzde 50'ya yakın arttı. Faiz ödemelerinin kamu gelirlerine olan oranının 2017'deki yüzde 5.9 düzeyinden bu yıl yüzde 8.2'ye yükseleceği tahmin ediliyor

Sermaye piyasalarından borçlanmak Türkiye'nin sorunlarını çözmesine bir miktar yardımcı olsa da baskının daha da artması halinde tek başına bir çözüm oluşturamayacak.

IMF

Türkiye Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) destek isteyebilir ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan IMF'ye şiddetle karşı çıkıyor.

Türkiye, son 50 yılda IMF'den değişik derecelerde neredeyse 20 kez yardım aldı. 2008'de sona eren son şartlı borçlanma programı kapsamında uygulanan kemer sıkma politikaları ise acı bir hatıra olarak hâlâ hafızalarda.

Fakat Türkiye'nin para bulacağı neredeyse hiçbir kaynak IMF'nin mali gücüne ve denetim ile denge sistemine sahip değil. Ayrıca IMF'nin varlığını yabancı yatırımcılar için de bir güven kaynağı oluyor.

3. parti reklam. Investing.com'un sunduğu veya önerdiği bir teklif değildir. Feragat detaylarına buradan bakın veya reklamları kaldırın

Moody's ülke riskleri grubu direktörü Yves Lemay, Erdoğan'ın IMF'ye şiddetle karşı çıkıyor olması nedeniyle Türkiye'nin fikir değiştirmesinin muhtemel olmayacağını belirtti.

Diğer taraftan UniCredit, yılın ikinci yarısında IMF ile bir anlaşma olasılığını hesaplarına dahil ederken, BlueBay Asset Management'ta yatarımlardan sorumlu Mark Dowding, Türkiye'nin IMF'den yardım isteme olasılığının arttığını düşünüyor.

DOST ÜLKELERDEN KÜÇÜK BİR YARDIM

Zor durumdaki dost ülkelere yardım eli uzattığı bilinen Körfez Arap ülkeleri arasında Ankara'ya en yakın olanı Katar.

Katar, geçen yaz yaşanan kur krizinden sonra, 3 milyar dolar tutarındaki döviz swap anlaşması da dahil olmak üzere Türkiye'ye 15 milyar dolar yardım sözü verdi. Yardım TL'yi destekleyecek swap anlaşması dışında proje, yatırım ve mevduat paketinden oluşuyordu.

Ancak kaynaklar Katar ile görüşmelerin somut bir sonuca yol açmadığını belirtiyorlar. Ayrıca Türkiye'nin son dönemdeki finansal sıkıntıları sonrasında Katar'dan destek geleceğine dair bir açıklama yapılmadı.

Katar'ın en büyük bankalarından ikisi olan Qatar National Bank QNBK.QA ve Commercial Bank'ın COMB.QA Türkiye'de varlıkları bulunuyor.

Körfezdeki diğer seçenekler ise sınırlı. Türk bankalarında yatırımları olan Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'ın 2017 yılında Körfez komşusu Katar'ı abluka altına almasından bu yana, bu iki ülke ile Katar'ı destekleyen Ankara arasındaki ilişkiler gergin.

Avrupa Birliği'nin veya üye ülkelerin ayrı ayrı Türkiye'ye destek olacağı şeklinde spekülasyon da gündeme geldi. Avrupa Birliği her ne kadar Türkiye'deki krizin ticaret ve bankalar yoluyla kendisine ekonomisine bulaşmasını engellemek isteyecek olsa da Brüksel Yunanistan'ın kurtarılmasından bu yana mali yardıma IMF'nin de katılmasını istiyor. Ayrıca Avrupa'da büyük hacimli mali yardım verilmesinden yana siyasi irade bulunmuyor.

Geriye Rusya ve Çin kalıyor. Her iki ülke de BRICS bankasının ya da yeni adıyla New Development Bank'ın bir parçası. Ancak, yalnızca 100 milyar dolar sermayeye sahip olan bu banka ülkeleri kurtarmaktan ziyade altyapının projelerini finanse edecek şekilde tasarlandı.

3. parti reklam. Investing.com'un sunduğu veya önerdiği bir teklif değildir. Feragat detaylarına buradan bakın veya reklamları kaldırın

SERMAYE KONTROLLERİ

Hiçbir ülke sermaye kontrolleri başlatmak istemese de krize düşenlerin birçoğu bunu yapmak zorunda kalıyor. Türkiye, yerel bankaların Mart ayında yabancı bankalarla TL işlemlerine kısa bir süreliğine de olsa durdurmasıyla bu fikre yabancı olmadığını gösterdi.

Ayrıca Türkiye dolar transferleri konusunda ufak kısıtlamalar getirdi ve finansal piyasalar bu konularda başka şeyler olacağını da fiyatlıyor gibi görünüyor.

Türk bankalarının fiyat/defter değeri oranı, kriz sırasında sermaye kontrollerini devreye alan Yunanistan'ınkine yaklaşmış durumda. Ayrıca bankaların ve devletin borcunu iflasa karşı sigortalamanın maliyeti (CDS) o kadar yükseldi ki, sadece geçmişte seri temerrüte düşen Arjantin ile mukayese edilebilir durumda.

Ancak sermaye kontrolleri başlatmanın maliyetli olacağı belli. Analistler Türkiye'nin geniş kapsamlı sermaye kontrolleri başlatması halinde analistler yabancı yatırımların durabileceği, kamunun da harcamaları kısmak zorunda kalarak resesyonun daha da güçleneceği uyarısında bulunuyorlar.

