İSTANBUL, 23 Haziran (Reuters) - Savunma Bakanı Fikri Işık, Arap ülkelerinin Türkiye'nin Katar'daki askeri üssünü kapatmalarını istemelerinin ikili ilişkilere müdahale anlamına geleceğini, Katar ile yapılan askeri üs anlaşmasının tekrar masaya getirilmesinin gündemde olmadığını söyledi.
İran'ı ve terörizmi desteklediği gerekçesiyle Katar'ı boykot eden Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır ve Bahreyn, bu ülkeye 13 talep iletti. Talepler arasında Türkiye'nin Katar'daki üssünün kapatılması da bulunuyor. NTV'ye yaptığı açıklamada Arap ülkelerinin üssün kapatılması talebini resmi olarak görmediğini ifade ederek, "(Böyle bir talep) varsa bu ikili ilişkilere müdahale anlamını taşır... Katar'daki Türk üssü Katar askerinin eğitimini, Katar'ın ve bölgenin güvenliği içindir. Kimse bundan rahatsız olmamalı. Bu anlaşmanın yeniden masaya getirilmesi gibi bir düşünce yok gündemimizde" dedi.
Işık, ABD Savunma Bakanı Jim Mattis tarafından gönderilen ve Rakka'nın İslam Devleti militanlarından geri alınması operasyonu kapsamında ABD'nin YPG'ye dağıtacağı silahların geri alınacağını belirten mektubun Türkiye tarafından bir taahhüt olarak görüldüğünü belirterek, şöyle konuştu:
"Kendisini yazılı olarak taahhüt altına almasını önemli buluyoruz. Mektubun gereğinin yerine getirilip getirilmediğini sahada göreceğiz. ABD daha önceden Mümbiç'te verdiği sözü tutmadı. Bu bizim için yazılı bir taahhüttür. Mektubu olumlu bir adım olarak goruyorum ama uygulamanın esas olduğunu düşünüyorum."
Işık, Mattis ile Çarşamba günü yüzyüze görüşeceğini de belirtti.
Işık, Suriye'deki çatışmasızlık bölgelerine ne kadar Türk askerinin konuşlandırılacağı sorusuna ise Türk, Rus ve İran askerlerinin değerlendirme yürüttüklerini ve henüz sayı vermek için erken olduğu cevabını verdi.
Işık, "Suriye ABD ile Rusya'nın karşı karşıya geldiği bir alan oldu. Bu sürdürülebilir değil" diyerek çatışmasızlık bölgelerinin bir an önce kalıcı ateşkes dönmesi gerektiğini ifade etti.
Işık, Türkiye'nin güney sınırlarına askeri yığınak yaptığı haberleri hakkındaki soruya, Rakka operasyonunu yürüten ABD destekli SDG'nin içinde yer alan YPG'ye atıfta bulunarak "Türkiye'ye yönelik en küçük bir tehdit angajman kurallar gereğince karşılığını bulacak... Bu kendi sınırlarımız içinde karşılanmıyorsa gereği yapılacak. Şu anki tüm hareketler buna yönelik... Rakka operasyonundan sonra oluşacak risk ve tedbirler şu andan değerlendiriliyor, adımlar gereken takvim çerçevesinde atılıyor" cevabını verdi.
Işık silahlı kuvvetler içindeki darbe girişiminden sorumlu tutulan Fethullah Gülen cemaati mensubu subayların büyük ölçüde görevden alındığını belirterek, "Artık sistematik faaliyet gösteremeyeceğini söyleyebiliriz... Ama temizlik çalışmasını sürdüreceğiz" dedi.
Askeri tesisler içinde istihbarat toplama yetkisinin hangi kurumda olacağı konusunda Başbakanlık bünyesinde çalışma yürütüldüğünü de hatırlatan Işık, "Bu görevin MİT'te mi, emniyet istihbaratta mı, MSB'de mi, Genelkurmay'da mı olması konusunda bir çalışma yapıldı Başbakanlık'ta. Önümüzdeki dönemde bu konuda bir karar verilecektir" diye konuştu.