MERKEZ BANKASININ HAREKETE GEÇMESİ

Türkiye Rusya'yı kendine örnek alabilir. Rusya 2014 yılında birçok büyük merkez bankasının kullandığı bir araç olan enflasyon hedeflemesini kontrolü altına alarak finansal krizinin üstesinden geldi.

TCMB aynı şeyi yapmak isterse şu anki hamlelerini tersine çevirmesi ve para politikasını sıkılaştırması gerekecek. Ancak bu da faizlerin düşürülmesi çağrısında bulunan Erdoğan'dan kontrolü almak gibi zorlu bir adım atılmasını gerektiriyor.

Pictet Asset Management'ın kıdemli ekonomisti Nikolay Markov, "Merkez bankası ülkeyi kurtarmak için kilit bir aktör olmalı. Krizle başa çıkmanın tek yolu enflasyonu ile mücadeleye sahip çıkmak, enflasyonu hedeflere doğru geriletmek ve TL'nin değer kaybını sınırlamak için faizleri artırmak" dedi.

TL bu yıl dolar karşısında yüzde 12 değer kaybetti. Enflasyon geçen ay beklenmedik bir şekilde yüzde 19.5'e geriledi.

TCMB enflasyonun öngörülmeyen şekilde tekrar yükselmesi halinde faiz artışına gitmeyi göz ardı etmiyor, ancak Salı gününden itibaren ortalama fonlama maliyetinin düşürülmesi merkez bankasının bu mesajını karmaşık hale getirdi.

3. parti reklam. Investing.com'un sunduğu veya önerdiği bir teklif değildir. Feragat detaylarına buradan bakın veya reklamları kaldırın

Haberin orijinali için tıklayınız: Bu haber, linkleri yukarıda belirtilen haber ya da haberlerden derlenmiştir. Tam çevrilmiş metin olmayabilir.

<^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^ TL'nin değer kaybı

https://tmsnrt.rs/2WVb9Vh Son 50 yıldaki IMF programları

https://tmsnrt.rs/2WfjPZf

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^> (Haberi çeviren Canan Sevgili; Redaksiyon Can Sezer)

Son yorumlar

Merkez bankası başkanı maalesef emireri, ondan medet ummanın anlamı yok. Geriside damat-kayınpeder zaten
180 milyar dolar faizde parasi var turkiyede yasayan tuzel ve yerlesik kisilerin.kendi ayagimiza sıkıyoruz haberimiz yok.
EVREKA EVREKA BULDUM BULDUM...! İşte Türkiye ekonomisi üzerinde manipülasyon yapan zihniyet bu. Dur bakiyim kimmiş? London'dan Marc, Karin, Tom muş haa
Marc, Karin, Tom'dan aldıkları bu suflelerle ne ahkam kesen ikonomistler çıkacak ibretle seyret.
Ülkeyi bu hale kim soktuysa Allah onların belasını versin
Rusya ve İran'la ortak Sorunumuz bu ikilli işbirlikleri geleceği tanzim edecek. Arap Devletlerine zaten güvenilmezdi bizi onlar Yönetemez Etiketimizi değiştiremezler.
Uygulamamızı Yükleyin
Risk Açıklaması: Finansal araçlar ve/veya kripto paralarla işlem yapmak yüksek seviyede risk içermektedir ve yatırım miktarınızın bir kısmını veya tamamını kaybetmenize sebep olabilir, bu sebeple tüm yatırımcılar için uygun değildir. Kripto para fiyatları aşırı derecede hareketlidir ve finansal haberler, politik olaylar ve düzenleme kurumları gibi konulardan kolaylıkla etkilenir. Kaldıraçlı işlem yapmak finansal riskleri yükseltmektedir.
Diğer finansal araçlar veya kripto paralar içinden tercihinizi yapmadan önce, yatırım nesnelerinizi, deneyim seviyenizi ve risk iştahınızı dikkatlice gözden geçiriniz ve ihtiyacınız olduğunda profesyonel tavsiye almayı deneyiniz.
Fusion Media sitede yer alan bilgilerin gerçek zamanlı ya da isabetli olacağının mutlak olmadığını hatırlatır. Tüm borsa fiyatları, endeksler, vadeli işlemler, Forex ve kripto para fiyatları, borsalardan değil piyasa düzenleyicileri tarafından oluşturulur, bu sebeple fiyatlar isabetli olmayabilir ve gerçek piyasa fiyatlarından farklı olabilir, bu da buradaki fiyatların fikir verme amaçlı olduğunu ve ticari amaçlar için uygun olmadığını gösterir. Fusion Media veya herhangi bir sağlayıcı, buradaki bilgileri kullanmanız sonucu oluşacak olası kayıplarınızdan ötürü sorumluluk taşımamaktadır.
Bu sitede yer alan bilgileri, Fusion Media ve/veya veri sağlayıcıdan yazılı izin almadan kullanmak, saklamak, kopyasını üretmek, görüntülemek, düzenlemek veya dağıtmak yasaktır. Fikri mülkiyet hakkı, sitede yer alan verileri sağlayanlara ve/veya borsalara aittir.
Fusion Media reklamlarla veya reklam verenlerle etkileşiminize bağlı olarak internet sitesinde görüntülenen reklamlardan gelir elde edebilir.
İşbu sözleşmenin aslı İngilizcedir ve İngilizce ve Türkçe versiyonu arasında tutarsızlık olduğunda İngilizce versiyonu dikkate alınacaktır.
© 2007-2024 - Fusion Media Limited. Tüm Hakları Saklıdır.